Mehmet BEKAROĞLU'nun yazısı...
29 Mart seçimleri öncesi ekonomik kriz konusunda gerekli tedbirleri almadığı ve başta Anayasa değişikliği olmak üzere demokratikleşme konusunda geri vitese taktığı gerekçesi ile Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümetini yerden yere vuran çevrelerin tavrında müthiş bir değişiklik var. Sermaye çevreleri ve bu çevrelerin kontrolündeki medyada Erdoğan tekrar baş tacı edilmektedir.
İlginçtir, AKP kurulduğundan beri tüm gerginliklerin sorumlusu olarak gösterilerek günah keçisi yapılan Bülent Arınç şimdilerde göklere çıkartılıyor; Arınç?ın başbakan yardımcısı olarak kabineye alınması Erdoğan?ın en önemli icraatı olarak takdim ediliyor. O?nu günümüzün Ebu Zer?i ilan edenler bile oldu.
Atılan somut bir adım yok, işlerin iyi gittiğine dair herhangi bir veri yok, ama ekonomi sayfaları iyimserlik rüzgarları ile dolu; köşe yazarları yakın bir tarihte her şeyin günlük güneşlik olacağını yazıyor. Aynı şekilde, ?ülkenin yönünü Ortadoğu?ya çeviriyor, bizi Batı?dan kopacak? diye eleştirilen Ahmet Davutoğlu da şimdilerde revaçta; gün geçmiyor ki merkez medyada yer bulmasın, ?icraatları? övülmesin.
Peki ne oldu, Başbakan Erdoğan?a ve hükümetine yeniden bu kadar geniş bir kredinin açılmasının nedeni nedir?
Kabine değişikliğinin dışında bir veri olmadığına göre, biz de yeni kabine üzerinden bu sorunun cevabını tahmin etmeye çalışalım.
Yeni kabinenin dört temel özelliği var.
Ekonomi yönetimi bütünüyle uluslar arası sermayenin Türkiye?deki temsilcileri olan Ali Babacan ve Mehmet Şimşek?e teslim edilmiştir. Ekonomi ile ilgili olan diğer iki bakan, Zafer çağlayan ve Cevdet Yılmaz da bu ekole yabancı sayılmazlar.
Yeni kabinenin diğer bir özelliği, dışişleri bakanlığı koltuğunda, bir süreden beri uluslar arası ilişkileri Başbakan adına fiilen yürüten Ahmet Davutoğlu?nun oturmasıdır. ?Stratejik derinlikler? uzmanı olan Ahmet Davutoğlu, komşularla sıfır sorun, çok yönlü ilişkiler, yeni Osmanlıcılık ve bölgesel güç olma gibi politikaların mimarıdır.
Yeni kabinenin bir başka özelliği de, Bülent Arınç?ın başbakan yardımcılığına getirilmiş olmasıdır. Bilindiği gibi, Bülent Arınç İslami kesimlerin hâlâ taktirine mahzar olan, AKP içinde tabanın sesi ve vicdanı olarak bilinen bir isimdir.
Yeni kabinenin dördüncü önemli özelliği Cemil Çiçek ve Vecdi Gönül gibi yerleşik iktidarı sahipleri nezdinde makbul kişilerin yerlerini korumalarıdır.
Başbakan?a ve yeni kabinesine methiyeler düzenler şimdi hükümetten, başta IMF ile anlaşma yapılması olmak üzere, büyük sermayenin bir süreden beri dillendirdiği tedbirleri acilen almasını istemektedirler. Nitekim Babacan ve Şimşek kolları sıvayıp hemen çalışmaya başladılar. Daha neleri satabiliriz, sermaye sınıfının elini daha da kuvvetlendirmek için yapılmadık ne kaldı? Sorulan sorular bunlar. ?En önemli sorun istihdamdır? denmesine bakmayın, alınması öngörülen tedbirler sonuçta bizim değil krizle birlikte sıkıntıya giren uluslar arası sermayenin keline merhem olacak cinstendir. Geniş toplum kesimlerine düşen tekrar tekrar kemer sıkmadan başka bir şey yok.
İşin halkla ilişkiler kısmına gelince: Dış politika monşerlerden alınıp ?derin stratejik abi? Davutoğlu?na teslim edildiğine göre rahat uyuyabiliriz, her bir sorun adım adım çözülecek. Yüz yıllık rüyamız İslam biriliğinin eli kulağında, ABD BOP?u uyguluyorum sanırken esasen Davutoğlu yeni Osmanlıyı kuruvermiş olacak.
Yolsuzluklar konusunda da rahatız, ?Bülent Abi? daha gelir gelmez Zahit Akman?ın biletini kesti, bundan böyle kimse böyle işlere girişemeyecek.
İlker Paşa ve devlet iktidarı da rahat. Evet, Bülent Arınç?ın sivri dili acıtacak ama Cemil Çiçek ve Vecdi Gönül devletimizin al-i menfaatlerini koruyacaklar.
Görüldüğü gibi herkes memnun; böyle giderse, ?bir dönemim kaldı? diyor ama ?Kadir gecesi doğumlu? Başbakanımız 2011 seçimlerini kazanır 2012?de de cumhurbaşkanı olur, 2017?de tekrar seçilir ve 2022?de emekli olup torun sevmeye başlar. Ne mutlu bize; ne Mutlu Türküm diyene! Pardon, bundan böyle Türk olmak zorunda da kalmayacağız, sayın Başbakanımız ve Cumhuriyetin ilk kadın Milli Eğitim Bakanı çocuklarımızı and içmekten kurtarıyor. Bundan sonra çocuklarımız sabahları Suriye sınırından çokuluslu şirketlerin yollayacağı organik sütler içecek. Ne mutlu Türkiyeliyim diyene! Görüldüğü gibi, tabanın da, liberallerin de, statükonun da ağzına çalınacak birer parmak bal var.
Şaka bir yana Türkiye?de böylesine bir hava, böylesine bir beklenti oluşturulmaya çalışılıyor. Bunlar elbette olmayacak, kimsenin böyle bir derdi de yok. Esas mesele Türkiye ekonomisinin uluslar arası sermayenin kurduğu sisteme eklemlenmesidir. Model Müslüman ülke olarak Türkiye?nin tüm bölgenin bu sisteme eklemlenmesi için rol üslenmesidir. Diğer konular bu ameliyenin halkla ilişkiler projesinden başka bir şey değildir.
Anlaşılan o ki bu halkla ilişkiler işinin an ağır aracı Bülent Arınç olacak. Yoksa yanılıyor muyuz; öyle ya mayın işinde kıyametler koptu ama ?Bülent Abi?nin hiç sesi çıkmadı.
www.fikirzamani.com
Yeni kabineye büyük kredi
Bekaroğlu , yerel seçimlerin ardından hükümette yapılan kabine değişikliğini yorumladı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-11 18:50:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara