Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İhracatçıların yeni gözdesi Afrika

Küresel kriz nedeniyle alışılmış yerler dışında ihracatçılar yeni yerler keşfetti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-21 12:06:00

İhracatçıların yeni gözdesi Afrika

İhracatın, dünyada yaşanan finansal ve ekonomik kriz nedeniyle Avrupa, ABD, Rusya gibi geleneksel pazarlara daha zor yapılabilmesi, 132 milyar dolarlardan 103-104 milyar dolarlara gerilemesi ihracatçıları, Latin Amerika, Afrika gibi yeni ve alışılmamış pazarlara yöneltti. Bu yöneliş, serbest ticaret anlaşması yapılması, hukuki sorunların ve yol sorunlarının halledilmesi gibi çözülmesi gereken birtakım sorunları da beraberinde getirdi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan başkanlığında Şili ve Brezilya'ya düzenlenen 6 günlük Türk ticaret heyeti gezisine katılan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, geziyle ilgili olarak A.A muhabirinin sorularını yanıtlarken, Brezilya, Arjantin, Uruguay ve Paraguay'ın oluşturduğu Mercosur ülkeleriyle yapılan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) görüşmelerinin istenildiği gibi hızlı gitmediğini, sadece bir toplantı yapıldığını kaydetti. Büyükekşi, ''bu da ticaretin önünde çok büyük engel teşkil ediyor. Gümrük birliği anlaşmasından sonra Türkiye zaten bütün üçüncü ülkelere ortak gümrük tarifesi (OGT) uyguluyor. Yapılan ithalatta ortalama yüzde 3,5 gümrük vergisi var. Ama biz Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay'a ihraç etmeye kalktığımızda ortalama yüzde 30 gümrük uygulanıyor. Daha yükseği de, düşüğü de var. Bu, küreselleşen dünyada çok zor. Ama gördüğümüz kadarıyla şu anda Brezilya'da korumacı politika var'' dedi.

Ticaret Bakanlığında yapılan görüşmelerde biri Brezilya'da diğeri Türkiye'de olmak üzere yılda iki kere toplanacak bir çalışma grubu oluşturma konusunun gündeme geldiğini anlatan Büyükekşi, şunları söyledi:

''Ortak işbirliğini nerelerde yapabiliriz? THY'nin Sao Paulo'ya direkt uçması önemli. Onların da yeni pazar olan Orta Asya'ya, Kazakistan'a, Özbekistan'a İstanbul üzerinden ulaşma imkanları var. Bu ticarete de yansıyacak. İlk 6 aylık rakamlara baktığımızda Brezilya'ya tekstil ihracatında yüzde 270 artış var. Eğer Brezilya tarafından vergi engeli kaldırılırsa ticaretimiz dengelenir. Mesela THY, transfer yapmaya kalkmış 1 milyon dolar da 150 bin dolar vergi istemişler. Bunlar ticaretin önünde engel. O zaman gelip burada firma kurmak isteyen kar transferinde sıkıntı yaşayacak. Hem çifte vergilendirmenin önlenmesi anlaşmasının hem diğer konuların halledilmesi lazım. Türkiye, Brezilya'ya daha çok otomobil ve yedek parçası, demir çelik, tekstil, kimyevi maddeler satıyor. Bu ihracatı daha geliştirmek gerek.

Önceliğimiz, Brezilya ile 3 sene içinde 1,7 milyar dolarlık ticaret hacminin 5 milyar dolara yükselmesi. Bunun için de ticarette yoldaki taşların temizlenmesi lazım. Burada bir temsilcilik açılabilir. Öncelikle buraya bir ticaret ataşesi gönderilmesi gerekir.''

