'Ergenekon'' davasının tutuksuz yargılanan sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, sanık Ümit Sayın ile yaptıkları bazı telefon konuşmalarına ilişkin savcıların yönelttiği sorulara karşı ''susma hakkını'' kullandı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını sürdüren Alemdaroğlu, ömrünün demokrasi ve hukuk sevdasıyla geçtiğini ifade ederek, ''yılların mafya baronuymuş gibi Türk ve dünya kamuoyu önünde küçük düşürülmek istenmesinin kabul edilemez olduğunu'' söyledi.
Talat Paşa Komitesi'nin yasal bir sivil toplum hareketi olduğunu, özellikle Avrupa ve Amerika'da bilgilendirme faaliyeti yaptığını ifade eden Alemdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
''Hiçbir şekilde sözde Ergenekon terör örgütü ile ilgim yok ve de olamaz. Cerrahlık mesleğini hala başarıyla sürdüren bir bilim adamına böyle bir suçlama yöneltilmesi utanç verici. Ben cumhuriyet çocuğuyum. Hiçbir yasa dışı faaliyetim olamaz. Suçlamalar siyasi amaçla yapılmıştır. Benim mahkemenize, Türk yargısına güvenim sonsuzdur. Adaletin en kısa sürede tecellisini talep ediyorum. Beraatımı talep ediyorum.''
-ÇAPRAZ SORGU-
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Alemdaroğlu'na, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel tarafından ''davanın sanıklarından kimlerle ortak faaliyet yürüttüğü'' soruldu.
Bunun üzerine Alemdaroğlu, hiçbir örgütsel faaliyetinin olmadığını, İP'li sanıklar Nusret Senem ve Adnan Akfırat ile Talat Paşa Komitesi'nde ülke yararına yaptıkları çalışmanın yasa dışı olamayacağını belirtti.
Alemdaroğlu, iddianamede geçen derneklerin hiçbirine, İşçi Partisi ve lions kulübüne üye olmadığını, gençliğinde CHP üyeliğinin bulunduğunu söyledi.
Savcı Pekgüzel'in, Doğu Perinçek'in düzenlediği bir toplantıya katıldığını söylemesi üzerine Alemdaroğlu, ''Ben bir bilim adamıyım. Toplantıya gidip görüş beyan etmiş olabilirim. Sizi çağırsalar gitmez miydiniz?'' dedi.
Bu soruya itiraz eden tutuklu sanık İP Genel Başkanı Doğu Perinçek, ''İşçi Partisi yasal bir parti. Yasa dışı gibi göstermek kimsenin haddi değil. Bu soruyu soramaz'' diye konuştu.
Savcı Pekgüzel'in Alemdaroğlu'na bazı notlarla ilgili soru yöneltmesine avukatı Metin Çetinbaş itiraz etti.
Çetibaş'ın, soruların maksatlı geldiğini belirterek, susma hakkını kullanmasını istediği Alemdaroğlu, cevap vermek istediğini belirterek, ''İrtica tehdidi yazılı, sözlü, görsel basında belirtilirken, benim lions kulübünün toplantısında yaptığım konuşmanın başlıklarıdır'' dedi.
Alemdaroğlu, ''Türkiye'de son 50 yıl içinde irticai ne gibi girişimler olduğunu, Danıştay saldırısının türban meselesinden gerçekleştiğini, Sivas katliamı gibi konuları bir bilim insanı olarak değerlendirdiğini'' ifade etti.
-HAREKETLERLE İLİŞKİSİ-
Savcı Pekgüzel'in ''Yurtsever Hareketi, Güven Hareketi, Kuvayi Milliye Hareketi ile bağlantınız nedir?'' diye sorduğu Alemdaroğlu, bunların bilgisayar çıktısı şeklinde olduğunu, Yurtsever Hareketi ressam Bedri Baykam'ın gerçekleştirdiğini, ancak hiçbir toplantısına katılmadığını söyledi.
Güven Hareketi'nin ise düzenlediği birkaç toplantısına konuşmacı olarak katıldığını, Kuvayi Milliye Hareketi'nin ise hiçbir davetine katılmadığını belirten Alemdaroğlu, bu dernekte bulunan sanıkları tanımadığını ifade etti. Alemdaroğlu, savcının bazı sorularına da şöyle cevap verdi:
''Ben ve benim gibi bilim adamları herhangi bir fikir platformunda çalışırken hiçbir resmi kurumla görüşmez. Üniversiteler gibi bilim kuruluşları miting yaparken Türk Silahlı Kuvvetleri dahil hiçbir resmi kurumdan destek istemezler. Aksi söz konusu bile olamaz. Böyle düşünürseniz üniversiteler çok küçülür, size de zarar verir.''
-''ERGENEKON'' HAKKINDAKİ BİLGİSİ-
Savcı Pekgüzel'in ''Derin devlet ve Ergenekon hakkında ne biliyorsunuz?'' diye sorduğu Alemdaroğlu, ''Sizlerden öğrenmeye çalışıyorum. Bu konuda kitaplar okudum, gazeteleri takip etmeye çalışıyorum halen anlamış değilim'' dedi.
