'Monşer eskileri' eleştirisine CHP'den cevap

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında toplantı. Toplantıda siyasi parti gruplarının verdikleri grup önerileri üzerindeki görüşmeler sürerken söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öymen, mayın temizliği konusundaki düzenlemeyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Tasarının gerekçesinde amacın Ottowa Sözleşmesi'nin gereğini yerine getirmek gibi göründüğünü ama gerçek amacın bu toprakları bazı yabancı şirketlere vermek olduğunu savunan Öymen, 'Eğer amacınız Ottawa Sözleşmesi olsaydı, bu sözleşmenin hiçbir yerinde ülkenin bir bölümündeki mayınların temizlenmesinden bahsetmiyor. Bütün mayınları temizleyeceksiniz diyor. Türkiye'de döşenmiş bulunan 921 bin mayın, Suriye sınırında ise 615 bin mayın var. Geriye kalan 305 bin mayını kim temizleyecek? Diğer bölgelerle ilgili değilsiniz, çünkü mayınların bulunduğu diğer topraklar verimli topraklar değil, organik tarıma müsait değil' diye konuştu.

Bugün 64 ülkede döşenmiş 100 milyon mayın bulunduğuna dikkat çeken Öymen, bu mayınların temizlenmesi için BM çerçevesinde çok yoğun bir faaliyet gösterildiğini anlattı. NATO'nun NAMSA örgütünün pek çok ülkede mayınları temizlediğini bildiren Öymen, bunun dışında BM ile çalışan ve kar gayesi gütmeyen sivil toplum örgütleri bulunduğuna işaret etti. Bunlardan birinin adının Halo Trust olduğunu belirten Öymen, bu şirketin bugüne kadar 5 milyon mayın temizlediğini, 7 bin tane mayın temizleme uzmanına sahip olduğunu ifade etti. Öymen, 'Bunlarla konuştunuz mu, onlardan teklif aldınız mı?' dedi. Suriye sınırındaki mayınların önemli bir bölümünün temizlenmiş durumda olduğunu savunan Öymen, TSK'nın Suriye sınırına bitişik 50 metre derinliğinde, yüzlerce kilometre uzunluğunda alandaki bütün mayınları temizlediğini söyledi. Bu temizleme sırasında tek bir vukuat olmadığını, tek bir şehit verilmediğini, bir tane yaralı bulunmadığını dile getiren Öymen, 'Bunu yapan Silahlı Kuvvetler geri kalanını yapamaz mı? Ben TSK'nın 'biz bu işi yapmak istemiyoruz' dediğine kesinlikle inanmıyorum' şeklinde konuştu.

NAMSA'nın Azerbaycan'daki mayınları temizleme operasyonunun öncü gücünün TSK olduğuna işaret eden Öymen, şunları kaydetti:

'TSK Azerbaycan'daki mayınları temizleyecek, Türkiye'deki mayınları temizlemeyecek. Ben döşedim kim sökerse söksün diyecek. Buna inanıyor musunuz? TSK böyle bir şey söyler mi? Bu TSK'ya yapılmış bir haksızlıktır. 510 kilometre uzunluğunda bir arazi. Ankara'dan Adana'ya kadar olan arazi kadar. İstanbul'dan Manisa'ya kadar olan araziyi düşünün. Siz bunu yabancı şirketlere vereceksiniz. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ottowa Sözleşmesi'ne göre 5 senelik süre içinde tamamlayamıyorsanız, bu sürenin uzatılmasını isteyebiliyorsunuz. 5 sene içinde yapamıyorsanız müracaat ediyorsunuz, sürenizi uzatıyorlar. Dünyada yap-işlet-devret modelini benimseyen bir tane ülke gösterin. Bizim bildiğimiz yok. Hiçbir ülkede bu kadar akıl yok mu? 55 ülke kendi Silahlı Kuvvetleri'ne temizletiyor. Başbakan bize Suriye'yi örnek veriyor, Suriye'de temizleyen Silahlı Kuvvetler. Tunus'ta bile Silahlı Kuvvetler temizlemiş, biz yapamayacağız. Buna inanıyor musunuz gerçekten? 'TSK yapamaz', bu TSK'ya karşı saygılı bir söylem midir? Bir asker çıkıp da kamuoyunun önünde biz bu işi yapamıyoruz, çok zahmetlidir dedi mi bugüne kadar?'

Bazı ülkelerin kendi toprakları yeterli olmadığı için başka ülkelerden toprak kiraladıklarını ve orada üretim yaptıklarını anlatan Öymen, toplam kiralanan veya satın alınan tarım alanlarının, Fransa'nın bütün ekilebilir alanları kadar olduğuna işaret etti. Daha bu yıl sırf bu yüzden Madagaskar'da hükümetin devrildiğine işaret eden Öymen, bu konunun bu kadar ciddi bir konu olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan'ın bugün AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı 'CHP'nin ve MHP'nin monşer eskilerinin İsrail karşısındaki haklı ve onurlu duruşumuzdan nasıl rahatsız olduğunu bu millet açık açık gördü' şeklindeki konuşmaya da Öymen'den tepki geldi. Öymen şöyle konuştu:

'Başbakan bugün yaptığı konuşmada muhalefete çiçekler atıyor, iltifatlar yağdırıyor. Biz de muhalefet partilerindeki eski diplomatlar olarak nasibimizi almışız. Bizden eski monşerler filan diye bahsediyor. Kendisine şunu hatırlatırım. Bu diplomasi mesleğinde bize her şeyi öğrettiler. Ama öğrettikleri en önemli şey vatan topraklarını korumaktır, satmak değildir.'