Obama'nın Konuşması

Paul Craig Roberts*

Obama?nın Mısır?daki Kahire Üniversitesindeki yaptığı konuşma için acaba ne düşünmeliyiz? ?Birleşik Devletler ve dünya çapındaki Müslümanlar arasında karşılıklı menfaat ve saygıya dayalı yeni bir başlangıcı aramak için buraya, Kahire?ye geldim?.

Kahire Mısır?ın Amerikan kukla devleti olan Mısır?ın başkenti olup bu ülke başkanı Müslümanlarının arzularını bastırmakta ve aynı zamanda Gazze?nin bloke edilmesi için İsrail ile işbirliği yapmaktadır.

El-Ezher?deki İslami Üniversitenin aksine Kahire milli bir üniversite olarak kurulmuş olup Obama?yı laikti bir üniversite topluluğu dinlemekteydi.

Tüm bunlara rağmen Obama çoğu Müslüman?ın umut verici bulduğu kelimler kullandı.

Obama sömürgecilik ve Soğuk Savaşın Müslümanlara hak ve fırsatlar tanınmasına engel olduğunu ve dolayısıyla da Müslümanların kendi istekleri göz önüne alınmaksızın aracı muamelesi gördüklerini belirtti. Bunun neticesinde de ?şiddet yanlısı aşırıcıların? vermiş oldukları geri tepkiler Batı ve İslam dünyaları arasında güvensizliğe neden olmuştu.

Obama Kur?an?dan, göbek adından ve ailesinin İslamiyet?le olan ilişkisinden söz etti.

Obama İslam?ın medeniyete yapmış olduğu katkılardan övgüyle bahsetti.

Obama bir ABD başkanı olarak kendi sorumluluğunun ?İslam?a karşı olan negatif basmakalıp klişelerle ortaya çıktıkları yerde savaşmak? olduğunu dile getirdi.

Obama ?insanoğulları olarak birbirimize karşı sahip olduğumuz sorumluluklardan? bahsetti.

Obama İran?ın ?barışçıl nükleer güce erişim hakkı bulunduğunu? teyit etti.

Obama ?hiçbir hükümet sisteminin bir ulus tarafından diğerine dayattırılmaması gerektiğini? beyan etti.
Obama?nın en can alıcı kelimeleri İsrail ve Filistin hakkındaydı:
?İsrail, gerek kendisi gerekse Filistin?e ait var olma hakkının inkâr edilemeyeceğini kabul etmelidir. Birleşik Devletler devam eden İsrail yerleşimlerinin yasallığını kabul etmemektedir?.

Obama ?[anlaşmazlığa yönelik] tek çözümün her iki tarafın isteklerinin hem İsrail hem de Filistinlilerin barış ve güvenlik içerisinde yaşayabileceği bir ortamda yine iki devletçe karşılanması olduğunu belirtti. Bu hem İsrail?in, hem Filistin?in, hem Amerika?nın hem de dünyanın menfaatinedir. İşte bu nedenden dolayı görevin gerektirdiği tüm sabrı göstererek bunun sonucu bizzat takip edeceğim?.

Obama?nın taahhüdünün yerine getirilebilmesi için İsrail çalınmış olan Batı Şeria topraklarını geri vermek, duvarı yıkmak, geri dönüş hakkını kabul etmek ve Gaza Şeridindeki 1,5 milyon Filistinliyi serbest bırakmak zorunda kalacaktır. Tüm bunların çok da olası olmamasından dolayı, Obama tarafından onaylanan ?iki devletli? çözümün yapısının ne olacağını görmeyi beklemekteyiz.

Bu idealist retoriğe olan ilginin azalmasından sonra Obama gerçekçi olmayan beklentilere yol açan bu abartılı sözleri için eleştirilecektir. Fakat acaba bu abartılı sözler sadece Mısır?daki kukla devleti idaresi altındaki Müslüman Kardeşliğini susturmaya ve Müslümanlara Irak, Afganistan ve Pakistan?daki Amerikan saldırganlığını kabul ettirmeye yönelik boş kelimelerden mi ibarettir?

Obama bir yandan rejim değişikliğini kötülerken diğer yandan laik Araplardan kadın hakları konusunda destek almaya çalışarak bunu fiilen uygulamaya devam etmektedir. Irak savaşının bir seçim olduğunu kabul etmekle birlikte El-Kaide, Taliban ve 11 Eylülün Afganistan savaşını bir zorunluluk haline getirdiğini öne sürmektedir.
Obama ?Amerika?nın Afganistan?daki şiddet yanlısı aşırılıkla savaşma konusundaki taahhüdünün altındaki nedenlerin Amerika?nın askeri üsler ve hegemonya arzusu değil, 11 Eylül ve El-Kaide olduğunu ve bu taahhüdünün de zayıflamayacağını belirtti. Amerika?nın Afganistan?daki ve şimdi de Pakistan?daki şiddet yanlısı aşırılık için öne sürmüş olduğu nedenleri acaba Müslümanlar iki yüzlülük olarak nitelendirecekler midir?

Obama?ya göre El-Kaide 11 Eylül tarihinde yaklaşık 3.000 kişiyi ?vahşice öldürmeyi? seçmiş ve şimdi de daha büyük çapta bir katliam yapmayı planlamaktadır. Bu ölümler Amerika?nın işgallerinin Müslüman dünyasında yarattığı kovalarca kan ile kıyaslandığında sadece bir damla olarak kalmaktadır. Dahası Amerika?nın katletmiş olduğu Müslümanların çoğu sivil olup benzer şekilde Amerikan teçhizatlı İsrail ordusu tarafından katledilen Filistinlilerin de çoğu silahsızdır.

Obama, ?Eylemleri insanoğluna verilen haklarla uyuşmayan? El-Kaideye karşı Kur'an?ın savunmasızları öldürmek konusunda koyduğu yasağı öne sürmektedir. Acaba Obama bu kısıtlamanın ABD ve maçasında bulunan ?kırk altı ülkelik koalisyona? için de uygulanabilir olduğunun farkında değil midir?

Amerika?nın tüm savaşları seçime bağlıydı. Ne ölen bir milyondan fazla Iraklı ne de dört milyon Iraklı mülteci El-Kaide üyesi değildiler. Tüm bunlarla birlikte Obama Iraklıların ülkeleri yıkılmış, nüfuslarının yüzde yirmisi kaybolmuş haldeyken salt laik bir lider olan Saddam Hüseyin?den kurtuldukları için daha iyi bir halde olduklarını iddia etmektedir. Hiç kimsenin elinde Amerika?nın Afganistan?da yaratmış olduğu ölü ve mültecilere ilişkin bir çetele yoktur. Bununla birlikte Obama ?Afganistan?daki durum Amerika?nın hedeflerini ve birlikte çalışma ihtiyacımızı göstermektedir? şeklinde beyan vermiştir.

İlk 100 günü içerisinde Obama iki milyon Pakistanlı mülteci yaratmayı başarmıştır. İsrail içinse 3,5 milyon Filistinli mülteci yaratmak 60 yıl sürmüştür.

Obama?nın konuşmasında gerçekten yapmış olduğu şey ?Müslüman Aşırıcıları? eleyerek Batı hegemonyasını genişletmeyi içeren yeni muhafazakâr gündemi içinde sorumluluğunu kabul etmektedir. Müslüman Aşırıcıları ile kastedilen ise bir miktar laikleştirilmiş ve Batılılaştırılmış sahte İslam ile değil İslam?a bağlı kalarak kendilerini yönetmek isteyen insanlardır.

Müslüman Aşırıcıları sadece isimde Müslüman olup dinine bağlı insanları yöneterek İslami gelenekleri bastırıcı bir elit tabakayı ortaya çıkartan onlarca yılık Batı sömürgeciliği ve laikleştirmesinin bir sonucudurlar. Tüm uzmanlar bunu bilmekle beraber bunun Müslüman dünyasını geliştirdiğini etmektedirler.

Obama ?insan gelişimi kısıtlanamaz? fakat ?gelişim ve gelenekler arasında ayrılık bulunmamalıdır? şeklinde bir ifade kullanmıştır. Tüm bunlarla birlikte gelişim ve eğitimi tanımlayan da Batıdır. Bu terimler aynı Batıda sahip oldukları anlama gelmektedirler. Müslüman Aşırıcıları bu ifadelerin İslam?ın sonu demek olduğunu anlamaktadırlar.

Obama tipik Amerikan tarzıyla Müslümanlara para, ?teknolojik gelişim? ve ?bilimsel fazilet merkezleri? teklif etmiştir.

Tüm Müslümanların yapmaları gereken tek şey Amerika?yla işbirliği yapmak ve barışçıl olmaktır. Bunun neticesinde de Amerika ?tüm insanoğullarının asaletine saygı duyacaktır?.

*Paul Craig Roberts ABD Hazinesinin eski bir Yardımcı Sekreteri ve Wall Street Journal?ın eski bir Yardımcı Editörü olup yirmi yıldan beri şok edici adli vakaları raporlamaktadır. Bu kitabın yeni bir baskısı olan The Tyranny of Good Intentions Lawrence Stratton ile birlikte yazılmış olup Amerikanlıların kanun korumasını nasıl kaybettiklerini anlatmaktadır. Bu eser Random House tarafından yayımlanmıştır.

Bu makale Semine Arpacı tarafından www.timeturk.com için tercüme edilmiştir.