Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, tarihte hiçbir zaman 'Ermeni soykırımı' olmadığını belirterek, 'Öldü gösterilen Ermeniler, sahte ölüm belgeleriyle sözde öldürüldüler. Şimdi toplu mezarlık olarak gösterdikleri yerleri de araştırdık. Hepsinin M.Ö'ye ait olduğu belirlendi. Üstelik bunu onlarda çok iyi biliyor' dedi.
Ordu Kültür Derneği tarafından organize edilen 'Dünden bugüne Ermeni Sorunu' konulu konferansa konuşmacı olarak katılmak için Ordu'ya gelen Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni sorununun zamanla nasıl siyasallaştırıldığını, bunun nasıl bir oyun olduğunu belgeleriyle ortaya koydu. Bu oyunun güçlü Türkiye'yi yıpratarak zayıflatmak amacında olduğunu ifade eden Halaçoğlu,'Elimizdeki topraklar dünyaya yön verebilecek yapıya sahiptir. Bu durumda dünya devletlerinin başına dert olabilecek durumdayız. 1. Dünya Savaşı'ndan sonra bir tek Türkiye'nin başına dert açılmış ve Ermeni sorunu ile sadece Türkler suçlanmıştır. Ayrıca bir çok ülke bu kuru iddiaları kendi parlamentolarında alınan kararla kabul etmiş Türkler suçlanmıştır' diye konuştu.
O GÜNKÜ ERMENİLER BUGÜNKÜ PKK GİBİYDİ
Tarih bilincinden yoksun ve hiç araştırmadan sözde Ermeni soykırımını destekleyenlerin bir gün gerçekle yüzleşeceğini ifade eden Halaçoğlu,'Bu konuda ilk yıllarda Türkiye'ye yabancı arşivlerden 100 bin sayfadan fazla belge getirilmiştir. Ermeni arşivleri içinde Azerbaycan'dan gelen Ermenice bilen tercümanlarla çevrilmiştir. Burada çok iyi bilinmesi gereken olaylar vardır. Sadece Ermenileri öldürmek soykırım sayılmaz. Bir kasıt yoksa toplum birbiriyle çatışmışsa hiçbir uluslararası hukuka göre bu soykırım
sayılmaz. Tarih boyunca bunun nasıl siyasallaştırıldığını hep birlikte gördük. Daha 1. Dünya Savaşı öncesi Türk toprakları paylaşıldı. Bu dönemde ihtilal yoluyla bir Ermeni devleti kurulması amaçlandı. Şimdi çıkmış birileri hiç okumadan, araştırmadan işleri bu olmadığı halde Ermeniler 'neden katledildi' diyor. Bu konuda hiçbir bilgisi olmayan insanlar çıkıp Ermenilerin neden tecrit edildiğini soruyor. Bu kişiler şunu çok iyi bilmesi gerekir ki, sözde Ermeni soykırımının yapıldığı yılarda Ermeniler şimdiki PKK ile aynı nitelikte hareketlerde bulunuyorlardı. Ermenilerin nasıl masum insanları öldürdüğü Fransız arşivlerinden bulmak mümkündür. Nasıl 20 bin Türk askerine karşı koydukları hainlik yaptıkları arşivler araştırılarak görülebilir. Ayrıca, Ermenilerin Fransızlara savaşta itilaf devletlerinin yanında savaşacaklarını beyan etmeleri belgelerle sabittir. Savaşı kabul eden ölecektir, ölmeyi de kabul etmiştir. Bu dönemde Ermeniler nasıl Türk çocuklarını öldürüp anne ve babalarına nasıl yedirttiklerini kendileri anlatıyor' şeklinde konuştu.
'SAHTE ÖLÜM BELGELERİYLE 'ÖLÜ' GÖSTERİLİYORLAR'
Ermenilerin sözde soykırımın olduğunun söylendiği yıllarda nerelere gittikleri ve nasıl geri döndüklerinin sayılarıyla birlikte birçok devlet arşivinde sabit olduğunu ifade eden Prof. Dr. Halaçoğlu sözlerine şöyle devam etti:
'Peki soykırım olduğunu söyleyenler öldü denilen Ermenilerin nasıl Kıbrıs'taki Fransız kaplarında eğitilerek tekrar geri dönüp Türklerle savaştıklarını biliyorlar mı? 1916 yılında 500 bin Ermeni Halep'e gitmiş. Bu kayıtlar sadece bizde yok. ABD ve Fransız arşivlerinde de var. Şimdi bu soykırımı tanıdığını söyleyen Amerikalı 'Terminatör' bunları biliyor mu acaba? Ayrıca Ermenilerin çöl diye sürüldüklerini söyledikleri yerden Fırat geçiyor. Deyrizor denilen yerde Ermeniler kamplarda değil evlerde
kalmıştır. Adana'da 1920 yılında 50 bin Ermeni olduğu resmi kayıtlarda mevcut. Nereden geldi bunlar ölmüş Ermenilerin gölgelerimi bunlar? Kendileri ne kadar Ermeni'nin nereye göç ettiğini nasıl ne zaman geri döndüklerini kendileri doktora tezi olarak hazırladı. Bunların hepsi bizde mevcut. Savaş bittikten sonra evlerinize geri dönebilirsiniz denildiğinde Ermeniler nasıl geri döndü, bunların hepsi resmi kayıtlarda mevcut. Bunlar Amerikan arşivlerinde küsuratlarıyla birlikte bulunuyor. Nerede ne kadar Ermeni yaşıyor hepsi yazıyor. Ben söyleyeyim nasıl öldüklerini, sahte ölüm belgeleriyle sözde öldürüldüler. Şimdi toplu mezarlık olarak gösterdikleri yerleri de araştırdık. Hepsinin M.Ö'ye ait olduğu belirlendi. Üstelik bunu onlarda çok iyi biliyor.'
'SOYKIRIM'IN KABÜLÜ GELECEK NESLİ ETKİLER'
Bu oyunun Türk milletinin siyasi farklılıkları bir tarafa bırakarak birliktelik ruhu içerisinde çözmesi gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Halaçoğlu, 'Sözde soykırımın olduğunu savunanlar şunu çok iyi bilmesi gerekir. Söz konusu dönemde Osmanlı yetkilileri, şahsi olarak Ermenilere saldıranları idam cezasıyla cezalandırmıştır. İşin ikinci yüzü de var. 1915'te Van'da 80 bin Türk katledilmiştir. O dönemde Ermenilerin eline düşen 50 kadınımız veya kızımız başına gelecekleri bildikleri için iffetlerini
korumak için dereye atlayıp ölümü seçmişlerdir. Türk kadını bu kadar iffetli ve onurludur. Bu hepimizin sorunudur. Bugün Türkiye bütün siyasal görüşlerini bir tarafa bırakarak bu konu için bir araya gelmelidir. Bugün sözde soykırım kabul edilirse doğmamış çocuklarımız dahi bu damgayı yiyecek. Hep birlikte birlik ve uyanık olarak bu haksız damganın bize vurulmasına izin vermemeliyiz' şeklinde konuştu.
Sahte ölüm raporları soykırım delili
TTK eski Başkanı Yusuf Halaçoğlu 'Öldü gösterilen Ermeniler, sahte ölüm belgeleriyle sözde öldürüldüler. Toplu mezarlık olarak gösterdikleri yerler de M.Ö'ye ait' dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-02 11:45:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara