'Yaşar Kemal'e Gül'den destek'
Cumhurbaşkanı,Kürt sorunuyla ilgili önerilerde bulunan Yaşar Kemal'in Kürt sorunuyla ilgili yaptığı tespitlerin doğru ve yerinde olduğunu ve söylemlerin çözüme büyük sağlayacağını dile getirdi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-28 12:31:00
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yaşar Kemal’in Kürt sorunu üzerine söylediklerini dikkatle okuduğunu ve bunların sorunun çözümüne katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Yaşar Kemal'in söylediklerini dikkatle okudum
Gül, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmet Sever aracılığıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:“Yaşar Kemal’i büyük bir ilgi ve dikkatle okudum. Söylediklerinin çözüme katkı sağlayacağına inanıyorum. Ve daha geniş anlamda, bu konuya kafa yoran insanların görüşlerini de anlamlı buluyorum.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün yoğun iş temposundan birkaç gün uzaklaşmak için gittiği Kayseri’den Sever aracılığıyla yaptığı açıklama kısa, ama çok şey anlatıyor.
Aslında Gül’ün dün Kayseri’de Kürt sorunu dahil demokratik standartların yükselmesi üzerine “Türkiye kendi sıkıntılarını, problemlerini, kendisinin çözmesi, iradesidir ” demesi, bu yaklaşımı tamamlıyor.
Türkiye'nin birçok meselesi var bu yüzden insiyatif almalıyız çözebilmek için
Cumhurbaşkanına göre; “Türkiye’nin birçok meselesi vardır. Bu meseleleri çözmek de bizim kendi inisiyatifimizle ne kadar çok gerçekleşirse, o kadar çok doğru olur”.
Cumhurbaşkanı’na göre, çözümün anahtarı, demokratik standartların yükseltilmesindedir.
Öncelikle, Ankara’da konuyla doğrudan ilgili herkesin ağzını kapalı tutmaya çalıştığı ve bunu ‘gelişmelerin ileri bir aşamada’ olmasına bağladığı şu günlerde Cumhurbaşkanı Gül’ün çözüme katkılara açık olduğunu söylemesi önem taşıyor.
Bu fırsatı kaçırmayalım
Başbakan Erdoğan’ın partisi içinden görüş beyan edenleri ‘söz ola kestire başı’ diye kapıyı göstererek uyarması, Gül’ün ‘anlam vermeye çalışan’ yaklaşımından farklı. Ama ikisi de ayrı üslupla olsa da- aynı nedene dayanıyor. Özellikle idare kanadından, somut bilgiye dayanmadan sarf edilecek bir sözün, atılacak bir adımın çabaları heba edeceği, ‘fırsatın kaçmasına’ neden olacağı endişesi hâkim.
Söz konusu olan plan değil süreç
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan’ın 26 Temmuz’da Star gazetesinde yazdığı gibi, idare kanadı yalnız ‘dışarıdan’ değil, ‘içeriden’ yapılabilecek hataların da süreci baltalamasından kaygılanıyor. Yine Akdoğan’ın yazısından özellikle DTP tarafından yükseltilen beklentilerin aksine söz konusu olanın bir ‘plan’ değil, bir ‘süreç’ olduğunu anlıyoruz.
‘Gelişmelerin ileri bir aşamasında’ olduğumuzu çıtlatan yetkililer, acaba bu sürecin artık meyvelerin toplanacağı bir aşamasına gelmesinden mi söz ediyorlar?
Bu açık değil. Ama sürecin çoktan başladığı da artık anlaşılıyor. Bugün Ankara’da yapılması planlanan Türkiye-Irak-ABD güvenlik toplantısı sürecin artık ayrıntıları konuşma safhalarına geldiğini gösteriyor.
Ankara'nın Kürt sorununa bakışı değişiyor
‘Çözüm’den söz edilince yakın zamana dek Ankara’da anlaşılan ‘üç-beş eşkıya’, ya da ‘terörün beli kırıldı’ kalıplarına sıkışıp kalmış güvenlik boyutu idi. Ankara değişiyor. Ama bugün de Diyarbakır’a, Kandil’e hâkim olan anlayışındaki önceliğin Kürt sorununa çözümden çok PKK’nın meşrulaştırılması olduğu görülüyor.
Diyarbakır’da hafta sonu yapılan ‘Çalıştay’ın sonuçlarına bakıldığında bir yanılsama çıkıyor ortaya: Sanki hükümet DTP’yi Kürt sorununun çözümüne muhatap tayin etse ve İmralı’da mahpus Abdullah Öcalan da müzakerelere dahil olsa, Türkiye’de Kürt sorunu diye bir şey kalmayacak. Oysa Diyarbakır girişiminin öncüleri de biliyor ki, Türkiye’deki Kürt sorununun bir parçası ve belki istenmeyen yan ürünlerinden biridir PKK.
Görülmelidir ki sorun Türkiye’nin bir sorunu olmakla birlikte bölgesel, uluslararası boyutlar kazanmış durumdadır ve çözümün de bölgesel, uluslararası boyutları vardır.İşte bu çerçeve içinde Cumhurbaşkanı Gül’ün Yaşar Kemal’in Radikal’de yayımlanan sözleri üzerine yaptığı yorum ayrı bir anlam taşıyor.
Türkiye'nin bir numaralı sorunu Kürt sorunudur
Gül ‘Türkiye’nin bir numaralı sorunu’ olarak tanımladığı Kürt sorunu ile ilgili ortaya konan görüşlerin Cumhurbaşkanlığı katında dikkate alındığını, geniş resim içinde bir anlam verilmeye çalışıldığını da söylüyor.
Buna her görüş dahil mi? Soruna ciddiyetle yaklaşan her görüş dâhil, öyle anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Gül’ün ‘Bir numaralı sorun’, ‘Mutlaka çözülmeli’ ve ‘2009 fırsatı’ açıklamalarını yaptığı 8 Mayıs’ın hemen öncesinde CHP, MHP ve DTP genel başkanları Deniz Baykal, Devlet Bahçeli ve Ahmet Türk ile görüşmüştü.
Görülüyor ki Ankara’nın anlayış değiştirip değişik seslere kulak vermesiyle, çözüme yönelmesi birbirine paralel gidiyor.
Hiç Kürt sorununu çözebilmiş bir Türkiye ile, çözememiş Türkiye bir olur mu?
(radikal)
SON VİDEO HABER
Haber Ara