Hüseyin Altınalan / Milli Gazete
ABD, yeni başkanı Obama ile Afganistan ve Pakistan'da daha fazla kan dökülmesini öngören yeni planını devreye soktu. Özellikle, Pakistan Devlet Başkanı Asıf Zerdari ve Afganistan'ın kukla devlet başkanı Hamit Karzai ile gerçekleştirdikleri üçlü zirveden sonra ABD, Afganistan'da köyleri bombalarken; işbirlikçi Pakistan yönetimi de Washington'da alınan kararı, Svat Vadisi'nde hayata geçiriyor. Taliban direnişçilerine yönelik çok kapsamlı operasyonda, ABD öncülüğündeki uluslararası işgal gücü çocuk-kadın demeden Afgan halkının üzerine bombalar yağdırırken; Svat Vadisi'nde ise insanlar evlerini terk etmek zorunda bırakılıyor. Şu ana kadar 2 milyon kişinin evsiz kaldığı haber veriliyor. Taliban'ın güçlü olduğu bölgeyi top yağmuruna tutan Pakistan ordusu, yüzlerce kişiyi katletti ve hala da katletmeye devam ediyor.
Bu arada, çatışmaların yanı sıra artık Pakistan'ın diğer şehirlerinde de bombalar patlamaya, oluk oluk kan akmaya başladı. Dahası Veziristan'a yönelik de operasyon düzenleneceği haberleri dolayısıyla sivil halk evlerini terk etmeye başladı.
Bütün bu gelişmeleri Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen 'Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi'ne katılmak üzere ülkemize gelen Pakistan Cemaat-i İslami Genel Sekreteri ve Dış İlişkiler Sorumlusu Abdulgaffar Aziz Abdulgaffar Aziz ile konuştuk:
Ülkenizde son durum nedir?
Maalesef Pakistan, çok kötü bir dönem yaşamakta ve zorlu bir savaş yapmaktadır. Pakistan ordusu şu anda başkasının adına savaşıyor. Daha açık bir ifadeyle Pakistan ordusu, şu anda Amerikalıların yerine savaşıyor. ABD, Afganistan'a karşı savaşı ilan ettiğinde ve Taliban hükümeti ile belli grupları terörizmle suçladığında birkaç ay içinde o hükümeti devirdiler. O andan itibaren Pakistan'a döndüler. Taliban'ın devrilmesinin ardından ülkemize yönelik saldırıları bitmek bilmedi. Amerikan ordusu, bir yandan kendisi aşiretler bölgelerini bombardıman altında tutarken diğer yandan aynı şeyi Pakistan hükümetinden istiyorlar. Amerikan yönetimi, Pakistan ordusunu bu savaşa sürükledi. Şimdi Afganistan'a yakın bütün bu bölgeler tam bir savaş halindedir. Özellikle son günlerde Svat Vadisi'nde operasyon başlattılar. Bölgede askeri ve silahlı grupların bulunduğunu söylediler ve bu grupları 'Pakistan Taliban'ı olarak adlandırdılar. Hâlbuki bu ad altında böyle bir grup yoktur. Silahlı gruplar vardır ancak bu grupların ortaya çıkması farklı sebeplerden dolayıdır. Bütün bu grupları 'Pakistan Taliban'ı adlandırmak, bir savaş gerektirdi. Böylece Pakistan, şiddet ortamına girdi ve ateş çemberinin içinde kaldı. Maalesef bu son operasyon sonucu durum çok kötü... Çatışma bölgesinden kaçanlar dolayısıyla 2 milyondan fazla kişi evsiz. Her gün patlamalar oluyor. Lahor'da bir patlama oldu ve birçok insan hayatını kaybetti. Daha sonra Peşaver'de bir patlama oldu. Maalesef hükümet, sadece sorunlara giden bir yolda ilerlemektedir.
Müşerref, Pakistan'ı yıkmayı hedefleyen bir sistemin parçasıydı
Ülkenizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Pakistan, çok büyük meydan okumalara karşı karşıya kaldı. Birçok savaşa katılmaya mecbur bırakıldı. Hindistan'a karşı savaştı. Sovyetler Birliği, Afganistan'ı işgali sırasında Pakistan'ı işgal etmek ve parçalamakla tehdit etti. Daha sonra Pervez Müşerref de, ülkenin yıkılmasını hedefleyen sistemin bir parçasıydı. Ülkemiz bütün bu planlardan kurtuldu ve ayakta kaldı. Şu an bütün bu fedakârlıkların ve komploların, Pakistan'ı güçlendireceğinden, halkı birleştireceğinden ve İslam'ın sesini yükselteceğinden eminiz.
Bu durumun sebebi nedir?
