Ağar'ın çeteciliği Yaşar Öz'e sorulacak

Mehmet Ağar'ın yargılanmasına Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

Ağar'ın, vareste tutulması sebebiyle hazır bulunmadığı duruşmaya, avukatları Abdullah Egeli ve Abdülkadir Toluç katıldı.

Duruşmada, ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ile 13 Ağustos 1993'te Perpa İş Merkezinde polisin düzenlediği operasyonda yaşamını yitiren Mehmet Salgın'ın annesi Çiçek Salgın ile kızkardeşi Fatma Yıldırım'ın avukatları müdahil olma talebinde bulundu.

Uras, talebinin gerekçesini açıklarken, 'Susurluk' kazasından bu yana demokrasi dışı arayışlar, kontrgerilla faaliyetleri karşısında kamuoyunun sesi olmaya çalıştığını, milletvekili olduktan sonra da TBMM'de bunu sürdürdüğünü ifade ederek, bu nedenle davaya katılmak istediğini söyledi.

Çiçek Salgın ve Fatma Yıldırım'ın avukatları adına söz alan Taylan Tanay ise 'Mehmet Salgın'ın 4 arkadaşıyla birlikte kontrgerilla tarafından katledildiğini' iddia etti. Olay tarihinde Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğunu, operasyona katılanlar arasında Ayhan Çarkın'ın bulunduğunu ifade eden Tanay, soruşturmanın bu yönde geliştirilmesi gerektiğini savundu.

Operasyonun, davaya konu suç örgütünün faaliyetleri kapsamında olduğunu ileri süren Tanay, 'davanın, bu suç örgütünün eylemlerinin ortaya çıkarılması için fırsat olduğunu' söyledi. Tanay, davaya esas fezleke ile Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca müdahillik taleplerinin kabulünü istedi.

Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, 'iddianamede yer alan olaylarla ilgili doğrudan zarar görmemiş olmaları' nedeniyle müdahillik istemlerinin reddedilmesini talep etti.

Ağar'ın, geçen celse ifadesinin alınmasının ardından Tekirdağ F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Yaşar Öz'ün açıklamalarının basına yansıdığına işaret eden Taştan, internette de yer alan açıklamaların bir örneğinin Cumhuriyet Başsavcıvekilliği tarafından dosyaya sunulduğunu belirtti. Taştan, yargılamaya esas teşkil eden olaylar doğrultusunda Öz'ün tanık sıfatıyla ifadesinin alınması için Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazılmasını istedi.

Ağar'ın avukatları ise Danıştayın lüzumu muhakeme kararında yargılamaya isnat edilen eylemlerin belli olduğunu ifade etti. Müdahillik taleplerinin bunun dışında olduğunu söyleyen avukatlar, katılma taleplerinin reddini istedi.

Ağar'ın avukatları, dosya kapsamında yaklaşık 12 bin sayfa belge bulunduğunu, bunların 9 bin 600 sayfasını edinebildiklerini, bu nedenle yazılı savunmaları hazırlayamadıklarını kaydederek, süre talebinde bulundu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Şatır, celse arasında Yılmaz Vural adlı bir kişinin kısmen ihbar ve bilgi mahiyetinde dilekçe verdiğini bildirerek, kişinin ad ve adresinin gerçek olup olmadığının araştırılması için müzekkere gönderildiğini, buna henüz cevap verilmediğini belirtti.

Mahkeme Heyeti, baş başa yaptıkları değerlendirmenin ardından müdahillik taleplerinin reddine ve Yaşar Öz'ün tanık olarak talimatla ifadesinin alınması için müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Mehmet Ağar, ilk duruşmada, Yaşar Öz'ü Tarık Ümit vasıtasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı sırada tanıdığını ifade ederek, Ümit'in 'Öz'ün insan ticaretiyle uğraştığını söylediğini' kaydetmişti. Öz'ün, bunun üzerine avukatı aracılığıyla gönderdiği açıklama basında yer almıştı.

Bu arada duruşmayı DTP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve DTP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani de izledi. Duruşma öncesinde müdahillik talebinde bulunacağını bildiren Buldan, 'bunu, bir sonraki celse hazırlıklı gelerek yapacağını' ifade etti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Mehmet Ağar'ın, Susurluk davası kapsamında, Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili 'cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturmak' suçundan yargılanıyor.

Danıştay 1. Dairesi, Ağar'ın, 'cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek' suçu yönünden lüzum-u muhakemesine, eylemine uyan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'suç işlemek için örgüt kurmak' başlıklı 220. maddesi gereğince yargılanmasına karar vermişti.

Danıştay İdari İşler Kurulu da 1. Dairenin kararını onayarak, dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.

Mehmet Ağar 'vali' statüsünde olduğu gerekçesiyle dosyası Yargıtay 8. Ceza Dairesinde görüşülmüştü. Ağar'ın, suç tarihinde 'emniyet müdürü' olduğuna işaret eden daire, 'görevsizlik' kararı vererek, dosyayı Ankara Ağır Ceza Mahkemesine iletilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.

Dosyanın tevzi edildiği Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi ise 'görevsizlik' kararı vererek, dava dosyasını, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.