Adli tıp'ta 'pis masa' iddiası doğru çıktı
Uzman Adli Tıpçı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Adli Tıp Kurumu'nun sperm skandalı raporunu açıkladı: Cesetlerin kıyafetlerini çıkaran teknisyen eldivenlerini değiştirmemiş, sperm önceki cesetten bulaşmış.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-09 08:08:00
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulu eski Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, dün AKŞAM' bir açıklama yapıp Adli Tıp'ın 'sperm bulaştı' haberini doğruladı ve inceleme raporunun ayrıntılarını anlattı.
SPERM BAŞKA CESETTEN
Prof. Fincancı, spermin 'pis masadan' değil 'değiştirilmeyen eldiven'den bulaştığını anlatıp şöyle konuştu:
'Cenazelerin giysilerinin çıkartılması ve incelenmesi sırasında otopsi teknisyeni, eldivenini değiştirmeden bir cenazenin giysilerini çıkarıp incelenmesi için verdikten sonra, bir başka cenazeninkini yine aynı eldivenle çıkardığı için böyle bir bulaşma söz konusu oluyor. Burada bir başka kişiye ait spermotozoidin bulunmuş olması üzerine, şu anda kurum başkanı olan meslektaşımız, bunun bir bulaşma olup olamayacağının araştırılmasını öneriyor. Yapılan DNA incelemesinden spermin aynı gün otopsi yapılan bir başka cenazeye ait olduğu tespit ediliyor.'
Teknisyen hatası
Prof. Dr. Fincancı, programdaki açıklamasını şöyle sürdürdü:
Otopsi sırasında hekimlerimize yardım eden teknisyenlerimiz var. Bundan önceki yıllarda ne yazık ki özel bir eğitim alınmadan, sadece hizmetli, memur kadrosundaki insanların görevlendirilmesiyle, bu alanda yetişmeleriyle gerçekleştiriliyordu. Dolayısıyla bu durum, otopsi süreçlerinde çok ciddi aksaklıklara yol açıyor. Burada da benzer bir olayın yaşandığını gördük. Tabii bunlar gerçekten üzücü olaylar. Çünkü böyle bir yanlışlığın ortaya çıkmasıyla, yeni bir sanığın araştırılması gündeme geliyor.
Türkiye'de bu alanda yetişmiş teknisyen olmamasından yakınan Prof. Dr. Fincancı, 'Şu anda Türkiye'deki üniversitelerde otopsi eğitimi veren tek bir birim var. O da Mersin'de. Bu olayla, bu birimlerin arttırılmasına, eğitimli donanımlı otopsi teknisyenlerinin yetiştirilmesine ihtiyaç olduğu görülmüş oldu. Zaman zaman bu tür hatalar olabilir ve bu çok önemli bir hatalardır. Bir başkasının töhmet altında bırakılması gerçekten çok üzücü. Dolayısıyla bu tür durumların sıfır hata ile çalışacak biçimde düzenlenmesine ihtiyaç var' dedi.
Fincancı, 'Sorunların çözülmesi için siyasi iradenin, hızla bir model oluşturması ve bunu hayata geçirmesi gerekir. Merkezi bir kurumdan değerlendirme alınması iş yükünü arttırıyor. İnsanların birden fazla muayeneye girmesi, incelemeye gönderilmesi yorucu oluyor. Adli Tıp Kurumu yetkileleri de yanlışı fark ederek, bunun düzeltilmesi için hareket geçmişlerdir. Bu önemlidir' diyerek sözlerini noktaladı.
Açıklamayı Bakanlık yapacak
ADLİ Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, AKŞAM'ın manşet yaptığı skandalla ilgili sessizliğini koruyor. Telefonla ulaştığımız Doç. İnce, konuyla ilgili detaylı bir açıklama yapmayarak sadece 'Adli Tıp Kurumu olarak bu olayla ilgili bilgileri düzenli olarak Adalet Bakanlığı ile paylaşıyoruz. Biz herhangi bir açıklama yapmayacağız. İnceleme tamamlandıktan sonra gerekli olan açıklamayı bakanlık yapacaktır' demekle yetindi.
Münferit bir olay
CEZA avukatı Ali Rıza Dizdar ise, 'Böyle bir hata yapılıyorsa, Adli Tıp'ın önceki raporlarıyla mahkum olan ya da beraat eden kişilerin davası konusunda şüphe doğar mı?' sorusunu şöyle yanıtladı: 'Eğer böyle bir olay varsa, bu münferit bir kusurdur. Yani genişletme imkanı yoktur. Burada bireysel sorumluluk esastır, bu nedenle önceki kararlara genişletilmesi mümkün değil. Çünkü genişletebilmek için mekaniksel bir devamlılığın olması gerekir. Burada bir devamlılık söz konusu değildir. Kıyas usulü ile genişletmek tehlikeli bir durumdur.'
Kurum hatalı
'Sperm skandalı' ile ilgili hukukçular, hatayı yapanın cezalandırılması gerektiğini savunuyor. Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden ceza hukukçu profesörü Süheyl Donay, olayda 'görevli ihmal' olduğunu söyledi: Prof. Dr. Süheyl Donay, 'Burada görev ihmali ve bir hata söz konusu. Hata da Adli Tıp Kurumu'nun yani görevliler kimlerse sorumlu da onlardır. O yüzden bu önceki kararları etkilemez. Çünkü bir hata sonucu bu kusurlu davranış ortaya çıkmış' diye konuştu.
'Bilimsel eğitim'in fotoğrafı: Ceset gazeteye sarılmıştı
PROF. Dr. Şebnem Korur Fincancı, 'Yeterli teknisyen yok' diyerek teknisyen eksikliğini gündeme getirdi. Ama Türkiye'de yaşanan olaylar okullu teknisyenlerin de bilimsel kurallara uymadığını gösteriyor. Geçtiğimiz haftalarda, Adli Tıp Kurumu'ndakine benzer bir skandal gazetelerde haber oldu. Adana'nın Seyhan İlçesi'nde Babalar Günü'nde, hemzemin geçitte kafasını raylara koyup intihar eden Mehmet Cirit'in (59) cesedi Adana Adli Tıp morgunda staj yapan Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencilerince toplandı. Metrelerce alana dağılan cesedi toplayan stajyer öğrencilerin üzerinde özel bir kıyafet yoktu. Daha da kötüsü ceset parçası gazetelere sarılarak taşındı.
Akşam
SON VİDEO HABER
Haber Ara