Dolar

34,9528

Euro

36,6412

Altın

3.002,91

Bist

10.005,28

Her gün 30 bin kişi susuzluktan ölüyor

Küresel ısınma nedeniyle suyun önemi gün be gün tüm ülkeler için artarken, dünyada her gün 14-30 bin kişi suyun erişilemez olması nedeniyle yaşamını yitiriyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-16 10:14:00

Her gün 30 bin kişi susuzluktan ölüyor


İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Su Çalışma Grubu’nun hazırladığı Su Hakkı Raporu’na göre, dünya üzerinde 6 milyar insanın 1.2 milyarı güvenilir içme suyundan yoksun iken, 2.4 milyar insan da sağlık koşullarına uygun suya erişemiyor. Her gün suyun erişilemez olması nedeniyle 14–30 bin kişi yaşamını yitiriyor.

YÜZDE 0.4’LÜK KULLANILABİLİR SU

Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na göre dünyada bin 400 milyon km3 su bulunuyor. Ancak bu suyun yüzde 97.5’i tuzlu su (deniz ve okyanuslarda ), yüzde 2.5’i ise tatlı sulardan oluşuyor. Tatlı suların da yüzde 69.5’i kutuplarda buzul olarak veya donmuş toprak tabakasında, yüzde 30,1’i yeraltında bulunuyor ve kalan yüzde 0,4’lük bölümü ise yüzey ve atmosfer sularını oluşturuyor. Rapordaki verilere göre, tatlı suların sadece yüzde 0.4’ü kolayca ulaşılabilecek ve kullanılabilecek durumda.

Dünyada kullanılan suyun ise yüzde 85’ini nüfusun yalnızca yüzde 12’si tüketmektedir. İMO raporuna göre, bu yüzde 12’lik nüfusun da üçüncü dünya ülkelerinde yaşamadığı vurgusu yapılıyor.

TÜRKİYE SU’YU KULLANAMIYOR

Yıllık brüt yüzeysel su potansiyeli 193 milyar metreküp olan Türkiye’de brüt potansiyelin yüzde 58’i, 112 milyar metreküpü ekonomik ve teknolojik şartlar göz önüne alındığında, kullanılabilir su potansiyelini oluşturuyor. Bu potansiyel değerlendirildiğinde, Türkiye’de kişi başına düşen yıllık teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir su miktarı ise 1430 metreküp. İMO raporuna göre, bu durum Türkiye su stresi çeken ülke durumunda. 112 milyar metreküplük su potansiyelinin, 40 milyar metre küpünü değerlendirebilen Türkiye, geri kalan kısmını ise verimli kullanamıyor.

Raporda, 2030 yılında nüfusu 100 milyona ulaşacağı tahmin edilen Türkiye su kaynaklarının yüzde 100 verimli kullanılması halinde bile kişi başına düşen su miktarının bin metreküpe düşeceği ve su fakiri ülkeler arasına gireceği uyarısında da bulunuluyor..

TARIMSAL SULAMA

Türkiye suyunun yüzde 15’inin içme ve kullanmada, yüzde 75’inin tarımsal sulamada, yüzde 10’unun ise sanayide tüketildiği belirtilen raporda, su tüketiminin yüzde 75’ini kaplayan tarımsal sulamada, vahşi sulama tekniklerinden vazgeçilip, serpme veya damla sulama tekniklerine geçilmesi durumunda su tüketiminde yaklaşık yüzde 30–40 oranında tasarruf sağlanacağı belirtiliyor.

Türkiye’de toplam nüfusun yüzde 68’ine kanalizasyon şebekesi verildiği bilgisine de yer verilen rapora göre, atıksu arıtma tesisi hizmeti ise toplam nüfusun sadece yüzde 34’üne veriliyor. Uluslar arası verilerle bu oran karşılaştırıldığında, OECD ülkeleri ortalamasının ve AB ülkelerinin en düşük değeri olduğu ortaya çıkıyor.

Türkiye’de su verimliliği ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadığı ifade edilen raporda, Türkiye’de su kaçağı ve kayıplarının oranının ortalama yüzde 30–40 oranında olduğu belirtiliyor.

NELER YAPILMALI?

Raporun sonunda suyun ihtiyaç değil, hayatın devamı için vazgeçilmez ve temel bir insan hakkı olduğu vurgusu yapılarak şunların yapılması istendi:

*Su hayatın vazgeçilmez unsuru olarak önemli bir toplumsal değer olarak ele alınmalıdır,

*Herkes sağlıklı bir yasam sürdürebilmek için gerekli sağlıklı, güvenli suya ulaşabilmelidir,

*Temel insan hakkı olan suya erişim hakkı ile ilgili bağlayıcı yasalar anayasa metinlerine girmelidir,

*Su hizmetinde ve yönetiminde, kamusal öz korunmalı, katılımcı modeller geliştirilmelidir,

*Yasam hakkımız olan suyumuz, su şirketlerinin insafına bırakılmamalıdır,

*Su kamu malı olarak tanımlanmalı ve toplumsal bir değer olarak kabul edilmelidir,

*Su kaynaklarının kullanımında öncelik tüm canlılara, insanlara ve ekolojinin korunmasına verilmelidir.

Haber Ara