İhracatçının imdadına Irak yetişti

Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003 yılından sonra Irak'ın gittikçe artan ivme ile dünyaya kapılarını açtığını ve savaşın yarattığı yıkımın ortadan kaldırılması amacıyla yeniden inşa edilmeye başlandığını vurguladı.

Baş, petrolden ciddi gelir elde eden ülkede gelişimin Avrupa ülkelerinden daha hızlı olduğunu, bu süreçte Irak'ın ithalat rakamlarının da gelişmiş ülkeleri geride bıraktığını vurguladı.

Irak'ta üretimin yaygın olmaması nedeniyle ihtiyaçların önemli bir bölümünün diğer ülkelerden karşılandığına dikkati çeken Baş, son ekonomik krizle Avrupa ile ticaret yapan çok sayıda iş adamının sıkıntı yaşadığını, bu süreçte Irak pazarının ihracatçılar için adeta ''ilaç'' gibi geldiğini anlattı.

İran'da yaşanan karmaşa, Arap ülkelerinin tamamında problemler olması ve üretimin sınırlı seviyede bulunması nedeniyle Irak ithalatı için tek kapının Türkiye olduğunu ifade eden Baş, şunları kaydetti:

''Son kriz nedeniyle Avrupa kapıları Türk iş adamları için kapanmaya başladı. İhracatımızda düşüşler var. Avrupa'ya ihracatta yüzde 35-40'a yakın azalma var. İhracatımızı artırmanın yolu Irak'tan geçiyor. Bu ülkede üretim olmaması nedeniyle her sektörde ciddi talepler, açıklar var. Iraklı iş adamları ve devlet yetkilileri gerek ithalatta, gerekse iş yaptırma anlamında kalite nedeniyle Türkiye'yi tercih ediyor. Bu da Avrupa pazarında kayba uğrayan Türk ihracatçılarının yüzlerinin yeniden gülmesini sağlıyor.''

Baş, Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Irak ile yapılan ticaretin boyutuna dikkati çekerek, ''Geçen yıl 5 aylık dönemde gerçekleşen 1,2 milyar dolarlık ihracat, bu yıl 2,1 milyar dolara ulaştı. ihracatçı, yeniden inşa edilen ve üretim sorunları nedeniyle iğneden ipliğe her şeyi ihraç eden ırak ile hayat buldu. Yıl sonuna kadar 5 milyar dolarlık ihracatın yapılacağı öngörülüyor. Bu da Irak pazarın ihracatçı için önemini ortaya koyuyor'' dedi.

-''EN BÜYÜK AVANTAJIMIZ TECRÜBEMİZ''-

Baş, Irak pazarını ''büyük pasta'' olarak görüldüğünü, buradan daha fazla pay alabilmek için Çin'den Endonezya'ya, ABD'den, Avrupa'ya kadar hemen her ülkenin rekabet halinde olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin ise Irak pazarı için en avantajlı konuma sahip olduğuna değinen Baş, şöyle devam etti:

''En büyük avantajımız tecrübemiz. Projelerimiz dünya standardının üstünde bir yapıda. Çin gibi kalitesiz ürünler yapmıyoruz. Ürünlerin kalitesini gören Iraklılar Türk üreticisini tercih ediyor. Üstelik petrolden gelen gelirleri nedeniyle birçok Arap ülkesi gibi lükse düşkün Iraklılar için kalite her şeyden önce geliyor. Bu da Türk ürünlerinin cazibesini artırıyor. Ayrıca, bu pazara en yakın konumdaki ülke olmanın da avantajları var.''