Hizbullah'tan bölge barışı için şartlar

Şeyh Kasım, seçim sürecine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: 'Zor ve karmaşık bir seçime girdik. Amerika?dan İsrail?e, Arap dünyasında diğer bazı devletlere kadar seçimlere müdahale etmeyen kalmadı. Muhalifler bu seçimlerde çoğunluğu elde etmesin diye herkes, seçimlere müdahale etti. Biz muhalifler olarak çoğunluğu beklerken buna ulaşamadığımızı söyledik. Fakat bir önceki dönemde olan 57 milletvekilini koruduk. Muhalifler,seçim sonuçlarına medeni bir şekilde yaklaştı. Dünyanın da seçim sonuçlarına şaşırmasına karşın biz seçim sonuçlarını kabul ettik. Öyle inanıyorum ki Lübnan?daki muhalifler, yeryüzündeki muhaliflerin en iyisidir. Çünkü hem seçim sırasında hem de seçim sonuçlarını kabulüyle iyi bir örneklik sergiledi'

Konuşmasının devamında Şeyh Kasım, 14 Martçıların muhalifleri dinlemek zorunda olduğunu söyledi. Şeyh Kasım '14 Martçıların, milletvekillerinin çoğunluğunu aldı. Fakat fark çok büyük değil. Birkaç milletvekili. Muhaliflerin seçimi kazanmaları mümkün olabilirdi. Fakat muhaliflerin halktan daha fazla oy aldıklarında şüphe yoktur. Muhalifler, Lübnan?ın genelinde %55 oy alırken 14 Martçılar %45 oy aldılar. Bu durum muhaliflerle iktidar yanlıları arasında dengenin olduğunu göstermektedir. Bundan ötürü iktidar, Lübnan?ın geleceğini etkileyecek güce sahip olan muhalifleri de dikkate almalıdır' diye konuştu.

Batı ve Amerikayla ilişkilere değinen Şey Kasım ?Biz, onlara istedikleri her şeyi kabul etmeyeceğimizi söyledik. Onlara aynı zamanda istediğimiz şeyleri de söyleyeceğiz. Onlardan bazıları çoğunluğu elde ettiğimiz zaman istediğimiz şeyleri söyleyeceğimizi sandı.Asla! Biz azınlıktayken de onlara istediğimiz şeyleri söyleyeceğiz. Biz azınlıkta da olsak çoğunlukta da olsak direniş esastır. Yolsuzluğa karşı olmak esastır. Amerika ve batıya istediğimiz şeyleri söyleyeceğiz. Onların önünde özür dilemeyi kabul etmeyeceğiz? dedi.

Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana?nın ve Lübnan?daki İngiltere elçisinin kendilerini ziyaret ettiğini belirten Şeyh Kasım, konuşmasını şöyle sürdürdü: ?Onlara şunları sorduk. AB, Lübnan?da casus şebekelerini neden kınamıyor? Lübnan sınırlarının İsrail savaş uçakları tarafından ihlal edilmesini neden kınamıyor. Kfar Shuba ve Shebaa?nın işgal altında olmasına karşı neden sessiz? İsrail?in işlediği tüm bu suçlar, 1701 sayılı karara aykırıdır? Şayet onlar, bizlerin saldırılan konumda olduğu, toprakları işgal edilen insanlar olduğumuz için direnişi tercih ettiğimizi söylerseler, onların adil olduklarını söyleyeceğiz. Şayet bunu söylemezseler bizler onurumuzun gereğini yapacağız.

Lübnanlı yetkililerden, İsrail?i kınamalarını istemekten çekinmemelerini istiyoruz. Bu casus şebekelerine karşı ne yaptınız? İsrail?in günlük sınır ihlallerine karşı ne yaptınız? Biz, 1701 sayılı kararı uygulamamıza rağmen İsrail bu karara uymadı. Güvenlik Meclisi, neden toplanarak İsrail?i kınamıyor?'

Şeyh Kasım, bölge barışına ilişkin görüşlerini ise şöyle açıkladı: Yabancı heyetler bize soruyor: Barışın gerçekleşeceğine inanıyor musunuz? Onlara adalet üzerine kurulacak, hak sahiplerinin haklarına kavuşacağı bir barışı kabul edeceğimizi söyledik. Bize göre barış, yerleşim merkezlerinin boşaltılarak Filistinlilere verilmesiyle mümkündür. Irkçı ayırım duvarının yıkılmasıyla mümkündür. Barış, Filistinlilere Lübnan?da vatandaşlık hakkının verilmesiyle çözülmez. Kudüs, sahiplerine dönmeden barış olmaz. Bize göre barışın temel başlıkları bunlardır? Kim Netanyahu?nun yolundan gitmek istiyorsa buyursun gitsin. Biz, haklarımızın gasb edileceği bu yolda yokuz. Netanyahu?nun konuşmasını izlediniz. Filistin?deki işgalini artırmak istiyor, bölgeyi tehdit ediyor? Filistin ve Lübnan?daki halkımız direnişe güvendiği sürece her işi yolunda gidecek ve zafer kazanacağız.?

Kaynak: İsrahaber