Nisan ayında Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürlüğü Kıdemli Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Ergenekon soruşturması ve asker-siyaset ilişkilerinde ezber bozan yaklaşımıyla ön plana çıkan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'u da hedef aldığı ileri sürüldü. Başbuğu, Kandıra Cezaevi'nde tutuklu bulunan emekli Orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'u askeri ziyaret dışında Ergenekon soruşturmasının hukuki sürecine saygılı tutumu ile dikkat çekti. Başbuğ'un Ergenekon soruşturmasında muvazzaf ve emekli subayların gözaltına alınmasına tepki göstermemesi sanıkların bile eleştirisine neden oldu.
TSK'DA DARBECİ BARINAMAZ
Başbuğu 29 Nisan'da düzenlediği basın toplantısında ise 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde mevcut demokratik rejime aykırı faaliyette bulunan kimse barınamaz' dedi. Başbuğ darbe çabalarına ilişkin bir soruya şu cevabı vermişti: 'Türk Silahlı Kuvvetleri olarak biz demokrasiye bağlıyız ve saygılıyız. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bünyesinde mevcut demokratik rejime aykırı faaliyette bulunan kimse barınamaz. Daha açık olarak Silahlı Kuvvetler olarak; biz demokrasiye, demokratik rejime, hukuk devletine bağlıyız ve saygılıyız. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin bünyesinde farklı düşüncede olan kimse barınamaz, bunu da çok açık söylüyorum, buna müsaade etmeyiz' dedi.
ANDICIN ADRESİ BİLİNÇLİ Mİ SEÇİLDİ
Darbe andıcının Ergenekon'da tutuklanan emekli Yüzbaşı Serdar Göktaş'ta ele geçirilmesi, planın örgütün TSK içindeki yapılanması tarafından hazırlandığını ve uygulamaya konacağını gösteriyor. Andıçta Ergenekon sanıklarının savunulması ve soruşturmanın akamete uğratılması için yapılacak eylemlerin yeralması da bunu doğruluyor. Andıcın Genelkurmay Başkanlığı Harekat Dairesi için hazırlanmış gibi gösterildiği böylece Başbuğ'un da zor durumda bırakılmak istendiği ileri sürüldü. (Yenişafak)