Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Toplum cinnet geçiriyor

Son günlerde yaşanan aile içi cinayetleri yorumlayan Prof. Dr. Kemal Sayar, şişkin ego çağında olduğumuzu belirterek, toplumumuzun yaşadığı değer aşınmasına dikkat çekti.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-09 08:06:00

Toplum cinnet geçiriyor

Şişkin egolar çağında yaşadığımızı söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar, 'Ailenin bir ferdi diğer bütün fertlerini öldürebiliyor, öz anneler çocuklarını katlediyor. Acımasızlığın şahikası. Türkiye toplumu da dünyanın yaşadığı toplumsal değer aşınmasını bütün hızıyla yaşıyor. İnsan insana yabancılaşıyor. Aile üyeleri ve komşular birbirine düşman kesiliyor' diye konuştu.

Dünyanın değiştiğini, yerle bir olmaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Kemal Sayar, 'Gerek Mardin gerekse de Adana kitle katliamlarında arsız bir narsizmin izini sürmek mümkün' dedi. 'Aile katilliği, Türkiye'nin yeni şiddet biçimi olarak sinir uçlarımızı törpülüyor' diyen Sayar, aile fertlerinin bile ekmeğinin büyük dilimini kapma davası güttüğünü belirterek, sadece kendisi için yaşayan, kafalarındaki küçük hesaplar engellendiğinde, itiraz sahiplerini şiddet kullanarak yola getirmek isteyen sapkın ruhların bulunduğuna dikkati çekti.

Fatih Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sayar, gerek Mardin gerekse de Adana kitle katliamlarında arsız bir narsizmin izini sürmek mümkün dedi.

Fatih Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sayar, ayakta ve hayatta kalmanın önemli mesele olduğu bir çağda yaşandığını, günlük gazetelerde nasıl sağlıklı ve uzun bir ömür sürebileceğine dair öğütler okunduğunu belirtti. Bilinen dünyanın değiştiğini, yerle bir olmaya başladığını ifade eden Sayar, şöyle konuştu: Aile katilliği, Türkiye'nin yeni şiddet biçimi olarak sinir uçlarımızı törpülüyor. Oysa aile 'kişinin sadece kendisi olduğu için sevildiği yer' değil miydi? Artık bir ailenin yüzleri de fotoğraflar kadar kısa ömürlü. Aile de insan gezegeninin soğumasından nasibini alıyor. Ailenin içinde de küçük, bir birine ulaşmaz adacıklar beliriyor. Aile fertleri de ekmeğin büyük dilimini nasıl alabileceklerinin davasını güdüyor. Narsisizm kültürü, bütün dünyayı kasıp kavurduğu yetmezmiş gibi, iştahlı bir köpek balığı halinde bizim sahillerimize vuruyor. Sadece kendisi için yaşayan, kafalarındaki küçük hesaplar engellendiğinde, itiraz sahiplerini şiddet kullanarak yola getirmek isteyen sapkın ruhların bulunduğuna dikkati çeken Sayar, şunları söyledi:

Gerek Mardin gerekse de Adana kitle katliamlarında arsız bir narsisizmin izini sürmek mümkün. Şiddet uygulayan insanların öz saygılarının düşük olduğu ve şiddeti uygulamakla kendilerini güçlü hissettikleri önermesi artık psikoloji biliminin tozlu raflarına terk edilmiş bulunuyor. Saldırgan insanlar, öz saygıları yüksek, kendilerini fazlasıyla beğenen kişiler. Saldırganlığın özünde bir çarpışma yatıyor. Kişinin kendisini algılama biçimiyle bu algıyı paylaşmayan, onu tenkit eden kişinin yükselttiği ses çarpışıyor. Tehdit altındaki egotizm. Evet, egotizm, egoizm değil. Siz kendinizi beğeniyorsunuz, birisi sizi beğenmiyor. Size sizin zannettiğiniz kadar mükemmel olmadığınızı söyleyen kişiye yumruğu indiriyorsunuz.

TOPLUM CİNNET GEÇİRİYOR

Şişmiş öz saygıları olan insanların hayattan daha çok ego tehdidi algıladığını anlatan Sayar, sözlerini şöyle tamamladı: Kendilerini olduklarından değerli algılayan kişiler, bu algıya tehdit olarak gördükleri her durumda saldırganlaşabilir. Söz gelimi ABD'de tecavüz mahkumlarıyla yüz yüze görüşme yoluyla yürütülmüş bir çalışma, bu kişilerin kendilerini gayet yetenekli, becerikli ve başarılı olarak tarif ettiğini göstermektedir. Şişkin egolar çağında yaşıyoruz. Ailenin bir ferdi diğer bütün fertlerini öldürebiliyor, komşular veya öz anneler çocukları katlediyor. Acımasızlığın şahikası. Türkiye toplumu da dünyanın yaşadığı toplumsal değer aşınmasını bütün hızıyla yaşıyor. İnsan insana yabancılaşıyor. Aile üyeleri ve komşular birbirine düşman kesiliyor. (Milli Gazete)

Haber Ara