Deniz Baykal, özetle şunları söyledi:
'Başbakan hangi üsluba sahip bütün Türkiye biliyor. Bu konuda tekrar bir değerlendirme yapmama gerek yok. Bu konudaki tespitime alındığını düşünüyorum, ben onu Türkiye'nin gelmiş geçmiş diğer başbakanlarıyla kıyasladım. Bir hakaret veya küçük düşürme niyetim yok. Gerçekten de Başbakan gelmiş geçmiş en kaba üsluba sahip isim, bu benim tespitim.
Başbakan bizim konuşmalarımızla ilgili defalarca mahkemeye başvurdu ancak bunların tümü mahkemeden döndü. Ben, bana karşı söyledikleriyle ilgili hiç mahkemeye gitmedim.
Erdoğan'ın bir temel yanlışı şu: Muhalefeti sanki Türkiye'yi engellemek istiyormuş gibi takdim ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'nin ilerlemesini engellemeye çalışan bir grup insanlar gibi sunuyor, bu doğru değil. Birçok noktada muhalefet başbakanın büyük yanlışlar yapmasını engellemiştir. Dubai'deki 8 milyarlık anlaşma, Azerbaycan politikası, mayın temizleme gibi konularda Başbakan'ın yanlışları düzeltilmiştir. Mayın Temizleme Tasarısı geçti ama uygulamayacaklar.
GÜL, BİZDEN ÖNCE YASAYI YARGIYA GÖTÜRMELİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu yasayı onaylamamalı. Cumhurbaşakın Gül, siyasi çoğunluğun uzantısı olarak görünüyor. Anayasaya aykırılık var, dünyada benzeri olmayan bir metod var. Cumhurbaşkanı Gül, bizden önce yasayı yargıya götürmeli.
Paramız yok diyorlar, Başbakan'ın altına 60 milyon dolarlık uçak alındı. Obama aldı mı böyle bir uçak? 100 milyon dolar tutacağı söyleniyor, Başbakan'a uçak alındı, para var. İran'a 700 milyon dolar almadığımız doğalgaz için ödeme yaptık.
Yabancı bir firmaya söz verdiler mi? Bu iktidarın bu konularda kötü bir sicili var. Kuşadası Limanı, TÜPRAŞ örnek verilebilir. Mayınlı arazilerin yabancı bir firmaya verilmesini Başbakan kabul ettirmeye çalışmıştır. Yaşanan gelişmeler zihinleri karıştırmıştır, Başbakan pazarlıklar içinde, bu çok açık.
DENİZ FENERİ, AKMAN, ARINÇ
Başbakan'ın Deniz Feneri ve Zahid Akman'la ilgili sözleri çarpıcı ve düşündürücü. Deniz Feneri'nin başrolündeki kişilerle Başbakan'ın özel ilişkileri var. Kimi sınıf arkadaşı, kimiyle akraba. Gelinen aşamada ilgi çekici bir tablo var.
Başbakan'ın dünkü açıklamalarıyla olay Akman'dan çıkıp Arınç sorununa dönmüştür. Kamuoyu Arınç'ın Akman'ı istifaya davet etmesini takdir etmişti. Dünkü açıklamalara bakınca Erdoğan'ın Arınç'ın bu tutumundan rahatsız olduğunu görüyoruz. Arınç, bu sözleri Başbakan Yardımcısı olarak söylemiştir. Sayın Arınç, Erdoğan'ın açıklamalarını hazmedebilecek midir? Arınç, Akman'la ilgili şeyleri içine sindiremiyor. Başbakan'ın sayın Akman'la yakınlığı veya konunun başka yerlere gidebileceği kaygısı, hükümeti yanlış yönlere sürüklememelidir. Hükümetin görüşü Başbakan'ın kişisel tercihi olmamalıdır.
Zahid Akman üye olabilecekse niye başkan olamıyor? Başkan olamıyorsan üye de olamazsın. Başkanlık daha yüksek ahlaki standartlarda olacak, bunu karşılamayan birisi üye olarak kalacak. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'yi uyutmaya çalışıyorlar. Akman'ı üye olarak hazmetmek de imkansızdır.
Olay nitelik değiştirmiştir.'
Baykal'ın açıklamaları devam ediyor...