''UZAK YOL NAVLUN DESTEĞİ VE EXİMBANK KREDİLERİ ÖNEMLİ''

İhracata verilecek teşviklerin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına uygun olması gerektiğini, uzak yol navlun desteğinin ve Eximbank ülke kredilerinin son derece önemli olduğunu bildiren Büyükekşi, ''özellikle yeni pazarlar da son derece önemli. Turgut Özal zamanında özellikle Orta Asya, Rusya'da verilen 50-100 milyon dolarlık ülke kredileri milyarlarca dolarlık yatırımın ve ihracatın önünü açtı'' dedi.

Potansiyel olarak Afrika'nın daha kolay, bakir bir pazar olduğunu, Latin Amerika'nın da önemli olduğunu ama serbest ticaret anlaşmalarının yapılması gerektiğini vurgulayan Büyükekşi, ''Örneğin Türkiye, Senegal'e 90 milyon dolar ihracat yaparken, 2 milyon dolarlık ithalat yapıyor. Yani Afrika'da ticaret dengesi bizim lehimize, oysa Latin Amerika'da aleyhimize. Burası daha zor bir pazar'' diye konuştu.

TİM'İN, ''DÜNYA TİCARETİ NE OLACAK'' ARAŞTIRMASI?

2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefi konusunda ABD sermayeli Palladium şirketiyle bilimsel bir çalışma yaptıklarını, bu proje içinde ağustos ayının başında bir çalışmayla 2013, 2018 ve 2023 yılında dünya ticaretinin ne olacağının inceleneceğini bildiren Büyükekşi, şöyle devam etti:

''Mesela 2008'de 15,8 trilyon dolarlık ticaret hacminin 2009 yılında 12 trilyon dolara düşeceği tahmin ediliyor. 2013, 2018 ve 2023 yılında hangi ülkelerin ticaret hacimleri ne olacak? İthalatı, ihracatı ne olacak? 50 ülkenin bu şekilde araştırmasını yaptırıyoruz. Üçüncü olarak her sektörün dünyadaki ticaret hacmi. Yani otomotiv, tekstil, hazır giyimin, demir çeliğin, hububat yağlı tohumların ne olacak? Şu anda Türkiye bundan ne pay alıyor, o yılda ne pay alması lazım. Ona göre bu projeleri yapacağız. Mesela Türkiye'nin ihracatında otomotivin payı 132 milyar dolarda yaklaşık 23 milyar dolar. Yaklaşık yüzde 17-18. 500 milyar dolarda otomotivin payı ne olacak? Sektör sektör çıkaracağız. Önce biz 500 milyar dolarlık strateji belirleyeceğiz. Ondan sonra 23 sektörde ayrı ayrı yapacağız. Bilimsel olacak, afaki olmayacak.''

TİM Başkanı, çalışmanın yıl sonunda biteceğini, kamunun, özel sektörün, basının ne yapacağının ölçütlerinin, stratejinin ortaya konulacağını, ondan sonra da cumhurbaşkanına, başbakana, muhalefet parti başkanlarına, bakanlara sunulacağını, Türkiye'nin özel sektörle kamunun el ele verip hazırladığı bir stratejisinin ortaya çıkacağını söyledi.

TÜRK-BREZİLYA İŞ KONSEYİ BAŞKANI EKEN

Türk-Brezilya İş Konseyi Başkanı, Türk-Meksika İş Konseyi Başkan Yardımcısı, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) International Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Aykut Eken de, 33 ülkenin bulunduğu Latin Amerika bölgesinde yaklaşık 500 milyon nüfusun yaşadığına dikkati çekti. Güney Amerika ülkelerinin, zengin kaynaklara sahip ihracatçı ülkeler olduğunu, 14 ülkenin bulunduğu Karayipler bölgesinin ise hemen her şeyi ithal ettiğini anlatan Eken, ''bizim Türkiye olarak güneye bakarken, kuzeye, Karayip, Orta Amerika ülkelerine de bakması lazım. Türkiye'nin bir merkez kurup, orada altyapıyı, lojistiği, depoları yapıp, bütün ihraç mallarını orada toplaması gerekir. Bu merkez, Brezilya, Dominik Cumhuriyeti olabilir'' dedi.

