Dolar

34,8719

Euro

36,6204

Altın

3.048,53

Bist

10.058,47

Kriz bu mağazayı teğet geçti

Amerika'nın, tarihindeki en büyük ekonomik durgunluk dönemlerinden birini yaşadığı bugünlerde pek çok dükkan, kapanmaya yüz tutarken, bu mağaza müşterilerle dolup taşıyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-10 12:20:00

Kriz bu mağazayı teğet geçti
"Bath Junkie", New York kentinin merkezi sayılan Manhattan'daki bir cilt ve vücut bakım mağazası.



Amerika'nın, tarihindeki en büyük ekonomik durgunluk dönemlerinden birini yaşadığı bugünlerde pek çok dükkan, kapanmaya yüz tutarken, bu mağaza müşterilerle dolup taşıyor.

Merkezi Brooklyn'de bulunan giyim ve aksesuar butiği "Fred Flare" ile İsveç'li ünlü mobilya mağazası "Ikea" da öyle.

Üçünün de ortak tarafı, son 10 ay içinde New York'ta yeni şube açmış olmaları.

Daha önce Brooklyn'de açılmış olan ucuz giyim mağazası "Buffalo Êxchange" ile ikinci el çanta satışlarında yoğunlaşan "RoundAbout" da, Manhattan şubelerini geçen yıl açtılar.

Ekonomik sıkıntı nedeniyle kemer sıkma yoluna giden pek çok New York'lu, artık pahalı alışveriş merkezlerine ucuz alternatifler sunan ya da ikinci el ürün pazarlayan bu mağazalara yöneliyor.

Alışveriş ve Amerikalılar
Zagat araştırma şirketinin alışveriş konusunda yayınladığı son kamuoyu yoklaması da, bu eğilimi doğrular nitelikte.

Ankete göre, Amerika'dan başlayıp dünyaya yayılan küresel krizle birlikte, New Yorklular da alışverişlerinde büyük kısıntıya gittiler. Alışveriş için para harcadıkları zaman da, bunu ucuzluk dönemlerinde yapmayı tercih ediyorlar.



Ankete katılan 7600 kişiden yüzde 30'u, geçen yıla göre alışveriş harcamalarını yüzde 30 oranında azaltırken, yüzde 27'si, herhangi bir harcama yapmadan önce ucuzluğun başlamasını beklediklerini bildirdiler.

İsmi Türkçeye "banyo ıvır zıvırı" diye çevrilebilen "Bath Junkie" mağazasının yöneticisi Trish Rubin de, mağazanın popülerliğini, ekonomik sıkıntı nedeniyle ürünleri kişiselleştirme stratejisine bağlıyor.

"Zorluk dönemlerinde müşteriler, paralarını harcamaya değecek, benzersiz ürünler arıyorlar" diyor ve ekliyor:

"Etrafta bir sürü banyo ve güzellik mağazası var, ama biz, onlara kendi imzalarını taşıyan kokular yaratmalarını sağlıyoruz. Kullanmaya alıştıkları banyo sabunu ve losyon kokularını arzu ettikleri biçimde karıştırabilir ve bunu 8 dolar gibi az bir fiyata yapabiliriz. Sekiz milyonluk bir kentte cüzdanınızın yettiği fiyata, kendi kokunuza sahip olmak, az bir şey değil."

Ekonomik bunalım, sadece işini kaybeden kişileri değil, maaşında kesinti yapılan ya da haftanın bir kaç günü evde kalmaya zorlanan iş sahiplerini de sıkıntıya sokuyor.



İş İstatistikleri Bürosu'nun rakamlarına göre, Nisan ayında yaklaşık 6,7 milyon kişi, durgun iş ya da çalışma koşulları nedeniyle haftada 35 saatten daha az sıklıkta çalışıyor. Hewitt Associates adlı bir insan kaynakları danışmanlık şirketinin 518 büyük şirket üzerinde yaptığı araştırma, bu şirketlerden yüzde 16'sının maaş kesintisi, yüzde 20'sinin de çalışma saatlerinde kesinti yaptığını ortaya koydu.

California'da yaşayan Ferrell çifti de, ücret ve çalışma saatlerindeki kesinti nedeniyle, eski harcama alışkanlıklarını tümüyle değiştirenlerden...

