Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

12. ylında D8

D-8'in kuruluşu bundan tam 12 yıl önce İstanbul'da yapılan Devlet ve Hükümet başkanları zirvesinde İstanbul Deklarasyonu ile resmen ilan edildi. Peki nedir D-8?

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-15 09:20:00

12. ylında D8

Dünyanın en büyük entegrasyon hareketi olarak kurulan D-8, kısaca Developing Eight (gelişmekte olan 8 ülke), 8 ülkeyi ifade eden bir kuruluş. Bu sekiz ülke Türkiye, İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya. Bu sekiz ülkenin Refah-yol Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan önderliğinde bir araya gelerek oluşturmuş oldukları bir organizasyondur. D-8 içinde yer alan ülkeler aynı zamanda İslam Konferansı Örgütü'nün de üyeleridir. D-8 üyeleri, tabii kaynakları, kalabalık nüfusları ve potansiyel pazarlarından ötürü kendi bölgelerinde önemli konum arz etmektedirler. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen 6. D-8 zirvesinde, D-8 daimi Sekretaryasının İstanbul'da olmasına karar verildi. Bu karar 20 Şubat 2009 tarihinde imzalanan anlaşma ile resmiyet kazandı. 22 Ekim 1996 tarihindeki 'Kalkınmada İşbirliği Konferansı'nı izleyen bir dizi hazırlık toplantılarından sonra 15 Haziran 1997 yılında İstanbul'da yapılan Devlet ve Hükümet başkanları zirvesinde İstanbul Deklarasyonu ile D-8'in kuruluşu resmen ilan edildi.

D-8'lerin bayrağında yer alan 6 tane yıldız D-8'lerin temel ilkelerini sembolize etmektedir. Bu altı ilke ise şunlar:

* Materyalizm değil, maneviyatçılık.

* Çatışma değil, diyalog.

* Çifte standart değil, adalet.

* Tekebbür değil, eşitlik.

* Sömürü değil, işbirliği.

* Baskı ve faşizm değil, insan hakları, özgürlük ve demokrasi!'

Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın öncülüğünde 54. Hükümet döneminde kurulan D-8, 'ateş medeniyeti'ni temsil eden Emperyalist-Siyonist ülkelerin dünyayı atomize etme politikalarına karşı, 'su medeniyeti'ni temsil edenler tarafından dünyayı ıslah etmek gayesi ile kurulmuştur. D-8'e imza atan hemen hemen tüm kurucu üye ülkelerin temsilcileri, işbirlikçilerin ayak oyunları ile oluşumun ardından iktidarlardan uzaklaştırılmaları için büyük oyunlara maruz kaldı.

Yeni Dünya Lirası

D-8'lerin hedeflerinden birisi de uluslararası ticarette ve ilişkilerde silah kadar önemli olan yeni bir para birimini dolanıma sokmaktı. Yeni Dünya'nın lirası, 8 ülkenin rezervlerini çekerek kendi oluşturacağı Yeni Dünya Bankası'nda toplanacaktı. Ve bunun yanı sıra Yeni Dünya Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nın da kurulması ile ekonomik bağımsızlık ve güç elde edilecektir. Ardından sırasıyla, Yeni Dünya IMF'si, Yeni Kültür İşbirliği Teşkilatı, Şuurlanma ve Tanıtma Teşkilatı, Kadın ve Aileyi Koruma Teşkilatı, Milli Bağımsızlık Kurulu, Siyasi İrade Yüksek Kurulu, Ekonomik Bağımsızlık ve Gelişme Yüksek Kurulu, Teknolojik Bağımsızlık ve Gelişme Yüksek Kurulu, Kültürel Bağımsızlık ve Gelişme Yüksek Kurulu ile sömürgeyi değil barışı ve paylaşmayı hedefleyecek kurumlar kurulacaktı.

54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan:

Barış ve huzur için

D-8 ülkeleri büyük stratejik öneme ve önemli enerji rezervlerine sahiptir. D-8 ülkelerinin potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda D-8'ler 8 Müslüman ülkeden teşekkül bir çekirdek olmakla birlikte, 60 İslam konferansı üyesi ülkenin çoğunluğunu temsil etmektedir. Ve dünya üzerinde, dünyanın bütününe nazaran nüfus ve yüzölçümü bakımından dünyanın en önemli bir bölümü, hammadde, kaynaklar ve işgücü bakımından büyük bir ağırlığını temsil etmektedir. D-8'ler dünyaya adalet getirmek için çalışırken, başta ABD'yi yönlendiren ırkçı emperyalist dış güçler olmak üzere onların etkisiyle G-8, dünyayı her geçen gün daha büyük bir sömürüye ve pek çok dünya bölgesinin savaş alanına dönmesine sebep olmuştur.'

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş:

Dünya mazlumlarının ihtiyacı D-8'dir

D-8 Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi inisiyatifi ile ortaya koyduğu ve liderliğini yaptığı tek küresel oluşumdur. Sn. Erbakan'ın iktidara gelir gelmez gerçekleştirdiği hususlardan birisi yeni bir dünya vizyonu ile D-8 oluşumunun ortaya konulmasıdır. 11 ay gibi kısa bir süre içersinde sıfırdan bir uluslararası oluşumu ete kemiğe büründürmüştür. Dolayısı ile D-8'lerin, kurucu iradesinin Türkiye'ye ait olması bakımından çok önemli bir özelliği vardır. Tek kutuplu dünya sisteminin getirdiği en büyük sıkıntı, dünyada şu andaki mevcut egemen gücü dengeleyecek bir başka gücün olmamasıdır. Örneğin Ortadoğu politikasında Filistinlilerin yanında yer alacak bir mekanizma kalmamıştır. Aşağı yukarı herkes Amerika'nın BM'deki veto gücünde olduğu için İsrail politikalarının yanına geçmiştir. Aynı şekilde Irak'ın işgali çok yakın ve somut bir olay olarak karşımızda duruyor. Irak işgaline karşı çıkacak küresel bir güç olmamıştır. Yine Afganistan işgaline karşı koyabilecek küresel bir güç olmamıştır. Dolayısıyla dünyanın bugün en temel

problemi, henüz güçler dengesinin kurulamamış olmasıdır. Yeni dünya düzeni diye takdim edilen gerçek, aslında bir düzensizliktir. Düzensizlik dönemlerinde de en çok mağdur olan kesim gücü olmayan, zayıf olan kesimdir. Dolayısı ile şu an da dünyada, ekonomik, siyasi, askeri, ticari gücü elinde bulunduranlar, dünyanın nimetlerinden alabildiğince istifade ediyor ve dünyayı sömürüyorlar. Bunun karşısında mazlum olan kitlelerin ellerinde mücadele etme aracı bulunmuyor. D-8 bu imkânlardan birisi idi. Eğer D-8'ler başlangıcındaki o doğru perspektifler çerçevesinde yoluna devam edebilmiş olsa idi bugün ciddi bir güç olabilirdi. En azından ekonomik, teknolojik, siyasi anlamda ciddi bir güç oluşturabilirdi. Dünyanın bugün eksiği budur. D-8'ler başta olmak üzere mevcut dengesizlik durumunu dengeye geçirecek oluşumların olması lazım. D-8 buna ciddi bir katkı sağlıyordu. Zaten dünya barışı dediğimiz şey nedir? Dünyada bir dengesizlik söz konusu ise, barış yoktur, savaş vardır. Dünyamızın da barış dünyası haline gelebilmesi için de bu dengenin kurulması şarttır.

Şahsiyetli Dış Politika

Biz başından beri çok yönlü ve şahsiyetli bir dış politika vurgusu yapıyoruz. Türkiye bu açıdan büyük imkanlara sahip bir ülke. Rusya'da, ABD'de, Türk dünyasında, Balkanlarda, İslam Konferansı Örgütü'nde etkili bir ülke. Türkiye D-8'leri de daha etkili bir hale getirmek zorundadır. Tek yer odaklı değil, çok taraflı ilişkiler kurmalıdır. Şu ana kadar 5 başbakan, buna şimdiki başbakan da dahil, hep, 'AB bizim için bir medeniyet projesidir' demiş. Bu cümle, temeldeki hatanın kilit cümlesi. Bizim medenileşmek için AB'ye ihtiyacımız yok. Bakışınız bu tez üzerinden olursa  bu tam bir teslimiyeti getiriyor.  Siz böyle söyleyince, AB de, 'Hoşuma gidersen seni alırım' diyor. 'Madem medenileşmek istiyorsun, önce şu ev ödevlerini bir hazırla' diyor. Terbiye odasında bekletiyor. Biz bu anlayışı reddediyoruz. Tekrar vurguluyorum. Türkiye bir amiral gemisidir. Bu amiral gemisinin kaptan köşkü ise Milli Görüş'tür. Bu nedenle Türkiye tıpkı D-8'lerde olduğu gibi Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya vizyonunu ortaya koymak zorundadır. Daha da önemlisi Türkiye bu iddia ve iradeyi ortaya koyacak güce sahiptir. D-8 bu iradenin en güzel örneğidir.'

