Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

MTV?den Mekke?ye: Kristiane Backer

MTV'nin meşhur spikerlerinden Kristiane Backer, İslam öyküsünü kaleme aldığı ?MTV?den Mekke?ye? isimli kitabında cihadın Kur?an ve namaz ile olduğunu söylüyor?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-16 09:28:00

MTV?den Mekke?ye: Kristiane Backer

Defne Bayrak / TİMETURK

Uzun zamandır onu partiler ve şarkılar değil Kur?an ve namaz meşgul ediyor?1995 yılında İslam?a giren ünlü MTV spikeri Kristiane Backer yeni dinine, öğretilerine tamamen ikna olmasına, namazına ve Kur?an tilavetine kesintisiz devam etmesine karşın başörtüsü giymedi.

Başörtüsüz haliyle kendisini daha modern bulan Backer, geçtiğimiz hafta çıkardığı ?MTV?den Mekke?ye? isimli kitabında Kur?an Kerim?de farz olan cihadın da sadece nefisle cihattan ibaret olduğu iddiasında bulundu. Backer, kitabında başörtü giymemesi üzerine kendisine soru yönelten Asyalı Müslüman bayanlara da herkesin özgür olduğu yanıtını verdiğini söyledi.

Kristiane, Avrupa?da tam bir kanaatle hatta büyük bir coşkuyla İslam?a giren ancak başörtü giymeyen bayanlara bir örnektir. Alanı Avrupa?daki Müslümanlar olan İslamonline Sitesi muhabiri Hadi Yahmed bu durumun başörtüsünün önemine ikna olmadıklarından ya da bu halin İslam?ın çağdaş görüntüsü olduğuna inandıklarından kaynaklanmadığı aksine mevcut baskılara ve kişisel arzulara boyun eğme manası taşıdığı yorumunu yaptı.

Hadi şöyle ekliyor; ?bizler maddi olarak müreffeh bir tabakaya tabi, şöhret ve genel bir mekân sahibi olup İslam?a giren farklı bir modelle karşı karşıyayız. Bu modeli oluşturan insanların Avrupa?da İslam?ı seçmeleri genelde sorun teşkil etmektedir. Bu, aslında çevresine özellikle Avrupa?da on yıllardır ?Doğu kadınının boyun eğişinin simgesi? haline gelen başörtüsüne karşı oluşan kötü imaj nedeniyle inandığı İslam?ın en azından görüntüsü açısından kendisini yeni bir dünyaya sevk etmediği mesajını vermek isteğine dönmektedir?.

Yahmed ayrıca bu şekilde şahsiyetinde ve eşyalara bakışında gerçek değişim manası taşıyan bir mesaj vermeye çalıştığına ve Avrupa?da İslam?ın yumuşak yüzü itibariyle revaçta olan ve olumlu karşılanan tasavvufun manevi boyutunu benimsediğine işaret etmektedir.

Avrupa?da İslam?a giren Fransız oyuncu Sophie Gelman?ın tarzında çeşitli modeller de bulunmaktadır. Yahmed?in ifade ettiğine göre Gelman aşk sahneleri olmamak kaydıyla sinemaya geri dönmek istemişti.

Kendisini başörtüsüz daha modern görüyor

Kristiane?ın halinde de durum pek farklılık göstermiyor. Geçtiğimiz hafta ?MTV?den Mekke?ye? İslam Hayatımı Nasıl Değiştirdi? ismiyle yayınlanan kitabında nasıl İslam?a girdiğini ve inancının kendisini, kanalın önde gelen spikerlerinden biri olarak elde ettiği şöhretten sonra büyük uluslar arası müzik kanalı MTV?deki işini terk etmeye ittiğini anlatıyor.



Kristiane 1995 yılında İslam?ı seçtiğinden beri Ramazan orucunu tuttuğunu ve beş vakit namazını düzenli olarak kıldığını, açık elbiselerinin tümünden kurtulduğunu, yerlerine İslam?ın vücudun korunmasını sağladığına inandığı için vücudun her yerini kapatan mütevazı elbiseler aldığını belirtiyor.

Kristiane başörtü takmaması hususunda kitabında bir konferansta Asya?dan karşıladığı Müslüman bayanların kendisine neden başörtü takmadığını sorduklarını kendisinin de şu cevabı verdiğini söylüyor; ?her şahıs özgürdür. Önemli olan Allah?ı daha iyi tanımaktır?.

Eski spiker kendisini bir yandan modern Avrupalı Müslüman olarak tanımlayıp, başörtüsüz daha modern olduğuna inanırken diğer yandan da başörtüsü takmamasının Müslüman olmasını engellemediğini belirtiyor.

Kristiane kendisini derin bir imana sahip bir Müslüman olarak görüyor. Aynı zamanda Batı kültürünün bazı öğelerinden hoşlanmasa da bu kültürü ve uygarlığını da reddetmiyor ve herkesin istediğini yapmakta özgür olduğuna inanıyor.

