Başörtüsü yasağı, İzmir'de bir apartman yöneticisi tarafından sözde 'apartman kapıcılık hizmeti yönetmeliği'ne de sokuldu. Konak ilçesi sınırlarındaki Yağhaneler semtinde bulunan bir apartmanın yöneticisi, işe yeni aldığı kapıcıya kendi hazırladığı yönetmeliği tebliğ etti. 22 maddeden oluşan yönetmeliğin 17. maddesi, kapıcının kendisi, eşi ve çocuklarının dini inançlarını kısıtlayan ifadeler içeriyor.
Başörtüsünü siyasi bir simge olarak gören yönetici, sözde yönetmeliğe şunları yazdı: 'Kendisi, eşi ve çocukları takke, şalvar, takunya, kötü terlikle dolaşmaz. Eşi ve kızları, siyasal simge haline gelen türban ve benzerlerini kullanamaz. Dini inanç ve ibadetini herkesin gözü önünde yapamaz, işlerine mazeret olarak gösteremez.'
Eskiizmir Caddesi'nde bulunan apartmanın (Öz-Ter) yöneticisi Figen Tüzün, bu şartlar altında aldığı kapıcı Naki Seriner'in işine, bir yılı bile doldurmadan son verdi. Gerekçe olarak 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesini birkaç defa ihlal etmesini gösterdi. 32 daireli apartman sakinleri de kapıcının, yöneticiye itaatsizlik ettiğinden işine son verildiğini söylüyor. Seriner ise bunu, işe girerken imzaladığı yönetmeliğin 17. maddesine dayandırıyor: 'Üç ay önce eşimin ağabeyi ve eşi bizi ziyarete gelmişti. Yönetici, yengemizin başörtüsünü problem yaptı, çıkarmasını istedi. O zaman tartışma yaşamıştık. İşten kovulmamızın başlangıcı bu olaydır.'
Çorumlu Naki Seriner, 2002 yılında geldiği İzmir'in Çeşme ilçesinde bir sitede güvenlik görevlisi olarak çalıştı. Seriner'i işe alan, o zaman sitede yönetici olan Figen Tüzün'dü. Geçen yıla kadar burada çalışan Seriner, Tüzün'ün, 'Çocuğunuz okul çağına geldi. Sizi İzmir'deki apartmanın kapıcısı yapayım,' önerisiyle geçen yıl 4 Ağustos'ta yeni apartmanda resmen işe başladı. İlkay Seriner'le evli olan Naki Seriner'in, anasınıfına giden, Arda ismin bir çocuğu var. Aile, İzmir 4. Noterliği'nden gelen 28 Mayıs 2009 tarihli ihbar mektubuyla şaşkına döndü. İşveren vekili sıfatıyla yönetici Tüzün, kapıcı Seriner'in iş akdinin sona erdirildiğini tebliğ etti. Yazıda, kanunen 4 aylık olması gereken ihbar tazminatının 4 haftalık ödeneceği bildirilerek, akdin feshinden itibaren 15 gün içinde apartmandaki daireyi tahliye etmesi istendi.
Bu olumsuzluklardan sonra apartmanda çalışmaya devam etmesinin mümkün olmayacağını söyleyen Naki Seriner, yönetici Figen Tüzün'ü eleştirdi. Tüzün'ün daha önce kendilerini ziyarete gelen ve köylü olan annesine de tepki gösterdiğini anlatan Seriner, 'Eşimin ağabeyi ve yengesi ziyarete geldiğinde sıkıntı yaşadık. Birkaç günlüğüne gelen misafirlerin, uzun süre kalmamasını istedi. Başörtüsü takmamalarını, gerekirse gelip başından alacağını söyledi. Ben de polise gittim ama bir işlem yaptırmadım.' şeklinde konuştu. Seriner, kapıcı olmasına rağmen elektrik ve su parası, hattâ çöp vergisi bile ödediğini vurguladı.
Yönetici Figen Tüzün ise söz konusu yönetmelikte bu durumun özel bir şart olduğunu, sözleşmenin okutularak imzalatıldığını ve o şekilde işe başlatıldıklarını söyledi. Sözleşme gereği apartmanda çalışanın yakınlarının gelerek uzun süre kalamayacağını dile getiren Tüzün, kapıcı Naki Seriner'in kendisine saygısızlık ettiğini, kapısını tekmelediğini ileri sürdü. Tüzün, türbanı siyasi simge olarak mı algıladığı sorusuna karşılık ise bazı kişilerin taktığı tuhaf şeyler olduğunu, bunların hoş olmadığını ve bir kadın olarak kendisine yakıştıramadığını kaydetti. Tüzün, kendisinin başı açık gezmek istediğini, isteyenlerin normal olarak başlarını örtebileceğini vurguladı. Tüzün, apartmana başörtülü gelenlere de karışmadığını iddia etti.
4857 Sayılı İş Kanunu'nun 'Eşit Davranma İlkesi' başlıklı 5. maddesine göre iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamayacağını vurgulayan Av. Evran Kırmızı, iş ilişkisinde veya iş ilişkisinin sona ermesinde eşit davranma ilkesine aykırılık varsa, işçiye dört aylık ücreti kadar tazminat ve mahrum kaldığı diğer hakların ödenmesi gerektiğini belirtti. Av. Kırmızı, şunları söyledi: 'Eşit davranma yükümlülüğünün ihlal edildiğini, ayrımcılık yapıldığını ispat etme yükü işçidedir fakat 5. maddenin son fıkrasına göre işçi, eşitlik ilkesinin ihlal edilme ihtimalini güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, eşit davrandığını ispat yükü işverene düşer. Kanımca bu olaydaki iş sözleşmesinin 17. maddesindeki ifade, işverenin eşitlik ilkesini ihlal etme ihtimalinin güçlü olduğunu göstermektedir.'
Cihan
Yöneticiden kapıcıya başörtüsü yasağı
Başörtüsünü siyasi bir simge olarak gören apartman yöneticisi kapıcılara yasak getirdi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-07 12:28:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara