'Ortada öyle ağıt yakacak bir durum yok'

 ?AP seçimlerinin bütün Avrupalılara hayırlı olmasını temenni ediyorum. Öncelikle şunun altını çizmek lazım: her ne kadar merkez sağın ve bazı radikal sağ kesimlerin AP? ye girmesini tabii ki olumlu karşılamamız mümkün değil ama ortada öyle ağıt yakacak bir durum da yoktur. AP'nin Brüksel'deki ağırlık ve konumunu Avrupa Konseyi ve Avrupa Komisyonu ile birlikte iyi değerlendirmek gerekmektedir.

Bizim için esas olan 27 ülkenin hali hazırda Türkiye ile müzakerelerin devamından yana olmasıdır. Esasında Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını Güney Kıbrıs Rum Kesimi dahi istememektedir. Dolayısı ile endişeye mahal verecek bir şey yoktur. Önümüzdeki hafta ve aylarda Türkiye'nin artan oranda ev ödevini yaptığı görülecektir. Sayın Devlet Bakanımız ve Başmüzakerecimiz Egemen Bağış sürece yeni bir ivme ve canlılık kazandırmıştır. Bunun somut sonuçlarını sonbaharda daha net göreceğiz.

AP? deki sonuçlara bakıp karamsarlığa düşmenin gereği yoktur. Zaten katılım oranının düşüklüğü de biraz aşırı sağın AP? ye girmesinde rol oynamıştır. Yüzde 43 değil de yüzde 60 oy oranının olduğu b,r AP seçiminde bu tür partiler parlamentonun kapısından giremezler. Bununla birlikte bu tür partilerin milletvekili çıkarmasını da tamamen yana atmamamız lazım. Bunlar Avrupa Birliği içerisindeki bazı kesimlerin görüş ve duyarlılıklarını yansıtmamaktadır. Bunu da doğru okumamız gerekmektedir. Zira AB'nin giderek içe kapanan bakış açısı, genişlemeye olan mesafeli yaklaşımı ve ekonomik krizle birlikte iyice belirginleşen ekonomik sıkıntıları AB içerisinde bazı ciddi yağısal problemlerin devamına işaret etmektedir.

Benim en çok üzüldüğüm nokta ortaya çıkan tarihi katılım düşüklüğüdür. Geleceğe dair bir vizyon üretmekten çok mirasyedi gibi eldekini korumaya odaklanan bir AB'de heyecan düşmüştür. AB projesine olan inanç zedelenmiştir. Buna üzülmek lazım.

Fransa'da iktidar partisinin aldığı oy oranının da yanlış okumamalıyız. Kamuoyu yoklamaları Bay Sarkozy'nin desteğinde ciddi bir azalma göstermektedir. AP seçim sonuçlarını Sarkozy'nin onaylanması olarak okumak bence hatalı olur. AP seçimlerinin en öne çıkan hikâyesi Yeşillerin zaferidir. Yeşillerin seçim başarısının arkasını iyi okumak lazım. Merkez solun mağlubiyetini de manidar buluyorum.

Avrupa seçmeni sesini duyurmuştur. Bundan sonra AP ile uyumlu bir çalışma dönemi umuyoruz ama daha önce söylediğim gibi AB sürecimizin ana aktörleri Komisyon ve Konsey'dir.'' (abhaber)