Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

''Yaş çay fiyatları maliyetin altında''

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fiyatın yeniden gözden geçirilmesini istedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-15 13:16:00

''Yaş çay fiyatları maliyetin altında''


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2009 yılı için 1 kilogram çayın maliyetinin 1,1 lira olduğunu, açıklanan çay fiyatının maliyetin altında kaldığını belirterek, bu fiyatın yeniden gözden geçirilmesini istedi.

TZOB Başkanı Bayraktar, birlik genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, yaş çay alım fiyatını değerlendirdi, çiftçilerin sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.

1 kilogram yaş çay alım fiyatının dün, prim dahil 90,5 kuruş olarak açıklandığını hatırlatan Bayraktar, bu fiyatın geçen yıla oranla yüzde 7,9 artış göstermesine karşın maliyetin ve yüzde 10 enflasyonun altında kaldığını ifade etti.

Odalardan gelen verilere göre, 2009 yılı için 1 kilogram yaş çayın maliyetinin 1,1 lira olduğunu kaydeden Bayraktar, ''Doğu Karadeniz Bölgemizde resmi verilere göre 204 bin aile geçimini çaydan sağlamaktadır. Bölgede küçük çiftçinin en önemli geçim kaynağı olan çayın yetiştirildiği alanlarda başka ürünün yetiştirilme şansı hemen hemen yoktur. Çayın ülkemiz ve doğu Karadeniz bölgemiz için ekonomik ve sosyal yönden taşıdığı önem dikkate alındığında, açıklanan fiyat yeniden gözden geçirilmeli, maliyetin altında bırakılmamalı'' diye konuştu.

''SON 2 YILDA YAŞANAN SÜREÇ, TARIMIN VE ÇİFTÇİLERİN ALEYHİNE OLDU''

Toplantıda, 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen oda başkanlarıyla birlikte kutladıklarını kaydeden Bayraktar, bu çerçevede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek çiftçilerin taleplerini ilettiklerini, ziraat odaları başkanlarıyla istişare toplantısı yaptıklarını anlattı.

Tarımın ve çiftçilerin genel durumunu değerlendiren Bayraktar, son iki yılda yaşanan sürecin tarımın ve çiftçilerimizin aleyhine olduğunu belirtti.

Tarım sektörü ve çiftçilerin çok önemli ekonomik ve sosyal sorunları bulunduğunu dile getiren Bayraktar, bu sorunları şöyle özetledi:

''2007'de kuraklık sebebiyle üretimde önemli oranda azalma oldu. 2008 yılında da bölgesel olmakla birlikte yine kuraklık yaşandı.

Çiftçilerimiz borçlarını ödeyemez hale geldi. Yeni kredi bulmakta da güçlük çeken çiftçilerimiz, gübre kullanımını kısmak zorunda kaldı. Hayvancılık sektöründe önemli sayıda kültür ırkı süt hayvanı kesime gönderildi.

Üretimin yetersizliği, ürün ve girdi fiyatlarında çiftçilerimizin aleyhine değişen parite yüzünden para kazanamadık ve gelirlerimiz azaldı.

Bu koşullarda, tarımsal istihdamda azalma süreci de durdu ve tarıma dönüşler başladı. Bilindiği üzere 2007 yılında, kuraklık yüzünden tarımda yüzde 7 düzeyinde küçülme meydana geldi. 2007'deki bu gerilemeden sonra 2008'de tarımda yüzde 4,1 büyüme olduğu belirlendi. Bu büyüme, yüzde 7 küçülmeden kaynaklanan gerilemenin yarısından biraz fazlasını ancak telafi edilebildi. Bu nedenle, 2008 yılında toplam tarımsal gelir, reel olarak 2005 ve 2006 yıllarının gerisinde kaldı.''

''GÜBRE KULLANIMINDAKİ AZALMA YAĞIŞLARIN OLUMLU ETKİSİNİ SINIRLAYABİLİR''

2009 tarım yılının yağış açısından iyi başladığını, üretimde genel olarak artış beklentisinin hakim olduğunu kaydeden Bayraktar, ''Ancak, 2008 sonbaharında gübre kullanımdaki yüzde 36'ya varan azalma, yağışların olumlu etkisini sınırlayabilir. Üretim iyi olsa bile, pazarlama sıkıntısı olacağı endişesini taşıyoruz'' dedi.

Bayraktar, 2008'de tarım fiyatlarının, girdi maliyetlerindeki artışların gerisinde kaldığı gibi enflasyonun da altında kaldığını belirterek, ''TÜİK'in tespitlerine göre, 2008'de yıllık enflasyon yüzde 10,06 artarken, tarım fiyatları sadece yüzde 0,16 arttı. Yani enflasyon yüzde 10'un üzerinde seyrederken çiftçilerimizin sattığı tarım ürünleri fiyatları yerinde saydı. En son açıklanan enflasyon rakamlarına göre, Nisan ayı itibariyle yıllık TÜFE enflasyonu yüzde 6,13 artmışken, ÜFE tarım fiyatları yüzde 1,82 geriledi'' diye konuştu.

