Çernobil mi kahvehaneler mi?

TBMM Sağlık Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Erdöl, ''sigara yasakları'' şeklinde nitelendirilen bazı uygulamaları, tiryakiler dışında kalanların özgürlüğü olarak tanımladığını belirtti.

Toplumda bazı kişilerin zevk aldıkları bir işin, başka kişilerin kanser ve kalp gibi hastalıklara yakalanmasına yol açmasını önlemek adına adımlar attıklarını dile getiren Erdöl, buradaki asıl amacın pasif içicilik yüzünden insanların hastalıklara yakalanması ve hayatını kaybetmesini önlemek olduğunu kaydetti.

Tiryakilerin de daha az zarara uğramaları hedeflenerek kapalı ortamlarda sigara tüketimini engellediklerini vurgulayan Erdöl, şöyle konuştu:

''Sigara tüketimine ilişkin yapılan düzenlemelerde asıl olan, sigara kullanmayan diğer insanların, herkesin temiz hava soluması için özgürlük alanlarını genişletmemizdir. Toplum, 23 yıl önce Çernobil'de yaşanan nükleer patlamanın psikolojik etkisinden halen kurtulamadı ama sigara içilen kahvehaneler mini bir Çernobil gibi faaliyet gösteriyor. Kansere yol açan, kalp rahatsızlıklarını ve diğer hastalıkları arttıran sigara, kahvehane gibi bir ortamda toplu halde içildiğinde tiryaki kadar tütün almayan kişilerde de inanılmaz sağlık risklerine yol açıyor. Aslına bakarsanız herkes, 'paket Çernobil'i' cebinde taşıyor. Biz bu durumun ciddi sağlık sorunu olduğunu düşünüyoruz.''

Erdöl, sadece Türkiye'de değil tüm Orta Doğu civarında yüksek oranda sigara içiciliği olduğunu belirterek, fazla sigara içilen ülkelerde ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıktığını bildirdi.

BİR PAKET SİGARANIN SAĞLIĞA BEDELİ 7.2 DOLAR
Gerek harcama yükü bakımından, gerekse bu harcamanın sonucunda ortaya çıkan hastalığın tedavi edilmesi açısından büyük sorunlar yaşandığını vurgulayan Erdöl, ''ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bir paket sigaranın sağlığa bedeli 7.2 dolardır. Bu çok ciddi bir rakamdır. Sigaradan zevk almak, bir çocuğun, başka bir kişinin sağlığını tehlikeye atmak için yeterli bir neden mi? Bunu gerçek anlamda sorgulamak gerekiyor'' dedi.

Erdöl, özellikle gençlerin de hızlı araç kullanmaktan zevk aldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''(Yavaşla) diyorsunuz. Onun hızlı araç kullanması başka bir kişinin, özellikle çocuğun hayatını tehlikeye atıyorsa 'dur' diyorsunuz. Yavaş gitmesi için lamba koyuyorsunuz. Sigara konusundaki uygulamalar da lamba gibi, ikaz gibi görülmeli. Ceza ile insanları şekle sokmak değil amaç. Asıl amaç insanların sağlıklı yaşama katılımını sağlama.'' (aa)