Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

YÖK'ten eleştirilere cevap geldi

YÖK: 'Eşit ağırlıktan sayısal bölüme geçiş fırsat eşitliğine aykırı'

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-06-03 19:58:00

YÖK'ten eleştirilere cevap geldi

YÖK Başkanlığından yapılan açıklamada, ''Türkiye'de sadece bir üniversitede uygulanan sisteme göre bir öğrencinin eşit ağırlıklı puan ile girilebilen bir programa kaydolduktan sonra sayısal puan ile öğrenci alana bir programa geçiş yapabildiği, buna benzer tarzda iki üniversitede daha dar alanda aynı puan türü içinde geçişlere izin verildiği'' belirtilerek, ''Türkiye'deki mevcut yükseköğretime giriş sistemine bütünüyle aykırı bu uygulama, fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır'' denildi.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, ''bazı üniversitelerin öğrenci kabul ve kurum içi geçişlere ilişkin uygulamasına yönelik olarak basında çıkan haber ve yorumlar dolayısıyla açıklama yapılmasına gerek duyulduğu'' belirtildi.

Türkiye'de yüksek öğretime giriş sisteminin ve bir programa kaydolmanın, mevcut yasal düzenlemelere göre, ''öğrencinin başarısını'' esas alan bir sistem dahilinde yürütüldüğü ifade edilen açıklamada, ''bazı üniversitelerde, bu sistemin dışında, öğrencinin başarısının önüne 'öğrencinin isteğini' geçiren bir tarzda diğer bütün üniversitelerden farklı bir sistem uygulandığı'' kaydedildi.

Açıklamada şöyle denildi:

''Türkiye'de sadece bir üniversitede uygulanan sisteme göre ise bir öğrenci eşit ağırlıklı puan ile girilebilen bir programa kaydolduktan sonra sayısal puan ile öğrenci alan bir programa geçiş yaptırabilmektedir. Buna benzer tarzda iki üniversitede de uygulama yapılmakta, fakat bu iki üniversitede daha dar alanda, aynı puan türü içinde geçişlere izin verilmektedir.

Türkiye'deki mevcut yüksek öğretime giriş sistemine bütünüyle aykırı bu uygulama, fırsat eşitliğini ortadan kaldırmaktadır. Diğer bütün üniversitelerde öğrencilerin, aynı puan türü içinde kaydolduğu bir fakültedeki bir programdan bir başka fakültenin programına geçiş yapabilmesi için ertesi yıl tekrar sınava girmesi ve puanının önemli bir şekilde eksiltilmesi söz konusudur. Kurum içi yatay geçişler bilindiği gibi Yükseköğretim Kurumları Arasında Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esaslarına İlişkin Yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirilmekte olup, bu üniversitenin uygulamasının yasal mevzuat ve yönetmelikte yeri yoktur.

Böyle uygulama yapan bir üniversitede farklı puan türleri arasında bile öğrenci kaydırması yapılabilmektedir. Eşit Ağırlıklı puan türünden öğrenci alan bir programa kaydolan bir öğrenci, çok daha farklı bilgi birikimi gerektiren ve bu bilgi birikimini sorgulayan sayısal puan türünden yüksek puanla öğrenci yerleşen mühendislik programlarına geçiş yapabilmektedir.''

Yükseköğretim Denetleme Kurulunun, 7 Ocak 2009 tarihli raporundan önceki yıllara ait birçok denetleme raporlarında da konuya dikkat çekildiği belirtilen açıklamada, son raporda bir üniversite ile ilgili olarak, tespit edilen diğer ihlallerinin yanısıra, öğrenci alımlarına dair ''Kurum içi yatay geçişlerin yasa ve mevzuata uygun olmadığının tespit edildiği'' ifade edildi.

Açıklamada, söz konusu raporda, ''Bu durumun devlet ve diğer vakıf üniversitelerinde görülmeyen ve mutlaka öncelikle incelenip değerlendirilmesi gereken bir durum olduğunun belirtildiği, üniversitenin akademik uygulamalar konusunda kendi başına buyruk, yasalarda yeri olmayan ve 2547 sayılı yasanın ruhuna uygun olmayan işlemler yaptığı, bu uygulamalara son verilmesi gerektiğinin değerlendirildiği'' kaydedildi.

Bu raporun gereği olarak, bu üniversitelerden 2009-2010 öğretim yılından itibaren diğer bütün üniversiteler gibi hangi programa öğrenci almak istiyorlarsa, o programlar için talepte bulunmalarının istendiği belirtilen açıklamada, ''Daha sonra bu konu üzerinde yapılan çalışmalarla, bu değişikliğin bir sonraki yıla, öğrenci seçme ve yerleştirme sistemindeki köklü değişikliklerin tamamlanmasına kadar ertelenmesi, fakat bu sene için bir programdan diğer bir programa geçiş için, o programın yurt içindeki diğer bütün üniversitelerdeki en düşük yerleştirme puanının taban puan olarak kabul edilmesi yönünde Yükseköğretim Genel Kurulu bir karar almıştır'' denildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

''ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda Fakülte ve Yüksekokul altında öğrenci kabul eden programların koşul ve açıklamalar kısmına 'Bu program altındaki bölümlere ÖSYM tarafından yerleştirme yapılırken, ilgili program altında yer alan bölümlerin yurt içindeki diğer üniversitelerdeki en düşük puanı dikkate alınır ve söz konusu bölümler arasından yurt içindeki diğer üniversitelere yerleştirme puanı en düşük olan bölümün puanı ilgili programlar için minimum puan kabul edilir. Bu puan ve üzerinde puana sahip olan adayların tercihleri dikkate alınarak yerleştirme yapılır. Ayrıca, ilgili programların altında ortak dersleri aldıktan sonra, bölümleri seçebilmesi ve bir bölümde eğitimine devam edebilmesi için öğrencinin ÖSS puanının o bölümün yurt içindeki diğer üniversitelerdeki sınava girdiği yıldaki en düşük puanını karşılaması veya üzerinde olması gerekir. Öğrencinin puanı ilgili bölümün en düşük puanından düşük olması durumunda o bölümde eğitime devam edemez' koşulunun eklenmesine karar verilmiştir.''

''ADALET DUYGUSU YOK SAYILIYOR''

Bu kararın, iddia edilenin aksine programlar arası geçiş uygulamasını ve bu geçişin devamını sağlayan kılavuz notu ve şartını kaldırmadığı, sadece geçiş yapılacak programlar için asgari bir puanın sağlanması şartını ilave ettiği vurgulanan açıklamada, bu puanın ise ilgili programın Türkiye'deki tüm üniversitelerin yerleştirmedeki en düşük giriş puanı olduğu bildirildi.

Açıklamada, ''Burada savunulan uygulama, Türkiye'deki üniversiteye giriş sisteminin ihlali olmasının yanı sıra, sadece bir üniversiteye has bir durum olduğu müddetçe adalet duygusunun, fırsat eşitliği prensibinin yok sayılması anlamına da gelmektedir. Yatay geçiş yönetmeliğinde yapılacak değişiklikle bunun olduğu şekliyle yaygınlaştırılması ise doğuracağı sonuçlar itibariyle üniversiteler başta olmak üzere ilgili tarafların görüşlerinin alınması, hatta toplumsal bir mutabakat sonrası mümkün olabilecek niteliktedir'' ifadelerine yer verildi.

AA

Haber Ara