Ancak Davutoğlu, artık sözün yeterli olmayacağını özellikle Amerika'dan Orta Doğu'da sorunun çözümü için daha aktif rol beklediklerini söyledi.
Obama'nın Kahire'de yaptığı konuşmasının Türkiye'dekinin bir anlamda açılımı olduğunu dile getiren Davutoğlu, 'İlkesel olarak Obama'nın zikrettiği konulara katılmamak mümkün değil.' dedi.
Obama'nın konuşmasını izlediğini belirten Davutoğlu, doğru ve zamanlı mesajlar olarak değerlendirdiğini dile getirdi. Davutoğlu, 'Artık uluslararası toplumun başta Amerika olmak üzere gündemdeki sorunlara özellikle de Orta Doğu'da yaşanan gelişmelere daha aktif bir şekilde belli bir çerçevede girişimlerde bulunması gerekiyor.' dedi. Davutoğlu, artık Amerika'dan söz yerine eylem beklediklerini açıkça dile getirdi.
Obama'nın konuşmasında Batı-İslam ilişkileri konusunda doğru bir çerçeve çizdiğini savunan Davuoğlu, 'Bizde, Türkiye olarak doğu-batı, güney-kuzey hangi coğrafik enlemlerde olursa olsun hiçbir gerilimin tarafı değiliz. Gerilimlerin çözümü içinde elimizden gelen her zaman yapmaya hazırız.' şeklinde konuştu.
Bir ay süreyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başkanlığının Türkiye'ye geçmesi nedeniyle Amerika'ya gelen Bakan Davutoğlu, burada gazetecilere temasları hakkında bilgi verdi. Başkanlığın Türkiye'ye geçmesinin ardından Konsey'in sabahki ilk resmi toplantısına başkanlık eden Davutoğlu, başkanlığın Türkiye'ye geçmesinin sembolik olarak önem arz ettiğini vurguladı. Davutoğlu, New York'ta Hırvatistan başbakanı, Somali, Bosna, Güney Kore meslektaşlarıyla ikili görüşmeler yaptı.
'BİZ ASLA YALVARIYOR DEĞİLİZ'
Türkiye'nin yürüttüğü dış politikasının tarihi ve coğrafik nedenlerle adeta görevi olduğunu aktaran Davutoğlu, AB'ye girebilmek için Türkiye'nin 'yalvarır' pozisyonda görülmesine yönelik soruya net cevap verdi. 'Biz Avrupa Birliği'ne yalvarıyor değiliz' diyen Bakan, Türkiye ile AB arasında yarım asra yakın süren sürecin karşılıklı akitler üzerinden yürütüldüğünü vurguladı. Davutoğlu şöyle devam etti: 'Türkiye herhangi bir şey için yalvarış ya da tutum içinde değil. Bizim bir talebimiz var o da tam üyelik. Şuanki durumumuz karşılıklı taahhüt hailinde. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne olduğu kadar birliğin de Türkiye'ye taahhütleri var.'
Türkiye'nin AB ile 2004 tarihinde müzakerelere başladığını anımsatan Davutoğlu şöyle devam etti: 'Avrupa Birliği bizim dış politikamızın önemli hedeflerinden biridir. Bunu başka şekilde değerlendirmek doğru değildir. İlişkimizde son derece onurlu bir şekilde Türkiye'nin de gücünü hissettire hissettire devam etmektedir. Bir etken-edilgen ilişki kesinlikle değildir.'
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİ ASKERİ İLİŞKİDEN İBARET DEĞİL
'Washington'daki ATC toplantısına Türkiye'den üç bakan katıldı ancak Amerika'dan aynı düzeyde bir ilgi olmadı. Askeri açıdan ise bu dengenin söz konusu olduğu görüldü. Türk-Amerikan ilişkileri askeri düzeyde mi daha çok ele alınıp belirleniyor' yönelik soruya Bakan, bu anlayışın doğru olmadığını savundu. Başkan Obama ile Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye ziyaretleri ve temaslarına dikkat çeken Bakan, 'Askeri ilişkilerimiz elbette çok önemli ancak diplomatik ve ekonomik ilişkilerimizde aynı şekilde güçlü ve önemlidir.' dedi.
ABD'ye gelişini ATC toplantıları için olmadığını ısrarla yineleyen Bakan, ziyaret sebebini Konsey başkanlığının Türkiye'ye geçmiş olması nedeniyle olduğunu kaydetti. Bakan Davutoğlu, bu döneme dek geldiği için ATC toplantısına iştirak ettiğini vurguladı.
Yarın meslektaşı Hillary Clinton ile Washington'da görüşecek olan Bakan Davutoğlu, BMGK'da Türkiye açısından son derece önemli olan 18 Haziran'daki Irak toplantısına başkanlık etmek için tekrar New York'a gelecek.
(CİHAN)
Davutoğlu, Obama'nın konuşmasını değerlendirdi
ABD Başkanı Barack Obama'nın Kahire'de 'İslam dünyasına' yönelik yaptığı konuşma için Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'İçerik olarak katılmamak mümkün değil.' dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-04 22:34:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara