GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, helal gıdada mezhepler arasında dahi farklı görüşler bulunduğunu ifade ederek, mezheplerin inançlarını dikkate alan bir sistem geliştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Mezhepler arasındaki farklı görüşleri ürün sertifikalarında belirteceklerini ifade eden Büyüközer, 'Yani bir mezhebe göre helal olarak sertifikalanmış bir ürün diğer bir mezhebe göre mahsurlu gözüküyorsa, bunu üründe belirteceğiz. Ürün sertifikasının altında mezheplerin kutucukları olacak ve orada o ürün hangi mezhebe göre mahsurlu ise o mezhep işaretlenecek' dedi.
Büyüközer, örneğin bir böcekten üretilen ve sucuk, şurup, pasta gibi bir çok gıda maddesi içinde kullanılan doğal organik boya maddesi olan E120 Karmin'i bazı mezhepler haram kabul etmezken Hanefi mezhebinin yasakladığını belirterek, 'Bu konuda sertifikalarda uyarı işaretlerimiz olacak. Mezheplerin asırlar boyunca bugüne kadar getirdiği zenginlikler bizim belgelerimizde yer alacak' şeklinde konuştu.
Dünyada helal sertifikalı ürüne talebin hızla çoğaldığını, bugün yaklaşık 60 ülkede helal sertifika veren kuruluş bulunduğunu söyleyen Büyüközer, Türkiye'de de kendilerinin bu işe talip olduklarını ifade ederek, helal gıda konusunda ihracat yapmak isteyen firmaların GİMDES'e yöneldiklerini kaydetti.
Bu kriz ortamında Türkiye'nin yapacağı işin dünyadaki 2 trilyon dolarl ık helal sertifikalı ürün piyasasına girmek olduğunu belirten Büyüközer, 'Bug ün aşağı yukarı 20'nin üzerinde firma bize müracaat etmiş durumda. Onların durumlarını inceliyoruz, 2 firmaya sertifika verdik. İlk defa bizim vasıtamızla, profesyonel sertifikalama sistemi ile ihracat yapıyorlar' diye konuştu.
Hüseyin Kami Büyüközer, bu sene sonuna kadar en az 100 firmadan helal sertifikalı ürün ihracatı talebi alacaklarını tahmin ettiklerini, 2010 yılında ise bu işin çok daha büyük patlama göstereceğini ve belki 1500 firmanın ürününe helal sertifika verecek hale geleceklerini belirtti.
Helal gıda sertifikası almak isteyenlerin başında daha çok un, makarna, maya firmalarının geldiğini ifade eden Büyüközer, 'Bize başvuran firmalar arasında 2 tavuk, bir tane de nar suyu firması var. Sertifika almak için bize başvuran firmalar arasında sakız firması da yer alıyor. Bir dondurma firması ise araştırma yapıyormuş ama henüz bize müracaat etmedi' dedi.
Sertifikasyon konusunda şu anda gıda mühendisi, veteriner, biyolog ve kimyagerlerden oluşan 10 gönüllü kadroyla çalıştıklarını söyleyen Büyüközer, önümüzdeki dönemde çeşitli eğitimlerle profesyonel kadroyu oluşturacakları nı vurguladı.
Büyüközer, İslam dini mezheplerine göre kesin haram ihtiva eden maddelerin olduğu ürünlere sertifika vermediklerini belirterek, 'Bir de eti helal olan hayvanların İslam'i usulde kesilmesini ön planda tutuyoruz. Tavukların elde kesilmesini dikkate alıyoruz. Gıda ürünlerinde kullanılan boya maddelerinin, tatlandırıcıların mutlaka bitki kökenli olması lazım. Kola cinsi ürünlerde 'formülü gizlidir' diye gelinirse onlar da sertifika alamaz. Çünkü dinimizde şüpheliden de uzak kalın diyor. Dolayısıyla şüpheli hiç bir şey kalmayacak' şeklinde konuştu.