Aysonunu zor getiren çift için, artık saç kestirmek bile lüks olmuş. İkiz kızlarına aldırdıkları dans dersleri ve kedileri ve köpeklerine yaptırdıkları aşılar da öyle. Haftalık mutfak alışverişlerini ayda bire çıkarmışlar ve her zaman gittikleri market yerine, şehir dışında ucuzluğuyla ünlü bir süpermarkete gitmek zorunda kalıyorlar.

Giderek küçülen maaş çeklerinin yarattığı sıkıntı, kendisini sadece maddi açıdan değil, insanların giderek gerileyen sosyal ilişkilerinde de gösteriyor.

İnternette yayınlanan Slate dergisi, "ekonomik durgunluk ülke çapında dostlukları nasıl köreltiyor" başlıklı bir yazısında, mali sıkıntı nedeniyle işlerini, paralarını ya da evlerini kaybeden kişilerin dostluk ilişkilerinin nasıl bozulduğunu ortaya çıkardı.
Dergiye gerçek ismini saklı tutarak mektup gönderen bir kadın, Michigan'ı vuran ekonomik krizin ardından işini kaybeden bir kız arkadaşıyla ilişkisinin nasıl yara aldığını anlatıyor.

Kendisi, boşanmanın yol açtığı mali zorlukların ardından, nihayet ucuzlayan emlak piyasasından yararlanıp ev satın alırken, işini kaybeden arkadaşı bundan rahatsızlık duymuş. "Artık birbirimizi çok az görüyoruz, çünkü ben kendi yaşamımdan bahsederken, onun yaralarına tuz basmış gibi oluyorum" diyor.

New York dergisi de Mayıs ayında kapak konusu yaptığı "Durgunluk Kültürü" başlıklı araştırma haberinde, ekonomik durgunluğun New Yorkluların günlük alışkanlıkları ve genel olarak kent yaşamı üzerindeki etkisini inceledi.

Bundan çıkan manzara ise, mali krizin sonuçlarının çok da olumsuz bir tablo yaratmadığı, hatta olumlu alışkanlıklar ve yaşanması daha da kolaylaşan bir kent ortaya çıkardığı yönünde.

Gönüllülerde artış
Örneğin, işsizlik rakamlarının artmasıyla birlikte, boş vakitlerini kentin hayır kurumlarında geçirmeye gönüllü olan kişilerin sayısında da önemli bir artış oldu. İşsiz kalan babaların, her gün çocuklarına ayırdıkları zaman, 3,5 dakika arttı. Darboğaz nedeniyle pahalı eğlence yerlerine gidemeyen aileler, müze ve parasız konferanslarla film etkinliklerine yönelir oldular. Guggenheim müzesine katılım, yüzde 2 oranında artış gösterdi.

Derginin araştırmasına göre, ekonomik sıkıntı, insanları dine de yöneltti. Musevi İlahiyat Fakültesi'nin doktora programına kayıtlar yüzde 100 artarken, Birlik İlahiyat Fakültesi'nin kayıtları geçen yıla göre iki kat artış gösterdi.

Banka tasarruflarında görülen azalmaya paralel olarak, kentte işlenen suç oranlarında, beklenenin aksine önemli ölçüde azalma görülürken, New York, oturulması daha kolay bir kent haline geldi. Emlakçıların tahminlerine göre, ev kiraları ve satış fiyatlarında yüzde 20'ye varan düşüşler yaşanıyor.
Daha da ilginci, işsizlik oranındaki yüzde 1 artış için, ölüm oranında yüzde 0,5 oranında azalma görüldüğü belirtiliyor.

Üstelik 1930 ve 40'larda yaşanan Büyük Bunalım döneminde olduğu gibi, bugünkü mali krizin de insanları borsalarda daha muhafazakâr yatırımlar yapmaya yönelttiği ve devlet memurluğu, öğretmenlik ve polislik gibi işlere yönelerek, güvenli meslekleri riskli olanlara tercih ettiği yönünde işaretler var.

Tüm bunların, ekonomik bunalımı en azından New York kenti için tümüyle olumlu bir gelişme haline getirdiği sonucuna varmak, fazla iyimserlik olur.

Ama New Yorkluların çoğunluğu, bu sıkıntılı dönemi de atlatacaklarına ve mali krizin, sonuçta kent kültürüne yeni bir boyut katacağına inanıyor.
(bbc)
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara