Zamanın iplerini elinize alın

Telefonun alarmı başucumda cıyak cıyak çalıyor. Kim bilir kaçıncı erteleyişim. Muhtemelen, vücuda gelse beni sürükleyerek yataktan çıkaracak kadar hırslanmıştır. Ama sıcak hava ve ruhuma işleyen yorgunluk yataktan kalkmamı engelliyor. Sonuç mu? Otobüse yetişmek için 10 dakikaya banyoyu, giyinmeyi, makyajı ve çanta hazırlığını sığdırmaya çalışarak kan ter içinde evden çıkmak. Daha doğrusu bir türlü evden çıkamamak. Gereksiz oyalanmalar yüzünden otobüsü kaçırıyorum. Bu sefer diğer otobüse daha vakit var, diye iyice hedeften sapıyorum. Nihayetinde sinir stres içinde evden yaka paça atıyorum kendimi. Ve aynı düzensizlik ve verimsizlik gün boyu peşimi bırakmıyor.

Bir yandan serin sularda yüzmenin hayaliyle yanıp tutuşurken bir yandan organize olabilmek ve verimli bir iş günü geçirmek mümkün mü? Evet mümkün. İlk hedef iyi uyanmak. Uzman önerileri ve deneme yanılma yöntemiyle vardığım sonuçlar şuna işaret ediyor: Akşam yatarken güneşliklerinizi açık bırakın. Zira vücut karanlıkta melatonin hormonu salgılar ve bu hormon uykuyu tetikler. Güneş ışığı pencereden içeri girdiğinde melatonin salgılanması durur ve vücut uyanmaya geçer. Hele bir de camı açarak odaya taze hava doldurmak ve birkaç dakika derin nefes almak yaşam enerjinizi yükseltecektir. Ayrıca telefonun alarmı çaldığında kapatarak uyumaya devam etmeyi önlemek için telefonu uzak bir yere koymak da geç uyanmanızın önüne geçebilir.

Vaktinde uyandınız ve sakin sakin hazırlanıp evden çıktınız. Sıra geldi aynı sükûneti ve düzeni iş yerinde sürdürmeye. Kilit nokta zamanınızın yönetimini ele geçirmekte yatıyor. Yapılan araştırmalar yaşamımızın yüzde 32'sini uyuyarak, yüzde 20'sini çalışarak, yüzde 10'unu yemek yiyerek, yüzde 9'unu seyahat ederek, yüzde 10'unu kişisel bakım yaparak, yüzde 8'ini öğrenerek, yüzde 7'sini bekleyerek ve yüzde 6'sını diğer faaliyetlerle geçirdiğimizi söylüyor. Yüzde 20'lik zaman dilimini iyi değerlendiremezsek, bu diğer alanlarımıza da sirayet ediyor. Zamanı yönetmenin ilk adımı olarak ofiste zamanı nasıl harcadığınızı bir yere not edin ve ortaya çıkan sonuca göre öncelikli işleri öne çekin. Her bitirdiğiniz işin sonrasında küçük molalar verin. Bu molalarda ya küçük bir tatlı ve kahveyle kendinizi ödüllendirin ya da internette biraz sörf yapın. Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nde Brent Coker ve ekibinin yaptığı bir araştırmaya göre internette kısa süreli gezintiler beynin dinlenmesini sağlıyor ve bu da doğrudan çalışma performansını etkiliyor. Zamanınızı yönetirken size yardımcı olacak diğer hususlara gelince: Günlük plan yapmak, masada sadece o an yapılan işle ilgili dosya bulundurmak, tek seferde tek iş yapmak, bitirme zamanını belirlemek, ilk önce sıkıcı ama önemli olan işi bitirmek, ajanda kullanmak, her telefona koşmamak, hayır demeyi öğrenmek ve ofiste dikkat dağıtıcı hususları bertaraf etmeye çalışmak.

Zamanı iyi kullanmak için vücudunuzun hangi saat dilimlerinde verimli çalıştığını da bilmelisiniz. Herkesin biyoritmi farklı olsa da sabah 8.00-11.00 arası en verimli saatler olarak kabul ediliyor. Öğleye doğru enerji düzeyi azalıyor, 15.00 dolaylarında tekrar üst seviyeye çıkıyor. Bu sebeple karmaşık ve zor işleri yüksek enerjili zaman dilimine bırakmaya çalışın. Ancak unutmayın ki kendinize fazla yüklenmek her şeyi daha da zora sokacaktır. Bu yüzden motivasyonunuzu arttıracak aktiviteleri ihmel etmeyin; arkadaşlarla sohbet edin, müzik dinleyin, kendinizi ödüllendirin ve biraz olsun hayatı akışına bırakın.
(newsweek turkiye)

Zamanın iplerini elinize alın

Vakti iyi yöneterek hayatınızı daha kolay organize edebilirsiniz.