AP'nin 7 Haziran Pazar günü yapılacak seçimleri öncesi Almanya'nın Mannheim şehrindeki Salan Avukatlık Bürosu'nda basın toplantısı düzenleyen AP Sosyal Demokratlar Grup Başkanı Schulz, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Avukat Hüseyin Salan'ın ev sahipliğindeki toplantıda konuşan Martin Schulz, AB'yi, Türkiye'nin tam üyelik müzakereleri sürecinde ne istediğini tam olarak söylememekle suçladı. AB'nin müzakerelerde Türkiye'ye farklı söylem ve isteklerde bulunduğunu, fakat başta Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin kafa karıştırdığına dikkat çeken Schulz, 'AB artık Türkiye'ye ne istediğini ve tam üyelik sürecinin sonucunun ne olacağı gerçeğini söylemelidir' dedi.
'Tutarsız politikalar zarar veriyor'
AK Parti iktidarının ilk döneminde AB yasalarında fevkalade önemli cesur reformlar yapıldığını söyleyen AP Sosyal Demokrat Grup Başkanı, fakat AK Parti'nin 'ikinci dönemde uygulanan tutarsız politik tavırlardan' dolayı reformların devamında aynı şevk ve heyecanın bulunmadığını ileri sürdü.
Kıbrıs konusunda da görüşlerini açıklayan Martin Schulz, Kıbrıs Rum yönetiminin AB üyeliği sırasında yalan ve yanlış beyanlar ile Kıbrıs probleminin birlik içerisine farklı vaat ve temenniler ile alındığını söyledi. Bu yanlışların daha sonra gün yüzüne çıktığını da anlatan Schulz, eski Rum lider Papadapulos'un şu anda yönetimde olmamasının kendisini sevindirdiğini belirtti. Kıbrıs konusunda uzlaşma için Ankara antlaşmasının Türkiye tarafından uygulanması ve limanların açılmasından başka çare olmadığını savunan Schulz, 'Aksi halde zaten AB üyeliği müzakereleri sürecinde AB'ye karşı olan düşmanların eline koz geçecektir' şeklinde görüş belirtti.
'AB gerçeği söylemeli'
AP milletvekillerinin üyelik sürecinde en son danışılan merci olduğunun altını çizen Martin Schulz, şu anda 26 üyesi bulunan AB'nin Türkiye ile yapılan tam üyelik müzakereleri sonucunda karar vermesi gerektiğine vurgu yaptı. Fransa'nın Türkiye'ye karşı tutunduğu politik tavrın şimdiki hükümetten dolayı olmadığını, Sarkozy'den önceki yönetimin de önce Türkiye ile müzakerelerin yapılması kararı verildikten sonra çıkarttığı yasa ile bu üyeliğin ancak bir referandum ile Fransa halkına sorulmasının şart
koşulduğunu kaydetti. Merkel ve Sarkozy'nin Türkiye'ye karşı politik tutumlarının artık netleşmesi gerektiğini ve gerçeğin açıklanmasını isteyen AP SPD Grup Başkanı, bu konudaki tavırlarının etik olmadığını da ifade etti. İlişkilerin sağlığı açısından ne beklendiğinin halen net bir şekilde açıklanmamasının uluslararası politika ile bağdaşmadığını belirten Martin Schulz, 'Artık ne demek isteniyorsa onu söylemek lazım. Bütün kriterler yerine getirildikten sonra, 'ama biz bunu böyle demek istemedik' demek,
tutarsız ve uluslararası politika ile alakası olmayan bir tutumdur. Derhal Türkiye'nin üyelik müzakerelerin sürecinin sonucunun ne olduğu açık ve net bir şekilde söylenmelidir' dedi.