Türk işadamı ve ihracatçısı için Latin Amerika konusunda uzun yol ve lisans sorunu bulunduğunu, yolun THY'nin İstanbul-Sao Paulo direkt seferi nedeniyle artık kısaldığını, lisanda da her zaman için İngilizce, Türkçe bilen insanları bulmanın mümkün olduğunu anlatan Eken, ''navlun derseniz, ha ABD'ye ha Çin'e, ha buraya yollamışsınız. Çünkü Avrupa'ya giden çok navlun, malzeme var. Maden, şarap, bakır taşıyan gemiler Güney Amerika'ya boş dönüyorlar. Onları yükle geri gönderebiliriz'' diye konuştu.

Bu ülkelerin Türkiye'nin geleceği olduğunu, Türkiye'nin konumunun da onlar için enteresan olduğunu vurgulayan Eken, Türkiye'den, Suriye, İsrail, Lübnan gibi ülkelere, Orta Asya, Kafkas ülkelerine, Balkan ülkelerine ihracat yapılabileceğini kaydetti.

Eken, şunları söyledi:

''Bizim en büyük hedefimiz Joint Venture'lar (ortak şirket, ortak yatırım). İki ülke işadamlarının ortak yatırım yapması, ortak şirketler kurması. Yapacak çok şey var. Şili'de, gemi inşa sektöründen tutun da tekstil sektörüne kadar yapacağımız pek çok şey var. Ortaklık ihracatı da artırır. Herkes ortağına ihracat yapar. İhracat katlanabilir. Çünkü biz onlarla aynı paraleldeyiz. Brezilya'ya baktığınız zaman onlar da otomotiv sektöründe biz de. Onlar tekstilde biz de tekstildeyiz. Onlar ilaç sektöründe biz de ilaç sektöründeyiz. Bütün alanlarımız paralel. Onun için ortaklaşa şirketler kurup işlerimizi daha rahat geliştirebiliriz. Tekstil, inşaat-müteahhitlik sektöründe, turizmde ortaklıklar kurabiliriz.''

Devletin öncelikle, Brezilya ile serbest ticaret anlaşması imzalaması gerektiğini bildiren Eken, ''Bilhassa Brezilya'da hukuk sorunları çok. Birçok ihracatçının malzemesi gümrüklerde takılıyor. Zaman geçince gümrüklerden çok daha ucuza satılmaya kalkılıyor. Bunun aşılması lazım'' dedi.


İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İTKİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, Latin Amerika pazarının büyüklüğünün tartışılamayacağını belirterek, ''Pazarın büyüklüğü, burada ihracat potansiyelimizin olduğu, bugüne kadar bu pazarı ihmal ettiğimiz kesin. Burada çok büyük potansiyel yakalayabiliriz'' dedi.

Şili ve Brezilya'ya düzenlenen 6 günlük Türk ticaret heyeti gezisini değerlendiren İsmail Gülle, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, yılbaşından beri Güney Amerika pazarına çalıştıklarını, bununla ilgili bir komite kurduklarını bildirdi. Almanya'ya, Çin'e 10 kere, Fransa'ya 20 kere gitmesine karşın Latin Amerika'ya ilk defa geliyor olmasının burayı ihmal ettiklerini çok net gösterdiğini kaydeden Gülle, bölgede çok büyük şirketler bulunduğunu, kısa zamanda netice alabileceklerini söyledi.

Bölgedeki büyük şirketlerden pay almaları durumunda önemli miktarda iş yapacaklarını belirten Gülle, şöyle devam etti:

''Hızlı hareket tarzımızla bu pazarda tutunuruz. İş bağlantılarının izlerini aldık. Kısa süre içinde buraya sektörel organizasyon yapacağız. Burası açıkçası dünyanın keşfettiği ama bizim geç keşfettiğimiz bir maden. Artık işlenmiş maden olarak bakacağız.

Bölgede kumaş için ciddi bir pazar var. Çok büyük miktarda kumaş satılabileceği bize söylendi. Firmalardan aldığımız izlenimler böyle. Fiyatlar karşılıklı iyi. Kalite de iyi olursa, zaten Çin'den, Hindistan'dan, Uzakdoğu'dan aldığı malı, biraz daha yakından Türkiye'den alabilirler. Potansiyel ciddi. Brezilya'da ofis açmayı planlıyoruz. Burada ticari ataşelikler oluşturmak lazım. Bir kadro oluşturmak lazım.''

İhracat için serbest ticaret anlaşmalarının önemli olduğunu vurgulayan Gülle, ''serbest ticaret anlaşmaları bu işin ekspres yolu. Gidiş gelişli otoban yapıyorsunuz. Önünüzde çakıl taşı bile yok yani... Bunu yaparsanız son derece rahat. Yapmazsanız, patika, dağlı, bozuk yollarda ticaret yapıyorsun. Tekerin kara saplanıyor, sonra gidip çamurdan etkileniyor. Yapılırsa işimiz kolay ama yapılmazsa da dünyanın sonu değil'' dedi.

''İHRACAT POTANSİYELİ 20 MİLYAR DOLARDAN AŞAĞI DEĞİL''

İstanbul Metal ve Maden İhracatçıları Birliği (İMMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, bugüne kadar ihracatının daha çok, yakın, çevre ülkelerle, Avrupa gibi Türkiye'yi teknoloji, standart, kalite olarak yükseltebilecek, fayda sağlayacak ülkelerle yaptığını, bundan da fayda gördüğünü söyledi. Öztiryaki, şunları kaydetti:

''Avrupa'ya, ABD'ye, çevre ülkelere ihracat yaparken, Türkiye ihracatı öğrendi, kalite standardını yükseltti, hizmetini iyi yapar hale geldi. Ve işte 132 milyar dolarlara geldik. Ama ekonomik krizin ihracatı 100 milyar dolarlara düşüreceği bugünlerde şimdi daha kolay ihracat yaptığımız ülkelerden, belki bu bizim için de önemli bir işaret oldu, ekonomileri gelişmekte olan, ekonomileri sağlam kalabilmiş ülkelere doğru yönlendirmeye imkan tanıdı. Örneğin, Arap ülkelerinde Kuveyt, Katar, Abu Dabi, Suudi Arabistan, Kuzey Afrika ülkeleri gibi yerlere hareket ettik ama bunun dışında gelişmekte olan ülkeler var. Mesela Afrika... Ve bize çok uzak olan, bizim ihracatçılar olarak gitmekte fazla da hareket edemediğimiz ülkeler vardı. Mesela Şili bize önemli bir imkan tanıdı Serbest Ticaret Anlaşmasıyla. Güney Amerika önemli bir nüfusa sahip. Gelişmekte olan, bize yakın dediğimiz Türk cumhuriyetleri kadar kapasiteli. Hem Şili'de hem Brezilya'da ihracatçılarımız bu ülkelerde nelerin yapılabileceğini algıladılar. Hemen 50-100 milyon dolarlık iş yapmanın çok büyük önemi yok. Önemli olan buralara gitmeyi düşünebilecek, buralarda pazar olduğunu hissedebilecek bir pozitif durum yaratmak. Örneğin biz Şili'ye firma olarak 3-4 firmaya ihracat yapıyoruz. Şimdi gördüm ki bunu 3-4 misli büyütebiliriz. Sivil savunma sanayinde bir şeyler yapabiliriz. Örneğin Brezilya'da yapılan sunumda sivil savunma sanayine iş yapan 11 bin tane firma olduğunu duydum. Muhteşem bir rakam. Brezilya, Güney Amerika'nın bütün bu sorunlarını çözebilecek bir görev üstlenmiş. Türkiye'de sivil savunma sanayine hizmet eden çok firma var. Onları da getirmek lazım. Brezilya'nın kapalı kutu olma halini çevirebilirsek, bizimle ticarette bir avantaj görebilirse, biz onlara anlatabilirsek serbest ticaret anlaşmaları peşinden gelir.''