''2009 YILI OCAK AYINDA TARIMSAL İSTİHDAM 259 BİN KİŞİ ARTTI''

Tarım sektörünün istihdamdaki payının 2001 yılından sonra gerileyerek 6 yılda 11 puan azaldığını ifade eden TZOB Başkanı, 2008 Ağustos ayından itibaren tersine göç başladığını, bu nedenle söz konusu yılda tarımda çalışanların sayısının 149 bin kişi arttığını söyledi. Bu sürecin, bu yıl da devam ettiğini belirten Bayraktar, ''işsizliğin olağanüstü arttığı 2009 yılı Ocak ayında, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 184 bin kişi azalırken, tarımsal istihdamın 259 bin kişi arttığını'' kaydetti.

Son 3 yıldır tarımsal destekleme bütçesinin reel olarak azaldığını da belirten Bayraktar, ''2007'de 5,3 milyar lira olarak belirlenen destekleme bütçesi, 2008'de 5,4 milyar lira, 2009'da ise önce 5,5 milyar lira olarak belirlenmiş ancak, sonra yüzde 10 kesinti yapılarak 5 milyar liraya düşürüldü'' diye konuştu.

ÇİFTÇİ BORÇLARI

Bayraktar, ziraat odaları başkanlarıyla yaptıkları istişare toplantısında, başlıca sorunların ve çiftçilerin taleplerinin dile getirildiğini de anlattı.

Bayraktar, bu sorun ve talepleri şöyle özetledi:

''Anayasa Mahkemesi, çiftçilikle ilgili işlemlerde ziraat odalarımızdan belge alınması gerektiğine karar vermiştir. Bu karara, ilgili tüm kişi ve kurumların uyması gerekmektedir.

Çiftçilerimizin kamu ve özel bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine 15 milyar liraya yakın borcu bulunmaktadır. Çiftçilerimizin kredi ve elektrik borçları tümüyle yeniden yapılandırılmalı.

Çiftçilerimizin kullandığı tüm krediler desteklenmeli.

Gübre ithalatında gümrük vergisi ve gübrenin KDV'si kaldırılmalı. Çiftçilerimizin kullandığı mazotta KDV ve ÖTV indirimi yapılmalı, tarımda kullanılan elektriğe indirimli tarife uygulanmalı.

2009 bütçesindeki yüzde 10'luk kesinti yıl içinde telafi edilmeli, tarımsal destekleme bütçesi, Tarım Kanunu'nda öngörüldüğü seviyede ve ihtiyaca uygun büyüklükte belirlenmeli.

Hububat hasadı önümüzdeki günlerde başlayacaktır. Bu çerçevede TMO, maliyetleri göz önüne alarak, bir müdahale fiyatı açıklamalı. (Birliğimizce, 2009 buğday maliyeti 61 Krş/Kg olarak hesaplanmıştır)

TMO alım merkezlerini artırmalı, alımları peşin yapmalı. TMO, AB'de olduğu gibi kar amacı gütmeyen bir müdahale kurumuna dönüştürülmeli. Buğday primleri yeniden gözden geçirilerek artırılmalı. Dahilde İşleme Rejimi kapsamı dahil, ithalata bu dönem izin verilmemeli.

TMO'ya, müdahale görevini yapabilmesi için yeterli kaynak aktarılmalı.

Tüm sulama yatırımları tamamlanmalı. Sulama alanlarında arazi toplulaştırma çalışmaları hızlandırılmalı. (Tarım sigortası) prim fiyatları düşürülmeli.

(Sosyal güvenlik) primleri hasat dönemi sonunda ödenmeli.

(2/B arazileri) Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan araziler, üzerinde tarımsal üretim yapan çiftçilere verilmeli.

Mayınlı araziler, TSK tarafından temizlenerek ekonomik büyüklüğe sahip işletmeler oluşturulmalı.

Hayvancılık destekleriyle ilgili uygulamada, küçük ölçekli işletmelerin kapsam dışında bırakılması yanlıştır, bunlar da kapsama alınmalı. Süt fiyatları çok düşük; süt ve yeme yeterli düzeyde destek sağlanmalı.

Süttozu ithalatı durdurularak süt fiyatlarındaki düşüşün önüne geçilmeli. Süt tüketimini artırmaya yönelik okul sütü programı hayata geçirilmeli, sütte uygulanan KDV yüzde 1'e indirilmeli. Süt konseyi, gerektiğinde piyasaya müdahale edecek yetkiye sahip olmalı.''

Haber Ara