HSYK'da görülmemiş skandal
İşte Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıları ve davaya bakan mahkeme heyetini görevden alma operasyonunun detayları.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-16 10:56:00
Adalet Bakanlığı'nın bir ay önce HSYK'ya verdiği kararname taslağına karşı bazı üyelerin alternatif hazırlaması, Kurul'u tıkadı. Ergenekon ve KCK gibi soruşturmaları hedef alan girişime Adalet Bakanı ve müsteşarı tepki gösterdi. Bu iki isim, kanuna aykırı teklifler üzerine toplantıya katılmadı.
Yasal dayanağı ve yetkileri olmadığı halde yüksek yargıdan gelen HSYK üyelerinin hazırladığı ek kararnamenin gündeme alınma önerisinin, görüşmeleri kilitlediği belirtildi. Teklifte kamuoyunun yakından takip ettiği davaların yargıçlarının değiştirilmesinin yanı sıra henüz bir yılını doldurmayan hakim ve savcıların bile hiçbir gerekçe gösterilmeden tayininin istendiği vurgulandı. Gelişme üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşar Ahmet Kahraman, HSYK'nın dünkü toplantısına katılmadı. Dikmen Hakimevi'nde kendi aralarında toplanan Kurul üyeleri görüşmeleri neticelendiremeden dağıldı. Toplantı çıkışında yazılı bir açıklama yapan Başkan Vekili Kadir Özbek, yaz kararnamesi çalışmalarının bugün devam edeceğini duyurdu. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise akşam saatlerinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile 'AB Adalet ve İçişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere İsveç'e gitti.
HSYK'nın pazartesi günkü toplantısında üye Ali Suat Ertosun'un gündeme getirdiği ek kararnamede, başta Ergenekon soruşturması savcıları olmak üzere bu davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin değiştirilmesi teklif ediliyor. PKK'nın şehir yapılanması KCK operasyonu, faili meçhul dosyaları ve Albay Cemal Temizöz soruşturmasını yürüten savcıların da görevden alınması isteniyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşar Kahraman'ın, hazırlanan kararname örneğinin yasal dayanağı bulunmadığı ve böyle bir kararnameye yetkili olmadıklarını belirterek, teklife itiraz ettikleri öğrenildi. Kurul üyeleri Ergin ve Kahraman'ın 'devam eden soruşturmalarda görev alan hakim ve savcıların görevden alınmasını isteyen, yargıya müdahale niteliği taşıyan, yargı bağımsızlığını ve hakimlik teminatına aykırı' diyerek yaptıkları itiraz nedeniyle görüşmelere ara verildiği kaydedildi. HSYK'nın yüksek yargıdan gelen üyelerinin yasaya aykırı teklifinde, kamuoyunun yakından takip ettiği hakim ve savcıların değiştirilmesinin yanı sıra henüz bir yılını doldurmayanların da hiçbir gerekçe göstermeden tayininin istendiği vurgulandı. Adalet Bakanlığı'nın adli yargı yaz kararname taslağını 15 Haziran'da görüşülmek üzere HSYK üyelerine verdiği, üyelerin yaklaşık bir aydır taslağı incelediği, son dakika teklifi üzerine görüşmelerin pazartesi gününden itibaren kilitlendiği belirtiliyor.
BAKAN ERGİN "SKANDAL OPERASYON"A TEPKİSİZ KALMADI, KURUL'A KATILMADI
Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı Sadullah Ergin ile Bakanlık Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın katılmadığı Kurul toplantısı Dikmen Hakimevi'nde yapıldı. Ergin'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Konut'ta 6 bakanla yapılan toplantı sebebiyle katılmadığı toplantıya Müsteşar Kahraman'ın yerine görevlendirdiği müsteşar yardımcısı da iştirak etmedi. Toplantı, Başkan Vekili Kadir Özbek'in başkanlığında Yargıtay ve Danıştay'dan gelen 5 asil üyesinin katılımıyla gerçekleşti. Ergin ve Kahraman'ın katılmama gerekçesi ise HSYK'nın yüksek yargıdan gelen üyelerinin pazartesi günü gündeme getirdiği mevzuata aykırı kararname taslağı olduğu öğrenildi. Şu anda HSYK'da görüşmeler kilitlenirken, adli yargı yaz kararnamesinin daha da uzayabileceği belirtildi. HSYK'nın atama ve tayin işlemleri son kararnameye kadar HSYK Kanunu'na uygun olarak yapılıyordu. Kurul'un üye dağılımı şöyle: HSYK Başkanı Sadullah Ergin, Başkan Vekili ve Yargıtay Üyesi Kadir Özbek, Müsteşar Ahmet Kahraman, Yargıtay üyeleri Ali Suat Ertosun, Musa Tekin, Danıştay üyeleri Suna Türkoğlu, Orhan Cem Erbük.
Kurul'un hazırladığı altarnatif kararname, kanuna aykırı
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun hazırladığı ek kararname taslağının mevzuata aykırı olduğu belirtildi. HSYK Kanunu'nun 19. maddesine göre, kararname taslağını Adalet Bakanlığı Özlük İşleri (Personel) Genel Müdürlüğü'nün hazırlayacağı ve Kurul'a sunacağı hükme bağlanıyor. Kanunun atama ve nakil başlıklı 19. maddesi şöyle: "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu; atama ve nakillerde uygulanacak objektif esasları kapsayan Atama ve Nakil Yönetmeliği düzenler. Bu Yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanır. Adalet Bakanlığı Özlük İşleri Genel Müdürlüğü ilgililerin taleplerini, sicillerini ve tespit edilmiş sair hallerini, hizmetin icap ve ihtiyacı ile birlikte inceleyerek kanuna, Atama ve Nakil Yönetmeliğine uygun olarak yapacağı taslağı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na sunar. Bu taslak, ilgililerin gizli ve açık sicilleri ve diğer evrakı ile birlikte Kurul tarafından en geç bir ay içinde incelenir, aynen veya gerekli görülen değişiklikler yapılarak karara bağlanır ve Adalet Bakanlığı'na tevdi edilir."
Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel: Bakan olmadan HSYK karar alamaz
HSYK toplantısının gününü ve gündemini adalet bakanı belirler. Gündemini belirlemediği zaman 5 kişi toplanıp karar alamaz. Hakimler Savcılar Yasası'na göre HSYK tam sayı ile toplanır, salt çoğunlukla karar alabilir. Tam sayı yoksa toplantı olmaz. Yedek üyeler ancak Yargıtay (3) ve Danıştay (2) üyelerinin yokluğu halinde toplantıya katılabilir. Ancak adalet bakanı ya da müsteşar yoksa toplantı veya alınmak istenen karar söz konusu olmaz. Görünen o ki, Ergenekon gibi önemli bir süreci soruşturan savcıların yerinin değiştirilmesi için kararlar alınmış, alınmaya çalışılıyor. Bakan ve müsteşar girmediği için bu kararname de kilitlenmiş. Mevcut durumda bin küsur savcı ve hakim mağdur olacak."
Hukuk ve Yaşam Derneği Başkanı Av. Hayrettin Açıkgöz: Umarız, HSYK bir yanlışa imza atmaz
HSYK'nın kararnameyi açıklamasındaki gecikmenin bir nedeninin de Ergenekon davası olabileceği yönündeki spekülasyonlara ben de katılıyorum. Çünkü günlerdir erteleniyor ve bundan başka dillendirilen bir husus yok. Ancak bu hukuki olur mu, olmaz mı onu da iyi değerlendirmek lazım. Çünkü hâkimler ve savcılar mesleklerini bağımsız olarak icra ediyorlar, yaptıkları iş anayasal teminat altında. HSYK'nın demoklesin kılıcı gibi bu mesleği icra eden insanların tepesinde sallanması bağımsızlıklarına gölge düşürecek bir durum. Ergenekon davası gibi birçok davada bu tür değişiklikler davanın seyrini etkilemiştir. Bu açıdan bakıldığı zaman da böyle bir değişikliğin bu davanın seyrini değiştirebileceği endişesini taşıyoruz. Umarız HSYK bir yanlışlığa imza atmaz. Ergenekon davası gibi çok kapsamlı bir davada değişiklik, yargı sürecini de uzatacaktır.
Yargıtay Onursal Üyesi Ekrem Serim: Kararnameyi Adalet Bakanlığı hazırlar
1982 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra kararnameleri Adalet Bakanlığı hazırlayıp kurula getireceği hükme bağlandı. Kurul kararnamede gelen isimlerin tayinlerinde değişiklik yapma hakkına sahiptir. Hayır bu değiştirilmesin yerinde dursun şeklinde yetkilere sahiptir. Ancak tasarı hazırlama yetkisini haiz değildir. Tasarıyı hazırlamak mutlak surette bakanlığa aittir. HSYK böyle bir şey hazırlıyorsa bu ilk olur. Mevzuata aykırıdır. Kurul kararnamedeki bazı isimleri reddedebilir, tayinlerin yerini değiştirebilir. Ama yepyeni bir tasarı hazırlama gibi bir şey şimdiye kadar duymadım. Bu kadar yıllık tatbikat böyle. Bu kanuna da aykırı olur. Adalet bakanı ve müsteşar olmadan karar almaları usulün dışına çıkılması demek.
Çağdaş Huhukçular Derneği Başkanı Taylan Tanay: HSYK, yargı bağımsızlığına engel
Biz ÇHD olarak çok uzun yıllardır HSYK'nın bağımsızlık önünde engel olduğunu söylüyorduk. AB raporlarında da bu husus ayrıntılı bir şekilde var. Savcı ve yargıçların bağımsızlığı önünde tehdit olmaya devem ediyor. Türkiye'de yargı maalesef siyasallaştı, sadece HSYK eliyle değil. Soruşturmaları yürüten hâkimlerin, sadece bunun için görev yerlerinin değiştiriliyor olması kabul edilemez. Yürüttükleri soruşturmalar nedeniyle baskı altında tutulmaması gerekiyor. Yargı görevi yürüten kişiler uluslararası kurallar gereği bağımsızlık içinde olmalıdır. HSYK'nın kararnamesini bu kadar uzun sürede açıklaması da bir nevi baskıdır. Bu, kabul edilemez bir durumdur. HSYK baskısı bir an önce kaldırılmalı ve bir an önce bu yapı feshedilmelidir.
Star Gazetesi yazarı Şamil Tayyar: Bu insanların da tatile çıkma hakkı var
Bu kararnameden 2 bin hakim ve savcının etkilenme ihtimali var. Bu insanlar tatile çıkacak, çocuklarını okullara yerleştirecek ve bunun gibi şeyler var. Atama kararnamesinin bir an önce çıkması gerekiyor. Aksi halde yüzlerce kişi bundan mağdur olacak. HSYK'nın bu sorunu ileri bir tarihe iteleme ihtimali görülüyor. Böyle olursa durum farklı bir boyut kazanabilir.
ZAMAN
SON VİDEO HABER
Haber Ara