Adı kadar sert ve değerli değildi Konya'daki Zümrüt Apartmanı... Kurban Bayramı'nın ikinci gecesiydi... Tüm apartman sakinleri bayramın yorgunluğunu üzerlerinden atabilmek için erkenden yataklarına girdi. Uykunun en derini, rüyaların en tatlısını görüyordu... Ancak birden çatırdamaya başladı koskoca apartman... Takvim yaprakları 2 Şubat 2004'ü, saatler ise gece yarısı 03.00'ü gösteriyordu. Sakinleri, uyanmaya bile fırsat bulamadan olduğu yere yığıldı Zümrüt Apartmanı... Neden bilindikti... Hırsız müteahhitler, eksik malzemeler... Zümrüt Apartmanı, çoğu çocuk ve kadın 92 kişiye mezar oldu, 30 kişi de enkaz altından yaralı çıkartıldı...
6 MİLYONLUK SERVET
Aradan tam 5 koca yıl geçti. Yaralılar iyileşti, ölülerin yakınları mezar ziyaretlerine bile artık ara verdi. Ama Zümrüt Apartmanı'ndan kalan bir yara var ki taraflar kaşıdıkça kanamaya devam ediyor. Feriha Ulugülyağcı, Zümrüt Apartmanı'nın enkazından yaralı kurtuldu. Ancak çocukları Abdurrahman ve Zeliha ile eşi Seyit Ulugülyağcı'yı enkaza kurban verdi. Asıl hikaye ise bundan sonra başladı. Feriha Hanım'ın eşi Seyit Ulugülyağcı Konya gibi bir ilde 'müthiş' denecek kadar büyük bir servete sahipti. Ulugülyağcı, ailesine gayrimenkul ve paradan oluşan 6 milyonluk bir miras bırakmıştı...
HASTANE RAPORU
Dedik ya, yaralar sarıldı, ölüler gömüldü, sıra 'mal ve servet paylaşımına' geldi. Feriha Ulugülyağcı, eşini ve iki çocuğunu kaybettiği için yasalar gereği mirasın yarısını alacaktı. Diğer yarısı ise Seyit Ulugülyağcı'nın ailesine verilecekti. Fakat bir yerel kanalda çıkan 'Zeliha Ulugülyağcı enkazdan çıkarıldıktan sonra hastanede öldü' haberinin hemen üzerine miras davası açtı ve servetin tamamının kendisine verilmesini istedi. Gerekçesi ise, eşinin ve oğlunun aynı anda öldüğü kızının ise kurtarıldıktan sonra hastanede ölmesiydi. Bu durumda mirasın diğer yarısı kızının olacak, oradan da anneye kalacaktı. Ancak eşinin ailesi duruma itiraz etti. Çünkü hastanede, Seyit, Abdurrahman ve Zeliha Ulugülyağcı'nın getirildiklerinde 'Ölü' olduklarını belirten rapor vardı. Ancak Zeliha Ulugülyağcı kızının sonradan öldüğünü televizyon haberleriyle ispat etme peşine düştü.
ZELİHA'YA OTOPSİ
Davaya bakan Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, baba ve kızın ölüm saati belirlenemediği için anne Feriha Ulugülyağcı'nın açtığı davayı reddetti. Bunun üzerine avukatlar kararı Yargıtay'a götürdü. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise kararını vermek için Adli Tıp Kurumu'ndan Zeliha'nın kesin ölüm sebebi ve ölüm saatinin belirlenmesi konusunda rapor talep ederek, davanın yeniden görülmesini istedi. İşte TAKVİM, Feriha Ulugülyağcı'yı 'üzecek' Adli Tıp Kurumu raporunu ele geçirdi.
MİRAS, ANNE-BABANIN
Kurum, enkaz, deprem vs. gibi durumlarda ölen kişinin otopsisinin en geç 2 saat içinde yapılması gerektiğini, aksi takdirde hastanenin raporunun geçerli sayılacağını belirterek son noktayı koydu. Adli Tıp'ın verdiği rapor, mirasın yarısının Seyit Ulugülyağcı'nın alt soyuna (anne-baba) kalacağı anlamına geliyor. Bu rapor 8 Haziran 2009'da yapılacak karar duruşmasını etkileyecek. Feriha Ulugülyağcı'nın avukatları çıkan karara muhtemelen itiraz edecek. Dava Yargıtay'a yeniden gidecek ve en erken 2 yılda 6 milyonluk servetin kime kalacağı belirlenecek.
Takvim