Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Mayınlı arazinin ihalesi İsrailli firmalara mı?

Hükümet; Danıştay kararına rağmen İsrail'in ilgilendiği Irak ve Suriye sınırındaki arazilerin, 49 yıllığına 'mayın temizleme ile organik tarımı' aynı firmanın yapmasını istiyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-15 12:41:00

Mayınlı arazinin ihalesi İsrailli firmalara mı?

Milli gazetenin haberine göre Mayın temizleme ile organik tarım yapmanın farklı işler olduğu gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edilen düzenlemede herhangi bir değişiklik yapmayarak önceki kararında direten Hükümet; Danıştay kararına rağmen 'mayın temizleme ile organik tarımı' aynı firmanın yapmasını istiyor.

Vali de dile getirdi

Arzı Mevud içinde yer alan bu toprakların; yasal yollardan 5 yıllık temizleme süresinin ardından 44 yıllığına organik tarım gerekçesiyle İsrailli firmalara ihale edilmesinden endişe ediliyor. İsrail'in bu bölgeye yönelik ihaleleri almak istediği, daha önce Kilis Valisi Aslan Kütük tarafından da dile getirilmişti.

Adı geçen İsrail firmaları

Temizle-Kullan modelinden önce gündeme gelen 'yap-işlet-devret' yöntemi ile ihaleye çıkılan; ulusal güvenlik nedeniyle iptal edilen Mardin ihalesine İsrail'in destek verdiği üç İsrail şirketinin başını çektiği üç ayrı konsorsiyumun başvurduğu ortaya çıktı. Bu konsorsiyumların içerisinde; Quadro, Redwing ve Mott isimli firmanın adı geçiyordu.

AKP hükümeti, Irak ve Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi işini 44 5 yıllığına bu arazilerde tarım yapacak firmaya ihale etmekte ısrar ediyor. Mayın temizleme ile organik tarım yapmanın farklı işler olduğu gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edilen düzenlemede herhangi bir değişiklik yapmayarak önceki kararında direten Hükümet; Danıştay kararına rağmen 'mayın temizleme ile organik tarımı' aynı firmanın yapmasını istiyor. Mayınlar temizlendikten sonra Arzı Mevud içinde yer alan bu toprakların; yasal yollardan 5 yıllık temizleme süresinin ardından 44 yıllığına organik tarım gerekçesiyle İsrailli firmalara ihale edilmesinden endişe ediliyor.

Karasal mayınların temizlenmesini öngören Ottowa anlaşmasına imza atan Türkiye'nin,  mayınları temizlenmesi meselesini organik tarımla birlikte ihale etmedeki ısrarı bir türlü anlaşılamıyor. Danıştay'ın iptal kararından sonra yeni bir kanun tasarısı şeklinde Meclis'e sunulan düzenleme, Tarım ve Köy İşleri Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonlarında görüşüldükten sonra Genel Kurul'da görüşülmeye başlandı. Ancak Türkiye'nin güvenliğini ilgilendiren bir konudaki düzenlemenin Milli Savunma Komisyonu'nda ele alınmaması sert eleştirilere neden oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun Tasarısı ile daha önceki düzenlemede aynen ısrar ediliyor. Hükümet, Genelkurmay Başkanlığı'nın '35 milyon dolar verilmesi' halinde yapabileceğini belirttiği temizlik için; 14 firmadan teklif alan Maliye Bakanlığı'nın karşısına 50 milyon dolar ile 1,5 milyar dolarlık bir rakam çıkmasına rağmen önceki kararında direniyor. Maliye Bakanlığı'nın, işin maliyeti konusunda net bir rakam ortaya koymaması da eleştiriliyor.

877 km'lik mesafe

Verilen bilgiye göre, temizlenmesi gereken alan Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak illerinin büyük kısmı Suriye, bir kısmı Irak ile olan sınır bölgesini kapsayan 877 km'lik ve 216 bin dekarlık alanı kapsıyor. Türkiye'nin taraf olup imzaladığı Ottowa Sözleşmesi, 21 Ekim 2004 tarihinde onaylamış; 2005 Nisan ayında da yürürlüğe girmişti. Buna göre Türkiye'nin, en geç 1 Mart 2008'den itibaren depolarında bulunan mayınları imha etmesi, en geç 1 Mart 2014'e dek toprağa döşeli tüm mayınları temizlemesi gerekiyor. Bu bölge Türkiye'nin güvenlik açısından en riskli, en kritik bölgesi. Bölgede yerli ya da yabancı özel şirketlerin kırk dört yıl o toprakları işgal etmesi, Türkiye'nin güvenliği açısından son derece ciddi sakınca oluşturacağı belirtiliyor.

Özellikle daha önceki ihalelerle İsrailli firmaların bizzat ilgilenmesi, bu işin önemini bir kez daha ortaya koydu. Bu durumu dikkate alan Danıştay, daha önceki 2005 yılındaki Bakanlar Kurulu kararnamesine istinaden yapılan ihaleleri ve şartnameyi iptal etti. Ve Mayınlı sahanın temizlenmesiyle, temizlenen arazinin tarımsal faaliyetlerde kullandırılması işlerinin aynı firma tarafından yapılamayacağına hükmetti.

İsrail'in gözü burada

Ancak hükümet yeni tasarıda; önceki düzenlemesinde ısrar ediyor. Tasarıda yine, mayınlı arazilerin temizlenmesi karşılığında aynı firmaya arazide organik tarım yapma imkânı veriliyor.  Böylece hem organik tarıma uygun hem de petrol rezervleri bulunan bu arazilerin yabancıların eline geçmesinin önü açılacak. Özellikle İsrail'in organik tarım yapma gerekçesiyle Arzı Mevud içerisindeki bu bölgeye yönelik ihaleleri almak istediği, daha önce Kilis valisi tarafından dile getirilmişti. Bu ihaleleri kaçırmayacak İsrail, uluslar arası firmaları aracılığıyla yüksek kalite ve büyüklüğe sahip bu bölgeye 44 5 yıllığına yerleşmek istiyor.

2. Gazze olur!

Tasarı hakkında fazla bilgisi olmadığı için savunmakta oldukça zorlanan yeni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'Önce temizleme işini ihale edeceğiz' diyerek herkesi şaşırttı. Daha sonra ikisini bir arada yapan şirket olabileceğini söyleyen Şimşek, 'Şu anda Türkiye'de veya başka bir tarafta, belki hem, tarımsal faaliyette uzmanlaşmış hem de mayın temizlemede uzmanlaşmış firma yoktur, bilemiyorum. Ama bu türden bir faaliyetin yapılamayacağı anlamına gelmiyor. Siz ihaleye çıkarsınız, bir firma, bir mayın temizleme firmasıyla da anlaşır; dolayısıyla birlikte de bu işi yapabilirler. Buna aykırı bir şey yok' diye konuştu.

CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise, Gazze hatırlatması yaparak, 'Gazze'de yaşananlar için haklı bir hiddet içinde olanların, benim ülkemin toprağını ne İngiliz ne Ukraynalı ne İsveçli ne de İsrailli firmalara verme hakları olabilir.  Hükümetin ülkemizin güneydoğusunda ikinci bir Gazze yaratmaya hakkı yoktur. Ancak biliniz ki bu tasarıyı yasalaştırdığınızda ülkemizde ikinci bir Gazze'yi bizzat yaratmış olacaksınız' dedi.

Hükümet teklifi

Mayın temizleme ve arazi kullanım süreleri

Madde 3- (1)Mayın temizleme süresi taşınmazların yükleniciye tesliminden itibaren 5 yılı geçemez. Taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyetlerde kullanılmasına ilişkin tahmini ihale süresi ise, kabul işlemlerinin yapılmasından itibaren 44 yılı geçmemek üzere, mayın temizleme işinin maliyeti ile kullanıma bırakılacak taşınmazların bir yıllık kira bedeli esas alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Plan Bütçe Komisyonu

Mayın temizleme ve arazi kullanım süreleri

Madde 3- (1) Maliye Bakanlığınca yapılacak kullanım karşılığı temizleme ihalesinde, mayın temizleme süresi taşınmazların yükleniciye tesliminden itibaren 5 yılı, taşınmazların temizleme karşılığı tarımsal faaliyetlerde kullandırılması süresi ise, kabul işlemlerinin yapılmasından itibaren 44 yılı geçemez.

'İsraillilere verilmesin'

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, devletin milletin çıkarlarına uygun olarak mayınları temizletmesini isteyerek, 'Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı'na 'One minute' demişti. Biz de şimdi Sayın Bakanımıza 'one minute' diyoruz. Burada da yine İsraillilere verilmek üzere olan bu toprakları bizim ettiğimiz yemine uygun olarak, Türk milletinin çıkarına kullanmak üzere bir düzenleme yapılsın' dedi.

DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal  da, 'Siyasi iktidar, her zaman olduğu gibi 'Şeytan ayrıntıda gizlidir' sözünü haklı çıkarırcasına tasarıya öyle maddeler, bölümler eklemişler ki bunları savunmak olanaklı değildir' dedi. Bu arazilerin niye mayın kurbanlarına verilmediğini soran Birdal, 'Neden bu temizlenecek alanlar az topraklı ve topraksız yoksul köylülere verilmeyecektir?' dedi.

AKP Sivas Milletvekili Mustafa Açıkalın ise, temizlenecek alandaki arazinin tarımsal amaçla kullanılmak üzere en az sürede kullanıma talip olan ihaleciye verileceğini belirterek, 'Bu ihale bir bütün olarak yapılacağı gibi, parçalı olarak da yapılması mümkündür' dedi.

SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara