48 çocuk yetim ve öksüz kaldı

Saldırıda hem annesini, hem de babasını kaybeden 31 çocuk, 'Buna nasıl dayanırız' diye feryat etti...

Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Mazıdağı Bilge Köyü'nde 44 kişinin yaşamını yitirmesiyle son bulan katliamla ilgili çalışmalara başladı. Acı olayla ilgili olarak toplam 48 çocuğun yuvasına ateş düştü. Bu çocuklardan 31'i hem annesini hem de babasını kaybederken, 10'u sadece annesini 7'si de sadece babasını yitirdi. Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürü Fevzi Hamidi, köydeki çocuklara destek sunmak amacıyla çalışma başlattıklarını ve özel bir ekip oluşturduklarını söyledi.

KÜRTÇE BİLEN PSİKOLOG

Köyde çalışma yürüten ekibin içerisinde ayrıca Kürtçe bilen bir psikologun bulunduğunu belirten Hamidi, yetim ve öksüz kalan çocuklar içerisinde süt emen bebeğin de bulunduğuna işaret ederek, ''Devlet olarak onlara sahip çıkacağız. Akrabaları izin verirse bu çocukları koruma altına alacağız. Eğer verilmezse çocuklar için ailelere para yardımı yapacağız'' diye konuştu.

ÇOCUK BAŞINA 300 LİRA

Amca, hala, dayı, teyze, dede ve nine gibi yakınlarının istemeleri halinde bu çocuklara bakabileceği ifade edildi. Kimsesiz kalmış 3 çocuğa kadar bakma izni verilirken devlet tarafından her çocuk için yakınlarına aylık 300 TL bakım ücreti ödeniyor. Saldırıda yakınlarını kaybeden çocuklar, olay anını ağlayarak anlattı.

Köylülerle birlikte çok sayıda çocuk, yakınlarının mezarını ziyaret etti. Mezarlıkta bazı çocuklar dua ederken, bazıları da mezar taşlarına sarılarak ağladı. Sıddık Çelebi (12), olayda annesi Arife Çelebi'yi kaybettiğini belirterek, ''Annem nişana gitmişti. Biz kardeşlerimizle birlikte evdeydik. Silah sesleri duyduk. Muhtarın kızının sesi geldi. Olay yerine gittiğimizde çok yaralı vardı, her yer kan içindeydi. Babam ve diğer köylüler, herkesi arabalara koydu. Hastaneye götürdüler. Sonra kara haber geldi. Annemin öldüğünü duydum. Saldırıda iki amcamı ve iki dayımı kaybettim'' dedi.

TRAFOYA ATEŞ ETTİLER

11 yaşındaki Muhammet Selim Çelebi ise, saldırı günü evde olduklarını annesi ve kardeşlerinin nişana gittiğini belirtti. Önce dikkati başka yöne çekmek için trafoya ateş açıldığını belirten Çelebi, ''Daha sonra eve ateş ettiler. Olayda annem, ablam ve 1 yaşındaki yeğenim öldü. Çok zor bir olay'' diye konuştu.

9 KARDEŞİMLE ORTADA KALDIK

Hain saldırıda anne ve babasını kaybettiklerini söyleyen ailenin en büyük çocuğu 11 yaşındaki Canan Çelebi, 9 kardeşiyle ortada kaldıklarını söyledi. Kardeşleriyle birlikte anne ve babasının mezarının başından ayrılmayan Sultan, ''Annem ve babamı kaybettik. 9 kardeşimle ortada ortada kaldık. Teyzem bizi yanına alacağını söyledi. Durumumuzun ne olacağını bilmiyoruz. Kardeşlerimle birlikte mezarın başından ayrılmak istemiyoruz'' diyerek gözyaşı döktü.

8 PSiKOLOG BÖLGEDE

T ürk Kızılayı saldırıdan etkilenen vatandaşlara psikososyal destek sağlamak amacıyla 8 uzman personel gönderdi.

ŞOK VE ÜZÜNTÜ HAKİM

Türk Kızılayı'ndan yapılan açıklamada, doğal sebeplerle veya insan eliyle meydana gelen afetler sonrasında, afetlerden etkilenen insanlara temel barınma ve ihtiyaç malzemelerini sağlayan Türk Kızılayı'nın bir yandan da psikososyal destek çalışmalarına devam ettiği belirtildi. Saldırının ardından Bilge köyü halkının büyük bir şok ve üzüntü içinde olduğu belirtilen açıklamada, Türk Kızılayı'nın olaydan etkilenen vatandaşlara destek olması amacıyla Afet Operasyon Merkezi'nde görevli bir uzman psikologu bölgeye gönderdiği ifade edildi.

Açıklamada, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Derneği, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği'nin katılımıyla 2006 yılında kurulan ve genel sekretaryasını Türk Kızılayı'nın yürüttüğü 'Afetlerde Psikososyal Hizmetler Birliği'nden (APHB) Prof. Dr. Nedret Öztan ve Doç. Dr. Nilgün Küçükkaraca'nın da bölgede psikososyal destek çalışmaları gerçekleştirmek üzere köye gittiği kaydedildi.

SAYI DAHA DA ARTACAK

Açıklamada, birliğe bağlı olarak çevre illerde göreve yapan psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarının da Bilge köyündeki çalışmalara katılımları için gerekli girişimlerin yapıldığı bildirildi.

O ANI NASIL UNUTACAĞIM?

Köy mezarlığında kaybettikleri yakınları için ağlayan yetimlerden birisi de 13 yaşındaki Emrullah Çelebi'ydi. Küçük kardeşi Yusuf (9) ile annesinin mezarı başında görüntülediğimiz Emrullah, yaşadıkları acıyı anlattı. 11 kardeş olduklarını söyleyen Emrullah babası ve büyük abisinin korucu olduğunu ve olay sırasında Şeyhan Karakolu'nda bulunduklarını anlattı.

'O DAHA ÇOCUKTU NASIL KIYDILAR?'

Annesi Şükran Çelebi'nin evli olan ablası Ayhan ve 10 aylık torunu Hüseyin ile birlikte nişana gittiğini ifade eden Emrullah, kendisi ile birlikte toplam 7 kardeşin evde kalarak televizyon izlediklerini belirtti. Silah sesleri kesilir kesilmez olay yerine gittiklerini anlatan küçük Emrullah, 'Eve girdiğimizde ablam ölmüş, annem ise yaralıydı. En acısı ise yeğenim Hüseyin'i görmekti. O henüz bebekti, ona bile kurşun sıkmışlar. Karnı açılmış ve iç organları gözüküyordu. Şimdi ben o anı nasıl unutacağım' diye konuştu.