ABD’yi Çin ayakta tutuyor
Döviz rezervi 2 trilyon doları aşan Çin, 800 milyar dolarını Amerikan hazine tahvillerine yatırdı. Çin, dış ticaretten elde ettiği kârla Amerikan bütçesine katkı sağlıyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-27 13:15:00
Washington merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi bu yılın mart ayında ABD ve Çin ilişkilerine dair bir rapor yayımladı.
Araştırma raporunda, Çin ve ABD arasındaki ilişkilerin önemli uluslararası sonuçlar doğurduğu ve dünya genelinde hiçbir ikili ülke ilişkilerinin uluslararası yansımasının bu denli güçlü olmadığı belirtildi. Raporda ayrıca hiçbir küresel sorunun ABD ve Çin’in işbirliği olmadan aşılamayacağı vurgulandı.
ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, Haziran ayı başında Pekin’e düzenlediği ziyaretinde Çin-ABD arasındaki işbirliğinin önemine şöyle dikkat çekmişti:
“Dünya ekonomisinin istikrarlı ve dengeli bir yapıya kavuşması, mevcut ekonomi politikalarında değişime gidilmesi ve mali piyasaların yeniden düzenlenmesine bağlı. Bu konudaki en önemli değişiklikler öncelikle ABD ve Çin'de yapılmalıdır. Washington ve Pekin'in bu yöndeki başarısı dünyanın geri kalan ekonomileri için kritik bir öneme sahip olacaktır. ABD'nin Çin politikasının verimliliği kısmen Pekin'e, Çin'in ABD'ye yönelik politikalarının verimliliği de bize bağlı.”
Karşılıklı bağımlılık
ABD ve Çin ekonomileri aslında iç içe geçmiş ve birbirine bağımlı konumda. Çin Amerikan pazarını ucuz tüketim mallarıyla besliyor ve istikrarlı bir ekonomik büyümeyle buna bağlı dengeli bir sosyal yapıyı koruyabilmek için ABD pazarına ihtiyacı var. 2008 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 400 milyar dolar dolayındaydı.
Çin'in, ABD ve AB'ye ihracattan elde ettiği gelirin büyük bir bölümü yine Çin üzerinden ABD'ye akıyor. Doların, Çin'in toplam döviz rezervlerindeki payının yüzde yetmiş düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Çin'in döviz rezervi büyüklüğü haziran ayı sonundaysa 2 trilyon doları geçti. Pekin yönetimi 800 milyar doları Amerikan Hazine tahvillerine yatırdı. Yani bir anlamda Çin'in dış ticaretten elde ettiği kârla Amerikan bütçesine katkı sağladığını söylemek mümkün. Amerikan Maliye Bakanlığı verilerine göre, ABD'nin toplam dış borcunun dörtte biri Çin'in elinde bulunuyor ve ABD'nin en çok borçlu olduğu ülke de Çin.
Pekin'in dolar korkusu
Ancak Çin'in Amerikan dolarına güveni son aylarda sarsılmış durumda. Çin Başbakanı Wen Jiabao 13 Mart'ta yaptığı açıklamada, ülkesinin dolar yatırımlarından endişe duyduğunu söyledi.
Almanya'nın en büyük ticari bankası Deutsche Bank'ın baş iktisatçısı Norbert Walter'e göre de Pekin bu yöndeki kaygılarında haklı:
“Çin'in mali yatırımlarında tek yönlü bir çizgi izlediği ortada. Kısacası, Çin'in tüm yumurtalarını tek bir sepete koyduğunu söylemek mümkün. Bu normalde yapılmayan bir şey ve Çin'e rahatsızlık veren unsurların kaynağında da bu var.”
Uzmanlar Çin'in tüm endişelerine rağmen dolar yatırımlarını sürdüreceğinden yola çıkıyor. Zira ne ABD ne de Çin ekonomisi birbirinden vazgeçemeyecek durumda.
DW
SON VİDEO HABER
Haber Ara