Ümit Sayın ile sabit telefonla görüşmesinin nedenini ise ''Cep telefonuyla görüşmeler zaman zaman kesiliyor. Dinleme korkusu Türkiye'yi sarmış. Türkiye'yi bir korku imparatorluğu haline getirerek yaşayamayız'' diyen Alemdaroğlu, ''Ümit Sayın bana gizli bilgi vermedi. Kendi sıkıntılarını anlattı. Büyüğü olarak görüşüme başvurması suç mudur?'' diye sordu.
Alemdaroğlu, 44 yıl boyunca başarılı sağlık hizmeti verdiğini ifade ederek, ''Komutanlardan bir şey beklemiyoruz. Ulusalcı milli güçlerin sağcısı, solcusu bir araya gelerek seçim sandıklarından başarıyla çıkmasını istiyorum. Komutanlardan da herhangi bir şey beklemediğimi yaşam öyküm gösteriyor. Halkın bir şeyler yapması değil, demokrasi seçim sandıklarında başlar, biter. Halk birliktelikle şemsiye altında bu işi bitirmelidir. 1946, 1940, Kemalizm ruhu budur'' dedi.
Savcı Pekgüzel'in ''27 Mayıs'ı milli demokratik devrim olarak niteliyorsunuz?'' demesi üzerine Alemdaroğlu, 27 Mayıs'ı yapanların bunu ''Ak devrim'' olarak nitelediğini, ''demokrasi'' sözcüğünün yer almadığını kaydetti.
-SUSMA HAKKI-
Savcı Pekgüzel'in Ümit Sayın ile yaptığı ve ''paşalar'', ''darbe'' gibi kelimelerin geçtiği telefon konuşmalarını sorduğu Alemdaroğlu, Sayın'ın psikolojik rahatsızlığı olduğunu, rahatlatmak için konuştuğunu ileri sürdü.
Avukat Metin Çetinbaş ise telefon konuşmalarıyla ilgili sorulara karşı ''susma haklarını kullanacaklarını'' belirterek, Savcı Pekgüzel'in soru sormasına gerek olmadığını belirtti.
Alemdaroğlu da ''susma hakkını'' kullanacağını söyledi. Bunun üzerine Pekgüzel, Alemaroğlu'na soru yöneltmeyi bıraktı.
-''DARBE GÜNLÜKLERİ''-
Savcı Nihat Taşkın'ın da ''1960 ihtilali sizce devrim mi, darbe mi?'' şeklindeki sorusuna Alemdaroğlu ve avukatı itiraz etti.
Bunun üzerine Taşkın'ın, Özden Örnek'in kaleme aldığı belirtilen ''Darbe Günlükleri''nde Alemdaroğlu'ndan da söz ettiğini belirtmesi üzerine Kemal Alemdaroğu, şunları kaydetti:
''Özden Örnek böyle bir günlüğünün olmadığını çok açık bir ortamda dile getirdi. Örnek, bu dava da şüpheli mi, sanık mı, tanık olup olmadığını bilemiyorum. Nasıl oluyor da bu sorular soruluyor? Ne Deniz Komutanlığı ne de sonrasında Örnek ile görüşmem yok. Kemal Gürüz ile böyle bir konuşmam yok. Böyle suçlu yaratmaya çalışmayın. Ben hiçbir askeri yetkili ile bir toplantıda bulunmadım. 2004'te Tevhid-i Tedrisat Yasası'nın yıl dönümünde ATO ve ADD'nin düzenlediği bir toplantıya katıldım. Sanırım Özden Örnek de katılmıştı.''
Savcı Taşkın'ın ''Darbe Günlükleri'' ile ilgili sorularına da avukat Çetinbaş itiraz etti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de bu günlüklerin bu davanın ve suçlamanın konusu olmadığını, diğer iddianame geldiğinde değerlendirilebileceğini kaydetti.
Savcı Taşkın da günlüklerle ilgili soru yöneltmeyi bıraktı.
Bir soru üzerine adı Kuvayı Milliye olan herhangi bir topluluğun etkinliğine katılmadığını, ancak katılsa bile bunun da suç olmayacağını belirten Alemdaroğlu, ''Kuvayı Milliye aslında 'milli güçler' demektir. Eğer bu bilinmiyorsa, onun da tarihini anlatmam mümkün'' dedi.
-DANIŞTAY SALDIRISI-
Alemdaroğlu, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin savunmasındaki Danıştay saldırısı davasıyla ilgili sözlerini hatırlatarak, bu saldırı hakkında neler bildiğini sorması üzerine de şöyle konuştu:
''Benim bilgim yok. Gazete bilgisi olarak biliyorum. Baskını yapan kişi türban için yaptığını söyledi. İrticaya dönük söylemler içinde bulundu. Yargılandı. Şimdi de bu davanın içine giriyor. Biz de türban yasağı koyup yıllarca tehditler almış kişiler olarak o saldırının yöneticisi konumuna mı giriyoruz bilmiyorum.''
Duruşma sonrasında cezaevinin girişinde basın mensuplarına kısa açıklama yapan Alemdaroğlu, anlaşılır bir şekilde savunmasını yaptığını, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini savunan bir kişi olarak iddia makamının yönelttiği soruları yanıtladığını söyledi.
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, en kısa zaman içerisinde yargının adaleti gerçekleştireceğini ve en önemli sonuçlarla asrın davasını bitireceğine inandığını kaydetti.
AA
Bu sorular Alemdaroğlu'nu susturdu
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu,yaptığı telefon görüşmeleri hatırlatılınca tepkisi farklı oldu.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-06-01 19:24:00
Haber Ara