Saadet Partisi GİK Üyesi Doç. Dr. Oya Akgönenç:

Alternatif Güç D-8!

D-8 dünyadaki sömürü düzenine karşı siyasi, ekonomik ve kültürel bir alternatif birlikteliktir. D-8, egemen sömürüye karşı bir alternatif güçtür.  Türkiye her geçen gün sömürüye açık bir ülke haline getiriliyor. Milli görüş hareketi, er dönem ve şartta büyük düşünüp, önemli projelere imza atmıştır. D-8'in kuruluş sürecinde dünyada bugün yaşananların hiç biri yoktu. Bugün dünyada, özellikle Ortadoğu'da yaşananlar bu birliğin önemini bir kere daha ortaya koymuştur. D-8 ülkeleri arasında STK'lar tarafından yapılan kültürel çalışmaların desteklenmesi gerekiyor. D-8 ülkeleri arasındaki öğrenci mübadelesinin artırılarak devam ettirilmesi çok önemli.

ASKON Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koca:

Küresel krizi, D-8'le yeneriz!

Küresel Ekonomik krizi yenmek için D-8'leri hayata geçirmenin tam zamanıdır. Dünya savaşlarında ölen milyonların sorumlusu Batı Medeniyetidir. Kapitalizm de Komünizm gibi çöktü. İslam Medeniyeti'nin adil ekonomik sistemini uygulamak maksadıyla kurulan ve umdeleri savaş değil barış, karşılıklı işbirliğine dayanan D-8'lerin daha fazla vakit kaybedilmeden hayata geçirilmesinin tam zamanıdır..'

KURULUŞ İLKELERİ

* D-8'ler gelişmekte olan bütün ülkeleri ve ezilmekte olan bütün halkları kucaklamak ve aynı zamanda süratle karar alabilen dinamik bir yapıya sahip olmak üzere kurulmuştur.

* D-8'ler üye ülkelerin iç işlerine karışmamak ve her birinin bölgesel anlaşmalardaki taahhüt ve haklarına halel getirmemek temel prensibi ile kurulmuştur.

* D-8'ler gelişmekte olan bütün ülkelerin birlikte ve hızlı kalkınmalarını, uluslararası münasebetleri tanzim eden mekanizmalara katılım güçlerinin arttırılması ve dünya ekonomisindeki etkinliklerinin güçlendirilmesi ve halklarının daha iyi bir yaşam standardına sahip olmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.

* D-8'ler kurulur kurulmaz bütün üye ülkelerin dinamiklerini harekete geçirerek faydalı projeleri süratle gerçekleştirmek üzere kurulmuştur.

* Hedefleri açısında iş üretmeyi benimseyen D-8'ler daha kuruluşları sırasında hangi sahalarda hangi konulara öncelik vereceklerini uzmanlarıyla araştırmalar yaparak olgunlaştırmıştır.

* D-8 ülkeleri, Dolar ve Euro yerine uzun vadede kendi ortak para birimleri ile ticaretlerini geliştirmeyi öngörmektedir.

5 milyar insanın umudu!

Dünyada bugün 190 ülke bulunuyor. Bunların toplam nüfusu da 6 milyarın üzerinde. 190 ülkenin içinde kalkınmış ülkelerin nüfusu yaklaşık 1 milyar civarında. Ve bu ülkeler aralarındaki işbirliklerini geliştirmek ve yeryüzündeki etkinliklerini arttırmak için G-8'leri (gelişmiş ülkeler organizasyonunu) kurmuş durumda. G-8'ler her yıl devlet başkanları seviyesinde toplanarak gelecek projeksiyonları yapıyor. D-8'ler kurulana kadar, G-8'lerin dışındaki 5 milyarlık nüfusa sahip 160 ülkenin uluslararası bir teşkilatı yoktu.