Şirket olarak, Brezilya'da 500 şubesi bulunan Mc Donald's ile endüstriyel mutfak malzemelerinin temini konusunu görüştüklerini ve projelerini karşılıklı ele aldıklarını bildirdi.

Öztiryaki, Güney Amerika ülkelerine ihracat potansiyelinin hiç de 20 milyar dolardan aşağı olmadığını söyledi.

Türkiye'nin Latin Amerika'nın peşinden Afrika'yı keşfetmesi gerektiğini belirten Tahsin Öztiryaki, ''Afrika'ya sanayicilerimizin gitmeyi düşündükleri ülkeler var. Gidince başlarına ne geleceğini bilmedikleri veya böyle hissettikleri ülkeler var. Bu durumu kırmamız lazım. Afrika'nın ücra ülkelerinde ticaret yapılabilecek durumu anlatmamız, cesaretlendirmemiz, böyle bir tur da yapmamız lazım'' dedi.

Afrika'da hedef ülke olarak, Kenya, Uganda, Senegal gibi ülkeler bulunduğunu anlatan Öztiryaki, ''bana göre THY'nin Afrika'da ufak bir ülkenin havayolu firmasını satın alıp, Afrika'ya o merkezden hareket edebilecek bir ağ kurması lazım. Başka türlü yapamayız'' dedi.

''BAKAN ÇAĞLAYAN 'FİRMANIN KEFİLİ BENİM' DİYE KENDİ KARTINI VERDİ''

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kahyaoğlu, Serbest Ticaret Anlaşmasından (STA) sonra gümrük vergilerinin düşeceğini, bundan dolayı Türkiye'nin Şili'ye mermer ihracatının olabileceğini kaydetti. Brezilya'nın yüksek gümrük vergisi nedeniyle çok fazla mermer almasa da Türkiye'nin müşteri grubunda bulunduğunu belirten Kahyaoğlu, ''Ama Brezilya zengin granit yataklarına sahip. Olmayan şey modadır, cazip gelir. Biz de granit yok, mermer var ama granit de satılıyor'' dedi.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın ikili görüşmelerde alıcılara, kendi kartını çıkarıp, ''firmanın kefili benim'' diye kart dağıttığını anlatan Kahyaoğlu, ''Ben bunu ilk defa görüyorum. Arkamda devlet var sıcaklığını bana verdi'' diye konuştu. Kahyaoğlu, şunları söyledi:

''Biri İngilizce olmak üzere iki lisan bilen 20 tane eleman alacağım. Bunlara mermeri öğreteceğim. Bunlar Türkiye adına mal satacaklar. Kendi adlarına değil. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) malını satacak. Büyük firmaların malını sattırmayacağım. Çünkü onların bana ihtiyacı yok, zaten malını satıyor. Ama KOBİ;nin bana ihtiyacı var. Adamın ihracat elemanı, internet sayfası yok. Firmaların ihracat rakamlarını bir yıl sonra açıklayacağım.

Dünyadaki doğal taş ihracatının toplamının 14-15 milyar dolar olduğunu, bunun yaklaşık 4 milyar dolarının ham alınan mermerin işlenip yeniden satılmasından oluştuğunu bildiren Kahyaoğlu, ''10-11 milyar dolarlık bir pasta var. Türkiye, 2,5-3 milyar dolarlık doğal taş satarsa hem sektör çok rahatlar hem de ülkeye muazzam bir girdi olur. Şimdi 1,4 milyar dolar doğal taş ihraç ediliyor. Toplam maden ihracatı geçen yıl 3,2 milyar dolar. 2023 yılında 23 milyar dolarlık bir maden ihracatı hedefi koyduk. Bunu yakalamak zor değil. Türkiye, şu an 5-6 milyar dolarlık bir maden ihracatı potansiyeline sahip'' dedi.

AA


SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara