"Ben Fenomenim Di Mi?"
Kemal Sunal'ın Hayatını Belgeselleştiren Yönetmen Mehmet Güleryüzle, O'nun Sinema Hikâyesini Konuştuk:
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-10 17:11:00
Kemal Sunal'ın Vefatının Üzerinden Dokuz Yıl Geçti. Biz De "şabansız" Yıllarda Türkiye'nin, Türkiye Sinemasının Nelerden Uzak Kaldığına Baktık. Sunal'ın Hayatını Belgeselleştiren Yönetmen Mehmet Güleryüz'le, Sanatçının Hayatını Şekillendiren Detayları Konuştuk.
70'li yıllarTürkiye, sağ iktidarların büyüme vaatleriyle, 68 kuşağının muhalif dalgalanmaları arasında bir çalkantı içinde. Bu dönemin ortalarına gelindikçe siyasi belirsizlikler de artıyor. Kıbrıs çıkarması, ambargolar, kıtlık, yoksulluk, yükselen sol muhalefet ve faşizmin kanlı sesleri. Sonra margarin, benzin kuyrukları, sokak terörü, cephe hükümetleri ve 12 Eylül.
Yine bu dönemde Ertem Eğilmez ve Arzu Film, Türkiye sinemasına uzun yıllar boyunca damgasını vuracak, komedi sinemasına kendine özgü bir tarz katacak olan Kemal Sunal'ı kazandırıyor. "Tatlı Dillim" adlı filmdeki yan rol başarısıyla dikkatleri üstüne çeken Kemal Sunal, 1974 yılında "Salako" filmiyle ilk başrolünü oynuyor.
Kemal Sunal, "Balalayka"nın Trabzon'daki çekimleri için bindiği uçakta, uçak fobisine yenik düşerek geçirdiği kalp kriziyle yaşamını yitirdi. Oynadığı 81 filmde sevenlerini kahkahalara boğan Sunal, 3 Temmuz 2000 günü tüm Türkiye'yi göz yaşlarına boğdu.
Yazının başında sözünü ettiğimiz toplumsal ortam Kemal Sunal filmlerinin fonunda hep yer aldı. Salako'yla başlayan Kemal Sunal'ın başrol sürecinden, bir sinema yıldızı olma yoluna girişi sadece bir sinema başarısı olarak kabul edilemez. Kemal Sunal sadece sinemaseverlerin değil, halkın yıldızı, daha doğrusu kahramanıydı. 70'lerde Türkiye'de ihtiyaç fazlası denebilecek düzeyde kahraman bulunuyordu zaten. İnsanlar belki de kahraman değil, onlarla aynı derdi paylaşacak bir "Şaban" arıyordu. Kemal Sunal "kusursuz yüz hatları ve fiziğiyle, düzgün diksiyonuyla ve karizmatik duruşuyla" Türkiye insanının aradığı Şaban'dı, o bir anti-kahramandı.
Ağanın kızına"yanaşma" damat
İlk başrolü Salako'da, Salakoğlan diye anılan karakter bir ağanın yanaşmasıdır. Türkiye o dönemlerde henüz "New Yorklarda üniversite okuyup konağına dönen ağalarla" tanışmamıştı. Salako'nun tek varlığı, onun lafını, sözünü dinleyen tek canlı olan eşeğidir ve Salako ağanın kızına âşıktır. Kız kendi düğününden kaçmaya çalışırken, intihar etmeye uğraşan Salako'yu kandırıp onunla evlenmek istediğini söyler ve Salako kızı dağlara kaçırır. Yol boyunca kıza "Ben eşkıyayım di mi, ben yiğidim di mi, ben erkeğim di mi" diye sorar. Ancak namı yürümüştür Salako'nun. Onun efsanesi köyden köye yayılırken, kızın onu kandırdığını öğrenir ve her şeye küser. Sonunda kızın da gönlü ona kayar ve ağanın kızı, bir yanaşmaya yâr olur.
(aktüel)
SON VİDEO HABER
Haber Ara