D-8'in amaçları

D-8 girişiminin başlatılmasındaki amaç, büyük bir ekonomik potansiyeli, çeşitli kaynakları, geniş bir nüfus ve coğrafi alanı temsil eden 8 ülke arasında ticaret ilişkilerinde yeni fırsatlar yaratmak ve çeşitlendirmek, uluslararası düzeyde karar alma sürecine katılımı artırmak, daha iyi hayat şartları sağlamak, somut ortak projeler etrafında ekonomik işbirliğini geliştirmek ve gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki durumlarını güçlendirmektir. D-8, kurucu üyelerinin kompozisyonunun da yansıttığı gibi, bölgesel olmaktan çok küresel bir kuruluştur. Üyelik, grubun hedeflerini, ilkelerini benimseyen ve ortak bağları paylaşan diğer gelişmekte olan ülkelere de açıktır. D-8, üye ülkelerin bölgesel ve uluslararası örgütlere üyeliklerinden kaynaklanan ikili ve çok taraflı taahhütleri üzerinde olumsuz etkisi olmayan bir forumdur.

Dünyayı tanzim edecek çekirdek

D-8'ler, kuruluş bildirgelerinde de açıklandığı gibi rastgele bir bölgesel işbirliği teşkilatı değil, bütün dünyayı yeniden tanzim etmek için kurulmuş bir çekirdektir. 2.Dünya Harbinden sonra 1. Yalta Konferansı ile dünyayı şekillendiren G-8'ler merkezli gelişmiş ülkelerin, bu şekillendirmeleri ancak Soğuk Savaş'ların doğuşuna neden olarak dünyayı kamplara böldü. D-8 projesinde öngörülen hedef ise 2. Yalta Konferansı ile 20. yüzyılın yanlışlardan ders alınmasıydı.

Gelişmekte olan ülkelerden oluşan Afrika Birliği, Arap Birliği, Uzakdoğu Asya Birliği, Güney ve Orta Amerika Birliği gibi bazı kuruluşlar bazı faydalı hizmetlerde bulunmalarına mukabil, istenen dinamizm ile çalışamamakta ve G-8'lere paralel hiçbir gelişme gösteremiyordu. D-8'ler bir yandan bütün gelişmekte olan ülkeleri kucaklamak, diğer yandan da dinamik bir çalışma imkanına sahip olabilmek için önce 8 ülkenin katılımıyla yola çıktı. Bu 8 ülke ve nüfus oranları şöyle: Endonezya (230 milyon), Malezya (25 milyon), Bengladeş (140 milyon) Pakistan (150 milyon), İran (68 milyon), Mısır (70 milyon), Türkiye (72 milyon) Nijerya (130 milyon). Nüfuslarının toplamı 900 milyona yakın olan D-8'lere, Türk Cumhuriyetleri ve diğer Müslüman ülkeler de nüfusları ne olursa olsun doğal üye sayıldı.

Sekiz kurucu ülkenin oluşturduğu D-8'in etrafında önce 60 Müslüman ülkenin birleşerek Birinci halkayı oluşturması, daha sonra da 100 tane ezilen ülke birleşmesi ile İkinci halkanın teşekkül etmesi amaçlanıyordu. Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya da dâhil olmak üzere 5 milyar nüfus anlamına gelen bu dinamik yapının ana çekirdeği ise D-8 olacaktı.

D-8 işbirliği alanları genişliyor

D-8 İşbirliği Örgütü üye ülkeler arasındaki işbirliğini daha da güçlendirmek ve işbirliği alanlarını genişletmek için çalışmalarına devam ediyor. 25. toplantının yapıldığı Temmuz 2008'den sonra Şubat 2009 tarihinde Malezya'nın Başkenti Kuala Lumpur'da yapılan D-8 Ülkeleri Gıda Güvenliği toplantılarında D-8 ülkeleri arasındaki işbirliğinin genişlemesine yönelik kararlar alındı. Toplantılarda, D-8'in yaptığı çalışmaların, gelecekte ticaret, sanayi, enerji, tarım gibi birçok sektörde işbirliğine öncülük edeceği vurgulandı. 2009 yılında D-8'in, sanayi, finans, sağlık gibi farklı sektörlerde planlanan 10 ayrı toplantı yapılacak. 6. Zirve'de kabul edilen ve üye ülkelerin onayına sunulan Tercihli Ticaret Anlaşmasının 2009 yılı sonuna kadar yürürlüğe girmesi için üye ülkeler teşvik edilecek. Ayrıca, Türkiye'nin desteği ile Türk Kızılay Derneği ile birlikte D-8 İnsani Yardım Forumu da kurulacak. D-8 oluşumunun, 27. Komisyon Toplantısı 13-14 Haziran 2009 tarihinde, 12. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı ise 15 Haziran 2009 tarihinde Dönem Başkanı Malezya'nın ev sahipliğinde Kuala Lumpur'da yapılacak.

Milli Gazete

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara