Mustafa Yürekli'nin yazısı...
Evet yanlış okumuyorsunuz, başlıkta ifade edilen gerçek şu: Hıristiyan Yahudi ittifakı Vatikan?ı dünyanın dini merkezi haline getiriyor..
2009 Mayıs ayı, tarihi bir olaya sahne oldu: Papa 16. Benedictus?un Ürdün?den sonra İsrail ve Filistin?i ziyaret etti. Bu ziyaret, Hıristiyanlık ile Yahudiliğin ilişkileri bakımından bir dönüm noktası olduğu için önemli. Ne yazık ki Vatiikan?ın açıkca gerçekleştirdiği açılımları, bu ülkede hiç kimse fark etmedi ve üzerinde durup gündeme taşımaya değer bile bulmadı. Papa ne yapmaya çalışıyor? Siz ilgileniyor musunuz?
Ürdün ziyaretinin ardından Kutsal Topraklar'a 5 günlük ziyarette bulunan Papa, temaslarını tamamlayarak İsrail'den ayrılırken, veda konuşmasında, hem İsrail-Filistin sorununa atıfta bulunup, 'iki devletli çözüm'e destek verdi, hem de İsrail'de yeterince yer vermediği yolunda eleştiriler aldığı Yahudi soykırımı konusuna yeniden değinerek, 'Tarihin bu korkunç bölümünün asla unutulmaması, inkar edilmemesi gerekir' diye vurguladı.
Tel Aviv'deki Ben Gurion uluslararası havalimanından bizzat İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres tarafından resmi törenle karşılanıp uğurlanan Papa, misafirperverliği için Peres'e teşekkür ederken, 'Bu ülkeye Filistin halkı kadar, İsraillilerin de bir dostu olarak geldim. Dostlar birlikte olmaktan mutluluk, birbirlerinin acı çektiklerini görmekten de derin rahatsızlık duyarlar. İsrailliler ve Filistinlilerin hiçbir dostu da bu iki halk arasında süregelen gerilimden üzüntü duymadan edemez' diye konuştu. Görüldüğü gibi Papa Kudüs sorununa el atıyor, çözüm yolu gösteriyor, belli ki insiyatif almak için zemin yokluyor..
Papa, Filistin konusundaki sözlerini şöyle sürdürdü: 'Benim bu ülkenin iki halkına şu çağrıyı yapmama izin verin: Artık kan dökülmesin, artık savaş olmasın, artık terör olmasın. Hep birlikte şiddet sarmalına son verelim. Adalet üzerine kurulu, kalıcı bir barış, gerçek bir yakınlaşma olsun ve yaralar sarılsın. Varolma hakkı ile birlikte evrensel olarak tanınan İsrail devleti, sınırları içinde barış ve güvenliğin tadını çıkarsın. Aynı şekilde Filistin halkı da egemen, bağımsız yurt hakkına sahip olmak suretiyle onuruyla yaşayıp, serbestçe dolaşsın. İki devletli çözüm, bir rüya olarak kalmayıp, gerçeğe dönüşsün.'
Papa 16. Benedictus?un ziyaretlerin ve sözlerinin ne anlama geldiğini artık siz de değerlendirebilirsiniz: Papa, bu sözlerle hem dolaylı bir şekilde İslam dünyasına, hem de Yahudi dünyasına mesaj verdi. Papa, elbette dünya gücü haline gelmenin ve küresel aktör olmanın en somut göstergesinin İsrail?in Filistin?e yaptığı mezalimi son erdirmek olduğunu biliyor. Filistin davasına yönelip (57 İslam ülkesinin yapamadığı şeyi) Filistin devletini kuvveden fiile geçirerek Katolikliği dünya dini haline getirmeye çalışıyor..
Dikkatimi çeken bir başka olayı da burada anlatmak isterim: İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, aralarında ?Le Parisien? ve ?Aujoud?hui en France? gazetelerinin de olduğu 6 yabancı gazeteciyle, Papa 16. Benedictus?un kutsal toprakları ziyareti çerçevesinde bir röportaj gerçekleştirdi.
Birçok İsrailli, Papa?nın tarihi Yahudi-Hristiyan buluşmasına gölge düşüren, ?Soykırım? hakkındaki ?talihsiz? sözlerinin dil sürçmesinden ibaret olduğunu düşünmek istiyor.. 85 yaşındaki Peres, yabancı gazetecilere verdiği sözkonusu röportajda tarihi bakış açısını ortaya koyuyor ve Papa?nın ?Soykırım Yılları? konuşmasına pervasızca tepki gösteren sade vatandaşlar ve yöneticilerden (gerçekten çok yazık!), yanlış hareketlerde bulunan birçok İsrailliden farklı olduğunu kanıtlıyor.
Şimon Peres de bu konuda ?Ne söylediği ne yaptığını açıklamıyor. Önemli olan bu tarihi ziyarettir. Papa?nın gelişi gazetelerden çok tarih kitaplarına girmesi gereken bir hadisedir. Bakın, Papa burada Hahambaşılığı ziyaret etti, Ağlama Duvarı?na gitti ve İsrail Devlet Başkanı ile bir araya geldi. Hıristiyanlık, Yahudilik ve Katoliklik arasındaki ilişkilerde son 2000 yıla bakıldığında, bugün artık dostluğumuzun had safhada olduğu ve altın çağını yaşadığı görülür. Böyle olacağını, her şeyin bu kadar mükemmel olacağını daha önceden söyleyemezdim, çünkü mümkün görünmüyordu. Ancak bu günleri de gördük.? diyor.
Önemli olan Papa 16. Benedictus?un Filistin ve İsrail?i ziyaretinin 2000 yıllık Hıristiyan Yahudi ilişkisinin gözden geçirilmesine yol açması ve iki tarafın da hayal bile edilemeyecekleri kadar güzel bir aşamaya geçmesi, Şimon Peres?in ifadesiyle ?altın çağ?ı yaşamasıdır.
Söylenenler, yapılanları açıklamıyor, tam aksine gizliyor. Bu durum modern dünyanın en büyük özelliği değil mi? Papa, Anglo-Amerikan hakimiyetinde küreselleşen dünyada, hakim dinin Hıristiyan Kotolizim?i olduğunu ilana hazırlanıyor. Yahudiliği ve İslamı, birer alt din, birer mezhep haline getirmeye uğraşıyor. Yıllardır sürdürülen dinler arası diyalog çalışmalarının finaline çok yaklaştık..
Yahudilik, bioteoloji haline gelip biopolitikanın içinde erimiştir. Yahudiliğin, Yahudi ırkının dışındaki insanlara bir çağrısı olmadığı için Vatikan?ın dünyanın kalbi haline gelmesine bir itirazı olmaz. Böyle bir yapılanma, İsrail?in hedeflerine hizmet bile edebilir. Dolayısıyla İsrail?i var eden Anglo-Amerikan güç, İsrail?in lehine dünya hakimiyetini sürdürürken Vatikan?ı dini merkez haline getiriyorsa buna niçin itiraz etsin?
Vatikan, Filistin meselesini çözüp Arap dünyasını yanına alınca, bir başka ifadeyle Hıristiyan Yahudi ittifakı İslam dünyasından da destek bulunca, Vatikan?ı dünyanın dini merkezi haline getiriyor..
Papa 16. Benedictus?un Filistin ve İsrail?i ziyareti Vatikan?ı dünyanın dini merkezi yapma çalışmalarında önemli bir aşamaya gelindiğini, Hıristiyan Yahudi ittifakını ilan ediyor.. Bakalım bu ittifak planlandığı gibi İslam dünyasından da destek alabilecek mi? Kimler destek verecek? Yakın zaman da yeni ortakları çıkacak ortaya..
Haber 7