Gündoğdu, darbeci zihniyete haykırdı

Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen Kayseri Şubesince Elit Düğün Salonu'nda düzenlenen Anneler Günü programında yaptığı konuşmada, insanı insan yapan, insanı Allah'ın muhatabı ve meleklerden üstün kılan niteliklerin kadın ve erkek her insan için eşit olduğunu söyledi.

Kadınların haklarına, erkekler tarafından, sistemler tarafından kadın haklarını korumak için kurulan feminist dernekler başta olmak üzere kadınları istismar edenlerin ipotek koyduğunu savunan Gündoğdu, şöyle konuştu:

''Bu ülkede ayrımcılık var. Toplum mühendisleri kadınların ne giyeceğini bile belirlemeye çalışıyor. Kılık kıyafet yönetmeliği tartışmalarında bile bu ülkenin mesul erkekleri televizyona çıkıyor, kadınların başını nasıl bağlaması gerektiği yönünde toplum mühendisliği yapıyor. Öyleyse bütün kadınlarımızın, bütün kızlarımızın, bütün duyarlı erkeklerimizin ilk söylemesi gereken şey, kendilerinin hayat biçimine şekil vermek isteyen kişi veya kurullara 'Elinizi, düşüncenizi, kirliliğinizi üzerimizden çekin' demek olmalıdır.''

Gündoğdu, ülkelerini önemsediklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Bu ülkenin insanlarını, emeğini, iradesini, alın terini 15 yılda bir tokatlayarak darbelerle meydan okuyanları, millet iradesine ipotek koyanları asla affetmeyeceğimizi haykırıyoruz. Bazı memur konfederasyonlarının Ergenekon çetelerine ev sahipliği yaptığı, bazı işçi konfederasyonlarının çetelere sponsor olduğu bir ortamda millet iradesinin yanında ve önünde olmak bir gurur tablosudur ki ülkemiz adına yaptığımız bu sendikacılığa, mitinglerimize katılımınızla üye olarak destek verdiğiniz için hepinizi tebrik ediyorum.''

Kamu çalışanlarının yüzde 50'den fazlasının, eğitim çalışanlarının yüzde 50'sinin kadın olduğuna dikkati çeken Gündoğdu, buna rağmen hala Eğitim-Bir-Sen üyelerinin yüzde 30'unun bile kadın olmadığını söyledi.

Ahmet Gündoğdu, demokratikleşmenin önündeki engelleri aşmak için var olduklarını kaydederek, şöyle konuştu:

''CHP'nin yaptığı siyasetin yakından takipçisiyiz. İlkeleri arasında halkçılık, sosyal demokrasi olmasına rağmen bu ülkenin çocuklarının burslarının kesilmesini yargıya taşıyan, laikliği inançları döven sopa olarak tanımlayarak üniversitede baş örtüsü ile okuma hakkını bile yargıya taşıyan bu siyaset biçimini elbette kınadık. Ancak mahalli seçimler öncesinde baş örtülülere rozet takma ve kuran kursu açılımları oldu. Sayın Deniz Baykal'a diyoruz ki dün anayasadaki fırsat eşitliğini gasbederek siyaseti derin devlet adına yaptığınız, yargıya taşıdığınız bu baş örtülü kızlara rozet takmada samimiyseniz yaptığınız ayıptan kurtulmak için eğitimde fırsat eşitliği önergesi verin, eğitim ve çalışma hayatının önündeki engellerin kaldırılması için önerge verin samimiyetinizi görelim. Yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde 12 yaşına gelmeyen bir çocuğun yazın camiye girmesinin yasaklanmasına bile destek oluyorken kuran kursu açılımınızda samimiyseniz önergenizi verin din eğitiminin önünde engel kalmasın diyoruz. Bu eğer CHP'nin istismarıysa son istismarları olsun, siyasi tövbeyse Allah tövbelerini kabul etsin.''

Demokratikleşmenin önündeki engellerden birinin de yargı olduğunu savunan Gündoğdu, yargının anayasaya göre çalışması gerektiğini kaydetti.