Amerika Birleşik Devletleri'ndeki saygın bir yayınevinde editör olarak görev yapan Kanadalı Margaret Tate, imrenilecek bir hayat yaşadığı ikinci vatanında son derece parlak bir kariyerin basamaklarını da emin adımlarla çıkmaktadır.
Ancak, Amerikan Göçmen Bürosu'ndan gelen sarsıcı bir haberle, Margaret'in yaptığı bütün o gelecek planları ansızın çöker. Yetkililer, kahramanımızın ülkedeki çalışma iznini uzatmayı reddederek, onu kuzey komşularına geri postalama kararı almışlardır.
Margaret, haberin ilk şokunu atlatır atlatmaz derhal kafayı çalıştırır ve yayınevinde kendisine yıllardır türlü türlü çileler çektirdiği ezik asistanı Andrew Paxton'u da işin içine dahil ettiği hınzırca bir plan geliştirir. Göçmen bürosu elemanlarına Andrew ile nişanlı olduğunu söyleyerek paçayı kurtarmaya yeltenen genç kadın, asistanıyla yapacağı ısmarlama bir izdivaç sayesinde yabancılara ülkede oturma ve çalışma hakkı veren ?Yeşil Kart?lardan birinin sahibi olmayı ummaktadır.
Ancak, planı duyduğu andan itibaren ortalıklarda dumur pozisyonunda dolaşan Andrew, böylesi bir kuyruklu yalana ortak olmak için kendince bazı koşullar öne sürer. Zoraki çift, gelenekler uyarınca damat adayının ailesiyle tanışmak için kuzeydeki Alaska eyaletinin yolunu tutar. Büyük şehirde daima kontrollü ve otoriter bir kadın olan Margaret, orada karşılaşacağı birbirinden komik durumlar karşısında ise sudan çıkmış balığa dönecektir. İkili, peşlerindeki göçmenlik bürosu yetkililerini başlarından savmak için düzenledikleri göstermelik nikâh sırasında, bu plana sonuna kadar bağlı kalacaklarına istemeden de olsa yemin etmek zorunda kalırlar. Üstelik, bunun hem yasalar, hem de gönüller cephesinde çok tehlikeli sonuçlara yol açacağını bile bile?
Bildik öykünün yeni ve sevimli bir yorumu
Müreffeh bir Batı ülkesinde, özellikle de ?Yeşil Kart?ıyla bütün dünyadaki yoksulların iştahını kabartan ABD'de, çalışma izni alabilme uğruna gerçekleşen danışıklı evlilikler ve bunlar hakkındaki romantik filmler pek çok sinemaseverin mâlumudur. Bu kategorideki öyküler ise genelde hep aynı şablon üzerinden ilerler. Ülkede kalmaya ihtiyacı olan kadın ya da erkek, önceleri -hiç bir duygusal yakınlık hissetmediği- bir yabancıyla ?ticarî? bir anlaşma yapar. Kahramanlarımız, Göçmen Bürosu yetkililerinin gözlerini boyayacak bazı biçimsel prosedürleri yerine getirmelerinin ardından, kendilerini gözlemekte olan ?büyük birader?in onayını alır ve teknik olarak ?evlenirler?. Yasaların emrettiği asgari süre kadar aynı çatı altında yaşadıktan sonra da taraflar boşanacak ve herkes kendi yoluna gidecektir.
Doğrusu, yapılan hesap -en azından başlangıç aşamasında- üç aşağı beş yukarı böyledir. Fakat, birlikte çekilmiş samimi fotoğraflar, masa başında türetilmiş sahte hatıralar ve süreci takip eden yetkililerin karşısında kurulan yalancı yakınlaşmalarla her safhası dikkatle işin kılıfına uydurulmaya çalışılan bu ilişki, giderek ?sahici? bir hüviyete bürünmeye başlar. Aynı evi zoraki de olsa paylaşmanın ve bunun doğurduğu insanî bir hâlin tezahürü olarak adım adım ?gerçek aşk? gündeme gelir. Kısa bir süre öncesinde, yapacakları evliliğin karşılığında hemen yalnızca ?kaç para alıp vereceklerini? konuşan çiftimiz, bir de bakarız ki birbirlerine fena hâlde abayı yakmış! Böylesi yakınlaşmalarda başa gelebilecek en kötü şey ise yetkililerin, karşılarında duran bu ilişkinin gerçekliğine (her geçen gün biraz daha alevli bir görünüm almasına karşın) yine de inanmamaları ve ?vize bekleyen taraf?ı ülkeden apar topar uğurlamalarıdır.
Başta da belirttiğim üzere, ?Amerikan göçmen kabul yasalarının diktiği yüksek barajlar nedeniyle sevdiceğine kavuşamama? temasının, Oliver Stone'un 1986 yapımı savaş draması ?Salvador?dan Peter Weir'in 1990'da çektiği ?Yeşil Kart?a kadar, beyazperdede şimdiye kadar pek çok kez karşımıza çıkmışlığı söz konusu? Ancak, tıpkı şarkılarda olduğu gibi, ?aşk? ve dahası ?aşkına kavuşamama? üzerine filmlerin modası öyle kolay kolay geçmediğinden dolayı, ikamet izni almanın sırat köprüsünü aşmayı çağrıştırdığı kimi Batı ülkelerindeki senaristler de aynı temayı evire çevire yeniden gündeme getirmeyi pek bir sevmekteler?
Romantizmden şaşmayanlar için biçilmiş kaftan
1966-Detroit doğumlu kadın sinemacı Anne Fletcher'in yönetmenlik kariyerindeki üçüncü halkayı oluşturan ?Teklif? de benzer türdeki temcit pilavlarının en yeni örneklerinden biri? Ha, tadını sorarsanız hiç de fena olmamış diyebileceğim bir yorum bu. Çünkü, Hollywood'da uzun yıllar boyunca dans kareograflığı, oyunculuk ve yönetmen yardımcılığı yapmış olan Fletcher'ın, 2006 tarihli ilk filmi ?Step Up?tan bu yana sürekli olarak dişine göre öykülere yöneldiğini görmekteyiz. 1980'lerden itibaren özellikle müzikal filmlerde uzmanlaşan sanatçı, başından sonuna kadar dans gösterileriyle bezeli ilk yönetmenlik denemesinden sonra, geçen yıl da ?27 Elbise? adlı sevimli bir romantik komedi çekmişti. Hâliyle, ele aldığı her yeni öyküye kadın cinsine özgü, farklı bir bakış açısı katabilmenin hesabını yaptığı içindir ki henüz üçüncü filmini tamamlamasına karşılık, ülkesinde özellikle hemcinslerinden oluşan geniş bir hayran kitlesi kazanmış durumda. Kadın izleyiciyi etkileyecek duygusal damarları, sahip olduğu doğal içgüdülerin yardımıyla çok iyi yakalayabilen yönetmenimiz, bunları da zekice yazılmış romantik komedilerde tepe tepe kullanıyor.
?Teklif?, hayranlarının nicedir kendisine yakışan türden hafifmeşrep bir öyküde görmeyi özlediği Sandra Bullock ve genç kızların yeni gözdelerinden Ryan Reynolds'lu kadrosuyla, maça daha baştan 2-0 önde çıkan bir film?
Böylesine popülist bir altyapının üzerine, Pete Chiarelli'nin garantili senaryosu (ve belli ölçüde yönetmenin) eseri olan, kadın ruhunun en derinlerindeki duyarlılıklara yönelik kimi hoş dokundurmalar, onca neşeli durumun ardından gelen göz yaşartıcı sekanslar eklenince, söz konusu formattan beklenen lezzet de fazlasıyla alınmış oluyor.
Sinemasal açıdan zayıf bir hafta sonunda, romantizmden şaşmayan sevgililer, sözlüler, nişanlılar, yeni evliler ve -birazcık zorlamayla- evlilikte kıdem kazanıp ?dinozorlaşmış? çiftler için, hem neşe hem de hüznün bir arada idrak edileceği, izlenmesi keyifli, ancak izlendikten sonra aynı süratle unutulup gitmeye mahkûm bir aşk masalı? Eğer ki loş salonlardan öncelikli talebiniz buysa, maharetli yönetmen Fletcher'ın duygusal numaraları ve özellikle başrolündeki Bullock'un sergilediği deli dolu oyunculukla paranızın karşılığını yeterince vaad ettiğini söylemek mümkün?
