İkiz kuleler yediz kuleler oluyor!

''İkiz Kuleler'' olarak da bilinen DTM'ye 2001 yılında düzenlenen saldırılarda, kompleksin iki kulesiyle birlikte daha kısa olan üçüncü gökdeleni de yıkılmıştı.

Yıkılan binaların yerine tasarlanan ve ABD hükümetinin de desteklediği yeni proje ise, aralarında ABD'nin en yüksek binasının da olduğu 7 ayrı gökdelenden oluşuyor.

Projenin ilk ayağı olan ''7 WTC'' isimli yapımı 2006'da tamamlanan 52 katlı ilk gökdelene, saldırılarda yıkılan üçüncü binanın yerine yapıldığından dolayı ve bu durum firmalarda tedirginlik yarattığı için uzun süre kiracı bulunamadı.

7 WTC'ye geçen aylarda taşınan Moody's firmasında çalışmaya başlayan Türk finansçı Köktuğ, ''Binanın önünde hergün 4 polis arabası ve 20'nin üzerinde polis beklediği için bu çalışanlarda ciddi korku yaratıyor. İnsanlar, yakından geçen bir uçağın sesini duyduğunda irkiliyorlar'' dedi.

Şu an çalıştığı binanın ayaktaki tek Dünya Ticaret Merkezi binası olduğunu söyleyen Köktuğ, 7 WTC'de sürekli sivil ve resmi kıyafetli polislerin gezdiğini, asansörlerin de periyodik olarak dedektörlerle kontrol edildiğini belirtti.

Kendisinde herhangi bir korkunun olmadığını ifade eden Köktuğ, zaman zaman dışarı çıktığında turistleri sürekli binanın fotoğrafını çekerken gördüğünü, bu durumunda 8 yıl önceki terör olaylarını devamlı olarak anımsattığını kaydetti.

-İKİZ KULELER YIKILMADAN BİR AY ÖNCE FİRMASI TAŞINDI-

DTM'ye yapılan saldırılardan bir ay öncesine kadar, iki kuleden Güney'de bulunanının 58'inci katında, ABD'nin önde gelen finans şirketlerinden birinde çalıştığını kaydeden Köktuğ, ''2001 yılının ağustos ayı ortalarında firmayı Manhattan adasının hemen karşısındaki Jersey City'e taşımaya karar verdiler. Biz de olaydan çok kısa süre önce Jersey'e geçtik'' dedi.
Saldırıların olduğu gün, çalıştığı firmanın geçici olarak bulunduğu Manhattan'daki başka bir ofisinde olduğunu kaydeden Artun Köktuğ, ''O gün, Jersey'den firmanın birimlerinden birinin bulunduğu Manhattan'a bir iş için gelmiştim. Seslerle beraber ne olduğuna bakmak için dışarı çıktık. Herkesin kaçmaya başladığını ve binalara uçak girdiğini görünce gözlerime inanamadım. Eğer, çalıştığım şirket taşınmasaydı benim de orada olacağımı düşünmek korkunç'' diye konuştu.

İkiz Kuleler'e yapılan saldırılardan büyük bir şans eseri kurtulan Köktuğ, bölgenin hemen boşaltılmaya başlamasıyla beraber herkes gibi DTM binalarının bulunduğu Downtown'dan Manhattan Adası'nın Midtown olarak bilinen üst kısımlarına doğru yürümeye başladığını söyledi.
Türk finansçı, çalıştığı şirketin saldırılardan bir ay önce Jersey City'e taşınmasının zaman zaman bu olaylardan kendisinin de şüphe duymasına yol açtığını ifade ederek, ''Olaylardan kısa süre önce sadece bizim firmamız değil kulelerdeki başka firmalar da oradan taşındı.
Bazen bunların rastlantı olamayacağını düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

-''KRİZ YÜZÜNDEN ABD'DE YAŞAM KALİTESİ DÜŞTÜ''-

Amerikan finans sektörünün kalbi New York'ta 11 yıldır çalıştığını söyleyen Trabzonlu Köktuğ, bu süreçte dünyanın en önemli finans kuruluşları olan Merrill Lynch, JP Morgan, Credit Suisse, Blomberg ve son olarak da Moodys'te çeşitli üst düzey pozisyonlarda görev aldığını ve Türk firmalarına yatırım, pazarlama ve geliştirme alanlarında danışmanlıklarda bulunduğunu kaydetti.

Finans krizi sonrası ABD'de yaşam kalitesinin düştüğünü savunan Köktuğ, ''Eskiye göre maaşlar çok daha az.

Çok fazla nitelikli kişi işsiz kaldı. İşsizlik nedeniyle taksitleri ödeyemediklerinden birçok arkadaşımın evine el konuldu. Pekçoğu aylardır kredi kartları ile yaşamaya çalışıyor'' diye konuştu.

Virginia Üniversitesi'nde Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan ve o günden beri finans sektörünün kalbi Manhattan'da iyi pozisyonlarda görevler alan Artun Köktuğ, krizin ortasında çalışmanın psikolojik olarak kötü bir şey olduğunun altını çizdi.

Kaynak: A.A

İkiz kuleler yediz kuleler oluyor!

New York'un İkiz Kuleler komplekslerinde çalışan Türk finansçı, yeni gökdelende bazı çalışanların korktuğunu, bina içi ve çevresinde ise sıkı güvenliğin dikkat çektiğini söyledi.