Alman spiker vücudu koruduğuna inandığı için şiddetle mütevazı giysilere itildi. Alkolü tamamen bıraktı. Doğru evlilik ilişkisi dışında bir alakayı asla kabul etmez oldu. Krisitane bunda da kadının erkekle samimi ilişkisini derinleştirmede bir koruyuculuk bulduğunu ve erkeğin böylece kadına karşı sorumluluklarından kaçmasının engellendiğine inandığını belirtiyor.

Şöhret tatmin etmedi

Şu anda 43 yaşında olan Kristiane, kitabında doğduğu Almanya?nın Hamburg Eyaletini 20 yaşında terk ederek MTV Kanalı?nda çalışmak üzere Londra?ya gidişinden itibaren hayatını anlatıyor. Zira kendisi MTV Kanalı Almanca yayın yapmaya başladığında kanalda çalışmaya başlayan ilk Alman spikerlerden bir tanesiydi.

Kristiane Almanya?da ve Avrupa?da büyük şöhrete ulaştı. O kadar ki programında konuk ettiği yıldızlar gibi oldu. Ünlü Die Welt Alman Gazetesi?ne göre birçok ödül aldı.

Kristiane İslam?a girer girmez bu işini terk etti. Şu anda doğal ilaç üzerine işine ve Avrupa aracılığıyla farklı akideler arasında diyalogu desteklemek amacıyla yapılan bazı konferansların idaresine katılımına ek olarak yolculuk ve geziler üzerine Almanca yayın yapan Travel Kanalı?nda ?2009 Yolculuğu? isimli aylık programı sunmaktadır.

Kristiane İslam?la 1994 yılında bir genç kızın hayal edeceği tüm üne, şöhrete, paraya ve pahalı elbiselere sahip olduğu bir dönemde, dünyadaki şarkı ve sanat yıldızlarının arasında bir hayat yaşarken tanışmaya başladı. Ancak aniden içinde yaşadığı ve hareket ettiği hayatın yüzeyselliğini fark etmeye başladı.

Kristiane Die Welt Gazetesi?ne, o dönemde orada bir şeyin eksikliğini hissettiğini, etrafındaki gösterişli hayatın kendisini tatmin etmediğini, bu nedenle belki de bir erkeği sevmenin boşluğunu hissettiği için bu boşluğa kapıldığını sandığını söylüyor. Ancak Kristiane İslam?ı tanıdıktan sonra eksikliğini hissettiği şeyin bir erkek sevgisi değil Allah sevgisi olduğunu anladığını vurguluyor. Kendi tabiriyle eksikliğini duyduğu şey buydu.

Kristiane İslam?la, Londra?da yaşayan Pakistanlı ünlü kriket oyuncusu İmran Han?la gönül ilişkisine düştüğünde tanışmaya başladı. İlişkileri gizli kalmıştı. Çünkü Müslüman bir erkeğin Müslüman olmayan bir kadınla gönül ilişkisi yaşaması Han için sorun teşkil ediyordu.

Kristiane kitabında İmran Han kendisini ülkesi Pakistan?a götürdüğünde Müslüman alemine ilk girişini, orada Müslümanlarla tanışmasını, oradaki insanların şiddetli fakirlik içinde olmalarına karşın hallerinden razı bir hayat yaşamalarından çok etkilendiğini anlatıyor.

Farz olan cihat aslında nefis cihadıdır!

Kristiane kitabında önceki İslam karşıtı önyargılı tüm hükümleri eleştirmeye çalışıyor. Daha önce duyduğu Müslüman olmayanların öldürülmesini gerektiren cihat farzının aslında Allah?a giden yolda nefisle mücadele, gerçek dine ulaşmak ve günahların affedilmesi için yorulmak anlamı taşıdığını öğrendiğini söylüyor.

Kristiane İslam?da radikalizm olmadığına inanarak şöyle diyor; ?İslam barış yani sakinliği ifade etmektedir, şiddeti değil?. Her ne kadar İslam düşmanları bazı İslam ülkelerinde Müslüman kadınlara zulmedildiğini iddia etse de o, İslam?ın kadını haklarda ve doğruda erkekle aynı kıldığına inanıyor.

Kristiane İslam?a girdikten sonra önem verdiği şeylerin değiştiğini eskiden sadece müzik, partiler, yıldızların evlilik ve boşanma haberleriyle ilgilendiğini şimdi ise kendisi için en önemli şeyin Kur?an ve peygamberin (sav) hayat hikâyesini okumak, İslam mimarisi ve sanatında derinleşmek olduğunu belirtiyor.

En büyük aşkı olan Kur?an okumak hakkında ise Kristiane şöyle diyor; ?insan Kur?an okuduğunda Allah?ın kendisiyle direk, aracısız konuştuğunu hissediyor?. Kristiane İslam?ın kendisi için 5 vakit namazdan çok daha fazla şey ifade ettiğini, aksine her şeyi kapsadığını, bir tür insan terbiyesi olduğunu ve insanın onunla daima ilerlediğini söylüyor.

SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara