Defne Bayrak / TIMETURK
İngiliz The Independent Gazetesinin ünlü Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, son makalesinde Amerika'nın, 100'ün üzerinde sivilin ölümüyle sonuçlanan Afganistan saldırısını sert bir dille kınadı.
Batı askeri taktiklerinin İsrail taktikleriyle özünde aynı olduğunu vurgulayan Fisk, Batılıların kendilerini haklı çıkarmak için daima şu benzer sözleri kullandıklarına işaret etti; ''Çünkü teröristler hatalılar. Onlar sivilleri kalkan olarak kullanıyorlar.''
Robert Fisk şöyle devam ediyor; ''Tabiki soruşturma açılacak. Açılacak ki ardından bize Amerikan bombardımanının öldürdüğü sivil Afganlar Taliban tarafından kalkan olarak kullanılıyordu, denecek. Sonra bizler de masum insanların ölümünden ötürü üzüntümüzü ortaya koyacağız. Ancak diğer yandan da bunun cesur pilotlarımızın ya da özellikle Bala Buluk'da keşif görevini yaparken hedef alınan Amerika deniz kuvvetlerinin değil de tamamen teröristlerin hatası olduğundan emin olacağız''.
Yazısına alaycı bir uslüpla devam eden Fisk ardından şu zehir zembereki sözler sarfediyor; ''Amerikalılar Iraklıların evlerini yıktığında bunun akabinde soruşturma gerçekleştiriliyor. İsrailliler, sonucunda nadiren birşeyler çıkan bu soruşturmaları ne kadar seviyorlar. Bu Orta Doğu'nun yeni tarihidir ve gerçekte öyle olmasak da daima biz haklıyız. Bizler bazen özür diliyoruz sonra da tüm suçu teröristlerin üzerine atıyoruz... evet, biz biliyoruz ki boğaz kesenler, kafaları koparanlar ve intihar eylemi yapanlar masumları kesmeye tam hazırlıklılar.''
Fisk'in eleştirilerinden Hamit Karzai de nasibini alıyor; ''ancak bu iğrenç Afgan kıyımı sonucu hiçbir gücü olmayan Hamit Karzai; ''askeri operasyonlarımızı uygularken insan gibi en iyi şekilde savaşa girmeliyiz'' diyerek savaş hususunda en yüksek ahlak standartlarında bir ahlaka bürünmeye çağırdığında nasıl da iyiliğin simgesiymiş gibi göründü.
''Biz yaşayalım onlar ölsün''
Fisk batılı güçlerin kendilerini aklama bahanelerinin 'oldukça basit' olduğunu söyleyerek bu bahane; ''biz yaşayalım onlar ölsün''dür dedi.
Fisk; ''bizim mantığımız şu: sırf sivillere zarar vermesinler diye cesur kahramanlarımızın kara savaşına girmelerine müsade etmiyoruz... Bunu hiç bir koşulda yapmıyoruz. Bu nedenle de daha önceden sivilleri öldüreceğini bildiğimiz halde Felluje'ye fosfor füzeleri fırlatıyoruz, Necef'i tank bombardımanına tutuyoruz. Bu, İsrail taktiğinin batı taktiğiyle savaş hususunda uyumunu göstermektedir'' diyerek konuya dair İsrail müttefiklerinin 1982 yılında Sabra ve Şatilla'da 1700 Filistinli'yi, İsrail'in bizzat 2006'da Lübnan'a karşı savaşında 1000'in üzerinde sivil Lübnanlı'yı ve son olarak da bu yıl Gazze'ye karşı açtığı savaşta 1000'in üzerinde Filistinli'yi katletmesini örnek gösteriyor.
Yazara göre İsrail ve batının uyguladığı siyaset tektir; ''ne zaman silahlıları öldürürsek ?tabi bu muhakkak teröristtir- bu, her zamanki gibi kalkan taktiğidir''.
Uluslararası Kanunun orduların, sivil yerleşim bölgelerini hedef almasını yasakladığını, aynı şekilde düşman güçler sığınmış olsa bile köylerin vahşice bombalanmasını menettiğini hatırlatan Fisk 'Ancak biz 1991 yılında Irak'ı ve Bosna'yı bombaladığımızda, Sırbistan'a açtığımız savaşta, 2001 yılından beri Afganistan'da, 2003 yılından beri Irak'ta süren maceramızda bu kuralları tümüyle çiğnedik'' diyor.
Yazar makalesini şu vurucu sözüyle bitiriyor; ''Kurban ister masum, ister terörist, ister sivil ister Taliban üyesi olsun suçlu daima Müslümanlardır.''
İLGİLİ HABERLER
DÜNYA BU KATLİAMI KONUŞUYOR
