Mardin'in Mazıdağı ilçesinde 44 kişinin ölümüne neden olan saldırının yaşandığı Bilge köyünde en buruk Anneler Günü yaşanıyor.
Bilge köyünde bir hafta önce mutlu bir olay için akşam bir araya gelen köy sakinleri, tarif edilmez bir öfkenin etkisiyle silahlı saldırıya uğradı.
Saldırıda, henüz yaşamlarının baharında olanlar, çocukluklarını yaşayamayanlar ile anne karnında yaşama 'merhaba' diyemeyenlerin de bulunduğu 6'sı çocuk, 16'sı kadın toplam 44 kişi öldürüldü.
Kadınlardan 3'ünün hamile olması, acının biraz daha artmasına neden oldu.
Kamuoyunda gerek güvenlik gerekse sosyolojik nedenleri üzerinde tartışılan saldırının ardından geriye, saflıklarıyla büyüklerinin ne yaptıklarını kavramaya çalışan bir avuç çocuk kaldı.
Hem annesi hem babası öldürülen 0-12 yaş arasında 15, 13-18 yaş arasında 16, annesini yitiren 10, babasını kaybeden 7 çocuk olmak üzere toplam 48 çocuk, Mardin Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca köyün dışında kurulan çadırda uzmanların nezaretinde yaşadıkları acı olayın izlerini silmeye çalışırken, Anneler Günü'ne de anne kokusundan yoksun girdi.
Katliamda ailelerini kaybeden çocukların rehabilitasyonu için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanıma Vakfı çadırında uzmanlar çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
'Anneler Günü' nedeniyle de bugün özel bir program hazırlandı.
Anneler Günü'nden habersizler
Sabah saatlerinde köydeki sessizlik dikkat çekerken, köyden gelen bir grup çocuk kırlardan papatya topladı.
Köye girişlerine izin verilmemesi nedeniyle köy dışındaki gazetecilerin yanına gelip sohbet eden çocuklar, bugünün Anneler Günü olduğunu gazetecilerden öğrendi.
Yakınlarını kaybeden Devran (6), Baran (9), Abdullah (10) ve Vesile (8), papatyaları yakınlarının mezarlarına bırakmak için topladıklarını söyledi.
Basın mensuplarının çocuklara ilgisini gören köylüler, çocukları gazetecilerin yanından uzaklaştırdı. Çocukların daha sonra mezarlara çiçekleri bıraktığı görüldü.
Bu arada, köyde jandarma tarafından olaydan bu yana alınan geniş güvenlik önlemi sürüyor.
Yavrusundan ayrılmak zorunda kaldı
Bilge köyündeki silahlı saldırı sonrasında eşi ve oğlunu bırakmak zorunda kalan Asuman Çelebi de eşiyle severek evlendiklerini, saldırı sonrasında da isteyerek ayrıldıklarını söyledi.
Eşinin saldırıyı gerçekleştiren aileye mensup olması nedeniyle yavrusundan ayrılmak zorunda kaldığını belirten Çelebi, 'Benim kocam karşı taraftandır. Biz severek evlendik. Bu durumdan dolayı da isteyerek ayrıldık. Seçimimi kendim yaptım. Oğlumu, kendi isteğimle bıraktım. Karnımdaki bebeğe de babam bakacak' dedi.
Kan izlerini yıkamaya kıyamamıştı
Saldırıda başta eşi ve 4 yaşındaki oğlu Kenan olmak üzere ailesinden 7 kişiyi kaybeden Ayşe Çelebi, nasırlı elleri arasına sızmış kan izlerini yıkamaya kıyamamıştı.
Kundakta bebeği olduğu için nişan töreni yapılan eve gidemediğini belirten Çelebi, 'Odaya gittiğimde korkunç bir manzarayla karşılaştım. Herkes yerde ve kanlar içindeydi. Hepsi ölmüştü. Kocamı ve oğlumu kucağıma alarak, dışarı
çıkardım. Daha sonra diğerlerini çıkarmaya çalıştım. Ama hepsi ölmüştü. Ellerim kan içindeydi. Ellerimi yıkayamadım. Halen kocamın ve oğlumun kanı ellerimde duruyor. Olayda bizim ailemizden 7 kişi öldü. Benim 3 çocuğum yetim kaldı. Şimdi bunlara kim bakacak, biz ne yapacağız. Sahipsiz kaldık. Büyük bir şok yaşıyorum. Bunun üstesinden nasıl geleceğimi bilemiyorum' dedi.
DESTEK İÇİN BAĞIŞ
Bu arada, Mardin Valiliği'nin Bilge köyünde yaşanan katliamın ardından köyde yaşayan bütün çocukların eğitimi için destek kampanyası sürüyor.
Destek vermek isteyenler Vakıflar Bankası Mardin Şubesi'nin 729 4709 847 no'lu hesabına bağış yapabilir.