Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Hem anayasa ihlali, hem usul hatası var

Dava kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yargı yolunu açan kararı yorumlayan hukukçular, Anayasa ihlalinin yanısıra usül hatası yapıldığını da belirtiliyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-21 17:46:00

Hem anayasa ihlali, hem usul hatası var

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'Kayıp Trilyon Davası'nda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yargı yolunu açan kararı, tartışılmaya devam ediyor. Hukukçular, mahkemenin yargı tarihine geçecek türden bir 'usül hatası' yaptığı görüşünde birleşiyor

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü hedef alan kararı, kamuoyunda büyük şaşkınlıkla karşılandı.

Mevcut tüm yasalar 'Cumhurbaşkanının vatana ihanet dışında hiçbir suçtan yargılanamayacağını' ifade ederken, söz konusu kararın bu gerçeği 'yok sayar nitelikte' olduğu değerlendiriliyor.

'Bireysel itiraz kabul edilmemeliydi'

'Kayıp Trilyon Davası'nda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili kovuşturma açılmasına yer olmadığı yönünde karar verdi. Bu karara itiraz hakkı, söz konusu fiilden zarar gören Maliye Bakanlığı'na aitti. Bakanlık karara itiraz etmedi. İtiraz 'Vergi veren bir vatandaş olarak zarar gördüm' diyen emekli Yargıtay üyesi Cahit Nalbantoğlu'ndan geldi.

Oysa hukukçulara göre mevcut yasalar, böyle bir karara karşı bireysel itiraz hakkı içermiyor. Bu gerçekten hareketle Ankara ve Sincan Cumhuriyet Başsavcılıkları, Nalbantoğlu'nun dilekçesinin reddini istedi. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi ise savcılıkların isteğinin tersine, dilekçeyi kabul etti. Mahkemenin bireysel itirazı geçerli kabul etmesi, çok ciddi bir usül hatası olarak değerlendiriliyor.

'İtirazın süresi geçmişti'

Karara dair diğer eleştiri ise 'itiraz vaktinin geçmiş olmasına rağmen' yapılan bireysel başvurunun kabul edilmesiyle ilgili. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre, itiraz hakkının kararın tebliğinden itibaren '15 gün içinde' kullanılması gerekiyor. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın itiraz süresi 2 Haziran 2008'de başlayıp, 17 Haziran'da sona eriyor.

Emekli yargıtay üyesi Nalbantoğlu'nun karara itiraz ettiği tarih ise 15 Temmuz 2008. Yani sürenin dolmasından tam 28 gün sonra. Hukukçular bu durumun da yargılama usülü açısından görmezden gelinemez bir hata olduğuna dikkat çekiyor.

Ülkenin sosyal ve ekonomik sürec açısından kritik günlerden geçtiği bir dönemde, kamuoyu önemli problemlerin yerine hatalarla dolu olduğu öne sürülen bir mahkeme kararını konuşmak zorunda kalıyor.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara