Emniyet ve Jandarma incelemesinde, 'İrticayı Önleme Planı'ndaki imza ile, albay Çiçek'in imzalarının benzer olduğu kanaatine varıldı. Çiçek'in ifadede farklı imza verdiği de kanıtlandı
SABAH, Türkiye'nin tartıştığı, hükümeti devirme planı olduğu iddia edilen belgenin altındaki imzanın albay Dursun Çiçek'in özel işlemlerinde kullandığı imza ile aynı olduğunu, ancak Çiçek'in askeri savcılığa farklı imza verdiğini 3 gün önce yazmıştı. Albay Çiçek'in tüm imza örneklerine ulaşan SABAH, 3 gün önceki haberinin doğruluğunu kanıtladı. Jandarma, Emniyet Kriminal ile Adli Tıp'ın yaptığı incelemelerde planın altındaki imzanın albay Dursun Çiçek'e ait olduğu kanaati dile getirildi. Ergenekon şüphelilerinden Levent Göktaş'ın avukatı Serdar Öztürk'ün bürosunda bulunan 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' başlıklı belgedeki imzanın Genelkurmay Harekât Başkanlığı, Bilgi Destek Dairesi, 3. Bilgi Destem Şube Müdürü Deniz Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek'e ait olup olmadığının belirlenebilmesi amacıyla Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Jandarma Kriminal Laboratuarı ve Adli Tıp Kurumu'nda inceleme yapılmasını istedi. Jandarma Kriminal Laboratuvarı raporunu 16 Haziran 2009'da bir üst yazıyla Askeri Savcılığa gönderdi. Raporda 'İnceleme konusu belgelerin 4'üncü sayfasındaki Dursun Çiçek Dr.Dz.P.Kur.Albay ismi üzerinde bulunan imza ile Dursun Çiçek'in mukayese imzaları arasında genel şekil yönünden benzerlik görüldüğü...' ifadesi yer aldı.
İKİ KOLDAN İNCELEME
Askeri Savcılık soruşturmayı kendi açısından yürütürken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Emniyet Kriminal Laboratuvarı'nı devreye soktu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Dursun Çiçek'in, abonelik sözleşmesi yaptığı GSM operatörüne, bankalar ile yapmış olduğu kredi kartı sözleşmeleri için BDDK'ya, pasaport, ehliyet ve ruhsat işlemleri başvuruları için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve yapmış olduğu alım-satım sözleşmeleri için Ankara 26 ve 36. Noter'lerine bir yazı göndererek Dursun Çiçek'in imzaladığı belgeleri istedi. Toplam 21 farklı evraktan alınan imza örnekleri ile Dursun Çiçek'in Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'ndan istenen imza İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı'nda karşılaştırıldı. Yapılan inceleme sonucunda 20 Haziran 2009'da hazırlanan raporda, belge üzerinde bulunan imzanın 'Dursun ÇİÇEK'in eli mahsulü olduğu kanaatine varılmıştır' denildi. Bu arada yapılan incelemelerde ilginç bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Çiçek'in Genelkurmay Askeri Savcılığı'nca alınıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen ifadesinin her sayfasının altına, önceki imzalarının aksine değişik bir imza attığı görüldü. İstanbul Bölge Kriminal Laboratuvarı'ndaki incelemede bu iki değişik imza hakkında 'Çiçek'in Askeri Savcılık'ça alınan ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilen ifadesinde Çiçek'in imzasını değiştirdiği görülmüştür' ifadesi yer aldı.
ADLİ TIP DA AYNI FİKİRDE
Son olarak gözler Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı rapora çevrildi. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, inceleme isteğini özel kurye ile Adli Tıp Kurumu'na da iletti. Adli Tıp, gelen talimat doğrultusunda imza örneklerini aynı gün içinde ve 3 kişilik uzman bir ekiple inceledi ve cevabı hemen ertesi gün Askeri Savcılığı'na iletti. Adli Tıp da Jandarma Kriminal'in raporuyla aynı doğrultuda görüş bildirdi. Adli Tıp, 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' altındaki imza ile mukayese için gönderilen imzalar benziyor şeklinde rapor verdi.
Çiçek: Son kullanım tarihi geçmiş yöntem
DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek partisinin Kahramanmaraş il kongresinde yaptığı konuşmada üstü kapılı bir şekilde AK Parti'yi devirme planı olarak hazırlandığı iddia edilen belgeyi eleştirdi. 'Demokrasiden şaşmak yok, demokrasiyi askıya almak yok. Antidemokratik yollardan iktidar değiştirme yok' diyen Çiçek şöyle konuştu: 'Bunlar artık son kullanım tarihi geçmiş yol ve yöntemlerdir. İktidarlar seçimle gelir, seçimle gider. Bunun dışındaki her yol çıkmaz yoldur. Türkiye'yi geriye götürür.'' Türkiye'nin önemli bir noktaya geldiğini ifade eden Çiçek, 'Bu yoldaki çabalarımızı bedeli ne olursa olsun ödeyerek varmaya kararlıyız. Meseleyi herkesin böyle bilmesi ve anlaması lazım'' dedi.
(Sabah)