Bu durum, Pakistan'ın, terörizme karşı adlandırılan savaşta ABD ile ortaklık yapmasından kaynaklanmaktadır. Pakistan güçlü bir ülke aynı zamanda nükleer silahı olan tek İslam ülkesi. Pakistan halkı da Müslüman olduğu için bu durumdan gurur duymaktadır.
Bu kaotik durumun değişmesi için ne yapılmalı, sizler nasıl bir tutum izliyorsunuz?
İlk olarak hükümetten ABD ile yaptığı işbirliğini durdurmasını istiyoruz. Bu yönde hükümet üzerinde baskı oluşturuyoruz. Batı ile ortaklık sona erdirildikten ve her yönüyle bağımsız olduktan sonra halkımızı bir araya getireceğiz ve ülkenin kalkınması için el birliği ile çalışacağız.
Zerdari'nin arkasında sadece ABD desteği var
Müşerref, asker kökenli olması dolayısıyla ordudan destek alıyordu. Asıf Zerdari'yi ise ne ordu ne de halk destekliyor.
Pervez Müşerref'in devlet başkanlığından istifa etmesi sonrası Pakistan'da ne gibi değişiklikler oldu?
Pervez Müşerref, asker kökenli olması dolayısıyla ordudan destek alıyordu. Asıf Zerdari'yi ise ne ordu ne de halk destekliyor. Desteksiz kalan Zerdari, bunun üzerine Amerika'dan destek almaya yöneldi. Washington'dan aldığı destek karşılığında, ABD'nin istekleri doğrultusunda hareket ediyor.
Zerdari'yi halkın desteklemediğini söylüyorsunuz ancak seçimlerdeki başarısını neye bağlıyorsunuz?
Pakistan halkı duygusal bir halk. Benazir Butto'nun menfur bir suikast sonucu öldürülmesi dolayısıyla Asıf Zerdari'ye oy vermiştir. Ancak halkımız şu anda ülkemizde yaşananlar dolayısıyla büyük bir pişmanlık içerisinde.
Son olarak Zerdari-Karzai ve Ahmedinejad Tahran'da üçlü bir zirve gerçekleştirdi. Bu zirvede bir takım anlaşmaların imzalandığı basına yansıdı. İran'ın bölgede izlediği politikaları siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
İran da hedefteki ülkeler arasında yer alıyor. İslam dünyasında, Pakistan, Türkiye, İran, Arabistan, Mısır, Endonezya ve Malezya gibi büyük ülkeler var. Bu ülkelerin önemi oranında dünyaya karşı sorumlulukları bulunmaktadır... Nükleer silahı elde etmemesi için Batı tarafından İran'a karşı büyük baskılar uygulanmakta, iç ve dış komplolar kurulmaktadır. İran büyük bir ülke ve ona bu büyüklüğü büyük sorumluluklar yüklemektedir.
Gazze saldırıları sırasında İslam dünyasının ortaya koyduğu tavrı nasıl yorumluyorsunuz?
Gazze savaşının amacı cihadı yıkmaktı. Bütün güçlerini kullanmalarına rağmen bu amacı gerçekleştiremediler. Filistin halkını, Hamas'tan uzaklaştırmak istiyorlardı. Ancak tam tersi oldu ve halk daha fazla Hamas hareketine sarıldı. İslam ülkelerine bakacak olursak, ABD'ye bağlı olan hükümetler, Filistin halkına yardım etmedi. Ancak Müslüman halk, direnişi ve Filistin halkını destekledi. Keşmir, Pakistan ve Türkiye'de çok büyük protestolar düzenlendi. Cihat, bu yeni ruhu, Müslüman halkın içinde hayata geçirdi.
Zerdari'nin, Usame Bin Ladin'i tutukladıkları, ABD'ye teslim ettikleri yönündeki açıklamasını duydunuz mu? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu açıklamayı duymadım. Birkaç hafta önce öldürüldüğünü söyledi ancak biz bir şey bilmiyoruz.
Sadece Pakistan'ı değil, Türkiye'yi de parçalamak istiyorlar
Düşmanımız bunun için çalışıyor. Hatırlarsanız 2006 yılında ABD askeri dergilerinde Orta Doğu'nun yeni haritasına yer verilmişti. Bu haritada Pakistan'ın, 3 bölgeye ayrılmasının gerektiğini söylediler. Söz konusu plana göre; Belucistan bölgesi ve şu anda kargaşa yaşayan bölge Afganistan'a verilmek isteniyor. Geriye kalan küçücük bölümün Pakistan olması düşünülüyor. Planları bunlardır ancak biz Pakistan hükümetinden dikkatli olmasını, ABD, Avrupa, Siyonist oluşum ve Hindistan'ının istedikleri politikalara sürüklenmemesini istiyoruz. Bunlar sadece Pakistan değil, Körfez ülkeleri, Arabistan, İran ve Türkiye dâhil olmak üzere bütün İslam ülkeleri parçalamak istiyorlar.