TEKLİF / The Proposal
Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı
Türü ve Süresi: Romantik komedi / 107 dakika
Gösterim Dili: Orijinal seslendirmesi İngilizce olan bu film, ülkemizde Türkçe altyazılı kopyalarla gösterime sunulmuştur.
Yönetmen: Anne Fletcher
Senarist: Pete Chiarelli
Görüntü Yönetmeni: Oliver Stapleton
Özgün Müzik Bestecisi: Aaron Zigman
Kurgu Yönetmeni: Priscilla Nedd-Friendly
Oyuncular: Sandra Bullock (Margaret Tate), Ryan Reynolds (Andrew Paxton), Mary Steenburgen (Grace Paxton), Craig T. Nelson (Joe Paxton), Betty White (Büyükanne Annie), Michael Nouri (Yönetim Kurulu Başkanı Bergen), Anne Fletcher (Jill)
İthalatçı Şirket: UIP
Dağıtıcı Şirket: UIP
İçerik Uyarıları: Cinsel içerikli esprilerle bezeli olması ve bir kaç sahnesindeki kısa süreli çıplaklıktan dolayı, 18 yaşından küçükler için uygun bir yapım değildir.
Yıldız Puanı: * * 1/2
BU HAFTA SONU GÖSTERİME GİREN DİĞER FİLMLER
12 TUZAK / 12 Rounds
Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı
Türü ve Süresi: Polisiye serüven / 108 dakika
Yönetmen: Renny Harlin
Oyuncular: John Cena (Dedektif Danny Fisher), Aidan Gillen (Miles Jackson), Ashley Scott
İçerik Uyarıları: Yoğun şekilde polisiye şiddet ve gerilim içerdiğinden dolayı, 15 yaşından küçükler için uygun değildir.
Yıldız Puanı: * * 1/2
New Orleans Emniyet Müdürlüğü dedektiflerinden Danny Fisher, milyonlarca dolar tutarındaki soygun parasıyla kaçmaya çalışan dünyaca ünlü terörist Miles Jackson'u zorlu bir takip sonrasında durdurmayı başarır. Ancak, operasyon sırasında Miles'ın yanında bulunan kız arkadaşı bir yanlışlık sonucu öldürülür...
17 YENİDEN / 17 Again
Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı
Türü ve Süresi: Gençlik Komedisi / 102 dakika
Yönetmen: Burr Steers
Oyuncular: Matthew Perry (37 yaşındaki Mike O'Donnell), Zac Efron (17 yaşındaki Mike O'Donnell), Thomas Lennon
İçerik Uyarıları: Cinsel içerikli espri ve diyaloglar içermesi, yanısıra da alkol tüketimine yer vermesi nedeniyle, 15 yaşından küçükler için uygun değildir.
Yıldız Puanı: * * 1/2
Yıl 1989? Klasik bir Amerikan lisesinde son sınıf öğrencisi olan Mike O'Donnell, okulun basketbol takımının da en popüler yıldızıdır. Üniversite bursu ve parlak bir gelecek, genç adamın avucunun içindedir. Fakat, o her şeyi elinin tersiyle itip, bebek beklediğini yeni öğrendiği okul arkadaşı Scarlet'la hayatını birleştirmeye karar verir...
SOLDAKİ SON EV / The Last House on the Left
Yapım Yılı ve Ülkesi: 2009, ABD yapımı
Türü ve Süresi: Korku-Gerilim / 110 dakika
Yönetmen: Dennis Iliadis
Oyuncular: Michael Bowen (Morton), Garret Dillahunt (Krug), Joshua Cox (Giles)
İçerik Uyarıları: Pek çok bölümünde zalimane şiddet görüntülerine yer vermesi; yanısıra da tecavüz, çıplaklık, kaba dil ve uyuşturucu kullanımı içeren sahneleri nedeniyle 18 yaşından küçükler için uygun değildir.
Yıldız Puanı: * * 1/2
Amerikan taşrasındaki göl evlerine tatil yapmaya giden Mari ile arkadaşı Paige, orada psikopat ruhlu cezaevi kaçağı Krug ve ekibi tarafından taciz edilip kaçırılırlar. Krug'un suç makinesini andıran ekibinde, dengesiz ruhlu kız arkadaşı Sadie, sadist kardeşi Francis ve beceriksiz oğlu Justin de bulunmaktadır...
YENİ ŞAFAK