Guantanamo'daki Uygur Türkleri'nin serbest bırakılma süreci nedeniyle Amerikan Kongresi'nde Uygurlar'ın sorunlarını elel alan özel bir oturum düzenlendi.
Uzun zamandır, suçsuzlukları kanıtlanan ancak Çin'in baskıları nedeniyle gönderilecek ülke bulunamadığı için Guantanamo'da tutulmaya devam eden Uygurlar ile Çin'in Uygur azınlığa karşı uyguladığı zulmün konuşulduğu oturuma bazı Uygurlar da katıldı.
Washington'da Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu, Uluslararası Örgütler, İnsan Hakları ve Denetim Altkomisyonu'nda yapılan oturuma katılanlar, Uygur tutukluların hiçbir şekilde Çin'e iade edilmemesi gerektiğini; gönderildikleri takdirde idam edileceklerini söylediler.
Kongre üyelerine bilgi veren katılımcılar, Çin hükümetinin 'terörle mücadele' bahanesini kullanarak Uygurlara baskı uyguladığını, Uygurları 'terörist' olarak nitelediklerini söyledi.
Komisyon üyesi Kongre üyeleri de Çin'in bu politikalarını kınadı; Amerika'nın da toplam 22 Uygur'u Guantanamo'ya göndererek, 'Çin'in oyununa geldiği' için Bush yönetimini sert bir şekilde eleştirdi.
Alt komisyonun başkanı Demokrat Partili Massachusetts Milletvekili William Delahunt, daha önce Uygur tutuklularla görüşme taleplerinin reddedildiğini hatırlattı ve Çinli istihbarat yetkililerine bu kişileri sorgulama izni verilmesini kınadı.
Kongre üyelerine göre Amerika'nın Çin'le olan ticari ilişkileri Amerika'nın aslında tehdit teşkil etmeyen bu Uygurları Çin'in hatırına alıkoymasına neden oluyor. Amerikalı Kongre üyeleri, bu olayın takipçisi olacaklarını, gerekirse, Palao'da adı geçen Uygur Türkleriyle görüşeceklerini bildirdi.
Oturumda, özetle, Çin'in Uygur Türkleri üzerindeki baskıyı arttırdığı, Uygurları 'terörist veya İslamcı militan' olarak niteleyerek Guantanamo'da 7 yıl tutulmalarını sağladığı vurgulandı.
Rabiya Kadir: Çin Uygurlara 'Terörle Mücadele' Adı Altında Baskı Uyguluyor
Kongre üyelerine bilgi veren Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabiya Kadir Doğu Türkistan'daki durumu şöyle anlattı:
'Kaşkar'ın 5000 yıllık bir tarihi var. Şimdi bu tarih Çinliler tarafından tahrip ediliyor. Dilimizi, tarihimizi, kültürümüzü ve yaşam biçimimizi öldürmeye çalışıyorlar. Kızlarımızı zorla okutmak ve çalıştırmak için başka bölgelere gönderiyorlar. Uygur çocukları Çince okumaya zorluyorlar. Çocukların anne babaları şikayet ederse 'ayrımcılık' suçundan hapsediliyor. Uygurları eğitimden mahrum bırakıyorlar. Ekonomik kalkınmamızı engelliyorlar. Genç Uygurları hapsediyor, idam ediyorlar. Kendi topraklarımızda kendi dilimizi konuşamıyoruz. Terörle mücadele adı altında Uygurlar'a baskı uyguluyor, İslamcı militan olmakla suçluyorlar.'
Türkiye'den Daha Fazla Destek Aranıyor
Uygur Türklerinin liderlerinden olan Kadir Türkiye'den de vize alamadığı için de şikayetçi. Kadir, Uygurların Türkiye'den daha fazla destek beklediğini söylüyor. Washington'da avukatlık yapan Nuri Türkel de Türkiye'nin Uygurlara yönelik politikasını eleştirerek, Türkiye'nin bu konuda yanlış bir politika izlediğini, Uygurların aradıkları desteği bulamadıklarını kaydetti.
UYGURLARIN ÇİN'DEN KÜBA'YA UZANAN YOLCULUĞU
11 Eylül saldırılarından sonra toplam 22 Uygur Türkü Guantanamo cezaevine gönderilmişti. 2006 yılında serbest bırakılan beş tutukluyu Arnavutluk kabul etmişti. Geçen yıl delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakılması kararlaştırılan geriye kalan 17 tutuklunun nereye gönderileceği konusunda Washington'da bir tartışma yaşanıyordu. Ta ki, önceki gün, Büyük Okyanus'taki ada ülkesi Palao adı geçen Uygurları kabul edeceğini açıklayıncaya kadar... Bu arada, dün, bu 17 Uygur tutukludan dördünün Bermuda'ya yerleştirildiği açıklandı. Önemli olan konu ise Uygurların Çin'e iade edilmemesi.
Washington uzun süredir 'düşman savaşçı' olmadığı belirlenen Uygurları kabul edecek üçüncü bir ülke arıyordu. Sonunda Bermuda ve Palao adaları Washington'a çıkış yolu gösterdi. (voa)
'Türkiye'den vize bile alamıyorum'
Amerikan Kongresi'nin konuğu olan Dünya Uygur Kurultayı başkanı Rabiya Kadir, Türkiye'den daha fazla destek beklediklerini söyledi
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-12 16:49:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara