İslam dünyası Obama'dan ne bekliyor?

ABD Başkanı Barack Obama'nın 4 Haziranda Mısır'ın başkenti Kahire'de yapacağı, Müslüman dünyasına yönelik konuşmasında kullanacağı güzel sözler ve vaatlerin, İslam dünyasının ABD'ye yönelik tutumunda önemli bir değişiklik yapmaya yetmeyeceği, değişiklik için sözlerden çok eyleme gerek olduğu belirtildi.

Reuters'in yorumuna göre, Kuala Lumpur'dan Kabil'e, Ramallah'dan Riyad'a Müslümanların ABD'den beklentisi, eski Başkan George W. Bush'un 8 yıllık iktidarı dönemindeki ayrımcı, militarist, İsrail yanlısı tutumdan vazgeçmesi. Bush'un 'teröre karşı savaşı' birçok Müslüman tarafından 'İslam'a saldırı' olarak algılanmıştı.

Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya'daki Müreffeh Adalet Partisi'nin (Partai Keadilan Sejahtera-PKS) başkanı Tifatul Sembiring, 'ABD ile İslam dünyası arasında bozulan ilişkileri tamir etmek için çok geç kalınmış değil. Ama Obama bize, en azından Irak'ta yaşanan gibi fırsatçı bir başka savaş yaşanmayacağına dair bazı kanıtlar sunmak zorunda' dedi.

Sembiring, 'Amerikalılar Filistin için gerçek bir çözüm yaratma konusunda ciddiler mi? Bu konuda adalet bekliyoruz' derken, Suudi siyasi yorumcu Turad el-Amri, Obama'nın Arapları ve Müslümanları kendi yanına çekme konusundaki en büyük şansının müttefiki İsrail üzerinde baskı kurması olacağını söyledi. Amri, 'Obama'nın, İsrail'e baskı yaparak, terörizm, İran dosyası, Lübnan gibi, birden çok alanda kazançlı çıkabileceğini' savundu.

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN

ABD Başkanı Barack Obama da yaptığı konuşmalarda bu yönde işaretler verdi. Ancak Orta Doğu barış görüşmelerinde Filistin Kurtuluş Örgütü'nü temsil eden Saib Erekat, Obama'nın görevinin Filistin devletinin kurulmasını garanti altına almak olduğunu ifade ederek, 'Bu bölgenin halkı, artık daha fazla laf işitmek istemiyor. Yapılan işleri görmek istiyor' dedi.

Afganistan'ın başkenti Kabil'de ise milletvekili Sabrina Sakıb, babası Müslüman olan Afrikalı Amerikalı Obama'nın kökenlerinin, ABD Başkanı'nın yoksunluğu anladığı ve Filistin sorununu çözmek için çalışacağı anlamına geldiğini söylüyor.

Sakıb, Obama'nın perşembe günü Kahire'de yapması beklenen konuşma için ise 'Bir konuşma yetmez ama iyi bir başlangıçtır, eğer diğerlerini selamlar ve onlara saygı gösterirseniz, onların yüreklerine su serpersiniz' dedi.

Hamas örgütünün Şam'daki temsilci yardımcısı Ali Baraka da 'Obama döneminde ABD'nin dilinde görülen değişiklik, somutlaştırılmalı. İlk adım İsrail'e Gazze'ye karşı saldırılarını durdurması ve Gazze Şeridi'ne uyguladığı ambargoyu kaldırması için baskı yapmak olabilir' diye konuştu.

İran'da, Tahran Üniversitesi'nde Kuzey Amerika Çalışmaları Bölümü'nün başkanı Profesör Muhammed Merendi ise Obama'nın bölgede ABD'nin imajını düzeltme konusunda zamanının yavaş yavaş tükenmekte olduğunu savundu.

ABD'nin Batılı olmayan dünyaya karşı dış politikasında köklü değişiklikler yapmasını öneren Merendi, 'Obama'nın konuşmasında ne söylemesini beklerdiniz' sorusunu, 'ABD'nin artık kendisinin sıra dışı olan ve sıra dışı haklara sahip bir ülke olmadığını, diğer ülkeler gibi bir ülke olduğunu söylemesini beklerdim. Bütün Müslümanlar ve Müslüman olmayanların da aynı şekilde, bunu işitmek istediklerini düşünüyorum' diye yanıtladı.

KAHİRE UYGUN YER Mİ?

Obama'nın İslam dünyasına seslenmek için Kahire'yi seçmesinden, Malezyalı ve Endonezyalı İslamcı siyasetçiler memnun değil.

Muhalefetteki Pan-Malezya İslami Partisi'nin stratejistlerinden Dzulkifli Ahmad, 'Obama geleneksel şekilde düşünmekten vazgeçip, konuşmak için Endonezya'yı, hatta Malezya'yı seçebilirdi. Kahire'yi seçmesi hala Orta Doğu merkezli bir yaklaşım içinde olduğunu gösteriyor' dedi ve Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in İslam dünyasını temsil ettiği fikrinin kabul görmediğini söyledi.

Lübnanlı siyasi yorumcu Ousama Safa ise Obama'nın Kahire'yi seçmesinin uygun bir hareket olduğunu düşünüyor. Safa, 'Küresel ilişkileri derinden etkileyen bir Arap-Müslüman (dünyası) Batı gerilimi var. Dolayasıyla Obama'nın buraya gelmesi anlamlı' dedi.

Safa, bu sorunlara rağmen, 'Belki, sadece belki, Washington'da değişiklik olabileceği konusunda büyük bir beklenti' olduğunu belirterek, Obama'nın konuşmak için Müslüman bir Arap ülkenin başkentini seçmesinin 'büyük bir jest olduğunu, konuşmasının içeriğinin de bu jeste uygun olması durumunda Arap kamuoyunun değişmeye başlayacağını' söyledi.

Ancak Tahran Üniversitesi profesörü Merendi, Kahire'nin Obama'nın konuşma için seçebileceği 'muhtemelen en kötü yer olduğunu' ileri sürdü. Merendi, Mısır'ı, başındaki 'diktatörün halkının gözünden tamamen düştüğü despotik bir rejim' olarak niteledi.