Büyük kentlerde çalışanlar daha mutlu

Uslu, açıklamasında, iş yaşamında verimliliğin çok önemli olduğunu, bu verimliliğin üst düzeyde gerçekleşebilmesi için de bazı şartların sağlanması gerektiğini belirtti.

Bu şartlar arasında personel motivasyonu, iş yerindeki huzur, takım arkadaşlığı ve bireysel heyecanın önemli olduğunu dile getiren Uslu, bu şartlar kadar, iş yerindeki düzen ve temizliğin de iş veriminde dikkate alınması gereken unsurlar olduğunu anlattı.

İş veriminde belki de en fazla üzerinde durulması gereken konunun ''iş doyumu'' kavramı olduğunu vurgulayan Uslu, şöyle konuştu:

''İş doyumu' kavramının karşıtı ise 'işte tükenmişlik'tir. İş doyumu, kişinin yaptığı işten zevk alması, işten kazanılan mutluluktur. Yani bir işin severek yapılması anlamına gelir.

İş doyumu konusunda çeşitli meslek grupları üzerinde yapılan araştırmalar bazı ilginç sonuçların ortaya çıkmasını sağladı. Örneğin, büyük kentlerde yaşayanlar, küçük yerleşim birimlerindekilere göre yaptıkları işten daha fazla zevk alıyor. Bu durum, büyük kentlerde sinema, tiyatro, alışveriş, eğlence merkezi gibi sosyal olanaklardan daha fazla yararlanılabilmesi ve çalışma şartlarının daha iyi olmasıyla açıklanabilir. Büyük kentlerde çalışan kişiler işlerini, kırsal kesimde, yani köy, belde ve ilçe gibi yerlerdeki çalışanlara göre daha çok severek yapıyor. Bu durum da büyük kentlerde çalışanların iş verimlerini doğal olarak artırıyor.''

Uslu, bu nedenle, öğretmenlik, hakimlik ve polislik gibi mesleklerde işe yeni giren kişinin merkezden uzak yere atamasının yapıldığını, yıllar geçtikçe kişilerin çalışma yerlerinin merkeze yaklaştırılarak bir şekilde ödüllendirilmiş olduklarını anlattı.

-KARİYER MESLEKLERİNDE ÇALIŞANLAR DAHA İSTEKLİ-

Mesleklerinde ilerleme şansları olan kişilerde iş doyumunun daha yüksek olduğunu dile getiren Uslu, ''Kariyer mesleklerinde çalışanlar geleceğe umutla baktıkları için işlerini, diğer meslek gruplarına göre daha istekli yapıyorlar. Örneğin bir yerde daima işçi ya da memur olarak çalışacağı, hep aynı işi yapacağını düşünenlerde 'işte tükenmişlik' görülme ihtimali artıyor. Bu nedenle personele, performansı karşılığında işinde yükselebileceği hissettirilmelidir'' diye konuştu.

Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Uslu, pek çok iş yerinde kişiye verilen yetki ve sorumluluğun dengeli olmadığını, yüksek sorumluk verilen kişiye aynı oranda yetki verilmemesinin de iş doyumunu azaltacağını vurguladı.

Performansa dayalı ücretlendirme sisteminin de iş verimini artıracağını dile getiren Uslu, görev, yetki ve sorumlulukların kişilere belirgin şekilde paylaştırılmasının da verimli bir çalışma için gerekli olduğunu sözlerine ekledi.