Kenan Kıran'ın haberi
Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Özden Örnek, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Başbuğ için ?Güvenilecek bir general değil. Kendi yararını ülke yararı üzerinde tutuyor? diyor.
Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin delil klasörlerinde şok belgeler yer alıyor. Ergenekon?un ek klasörlerinde yer alan ve Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek?e ait olduğu belgelenen günlükler, Türkiye?nin, darbenin eşiğinden döndüğünü gösteriyor.
Delil klasörlerinde yer alan günlüklere göre, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, 2003 yılında kendisinden sıkıyönetim isteyen Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman?a, Türk Silahlı Kuvvetleri?nin darbe yapması gerektiğini söyleyen dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek?e demokrasi dersi vermiş.
YAŞ HAZIRLIK TOPLANTISINDA DARBE VE SIKIYÖNETİM ÇAĞRISI
1 Aralık 2003 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı?nda Yüksek Askeri Şura (YAŞ) hazırlık toplantısına; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur katılmış. Toplantı öncesi yaptıkları toplantılarda, Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök?ten muhtıra verilmesi için yetki almak isteyen kuvvet komutanları, YAŞ hazırlık toplantısında da darbe çağrısında bulunmuşlar.
Orgeneral Aytaç Yalman, ?Ben çok rahatsızım ve devlet elden gidiyor. Bir an önce sıkıyönetim içerisine girilmeli? derken, Oramiral Özden Örnek, ?35. madde gereğince Anayasa?yı da korumak bizim görevimizdir? demiş.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Orgeneral Aytaç Yalman ve Oramiral Özden Örnek?in tekliflerine tepki göstermiş ve ?Her ikiniz de açık konuşmadınız ama söylemek istediğiniz şey olamaz ve bize çok zemin kaybettirir. Yapacağımız başka şeyler var? demiş. Orgeneral Hilmi Özkök, Oramiral Özden Örnek?in, hükümete alternatif oluşturulması teklifini de kabul etmemiş.
GÜNLÜKLERDE DARBE GİRİŞİMİ
Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Emekli Oramiral Özden Örnek?in günlüklerinde kuvvet komutanlarının darbe girişimi ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök?ün verdiği demokrasi dersi şöyle yer alıyor:
19 Kasım 2003
Sabah öğleden sonra yapacağımız MGK ön toplantısı için hazırlık yaptım.
14:00 - 14:00 / MGK ön toplantısı
Öğleden sonra 14.00?da Genelkurmay Başkanlığı?nda toplanarak MGK?da konuşulacak konuları gözden geçirdik. Genelkurmay Başkanı (Hilmi Özkök) kendine bazı konuşmalar hazırlamış. Bizi dinlemedi bile, söylediklerimizi kâle bile almadı. Bilhassa KK (Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman) ne derse hep ters yanıt verdi. Anlaşılmaz bir tutum içinde. Konuşmalarında hep hükümeti savunuyor ve sizin doğru dediğiniz her konunun tersini ileri sürüyordu. (...) Buradan çıktıktan sonra JANGENKK (Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur) bizi davet etti ve onun odasına gittik. İbrahim (Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İbrahim Fırtına) yurtdışında olduğu için toplantıda yoktu. Durumu değerlendirdik. Aynı mevzuları tekrar konuştuk ve MGK?da hiç konuşmama kararı aldık. Bu arada JANGENKK (Şener Eruygur) bize yine bir sürü irtica ile ilgili resim ve takip neticesi yapılan tespitler ihtiva eden yazılar dağıttı. Eylül başından beri biriken miktar inanılmaz hacimde. Hâlâ irtica yaygın değildir diyebilmek için insanın aklında başka fikirler olması lazım.
22 Kasım 2003
KK?lığında (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) toplandık. Ne yapacağımızın programını yaptık. 1 Aralık günü bizlere, yani kuvvet komutanlarına bir takdim yapılacak. Bu takdimi müteakip 3 Kasım günü Şura üyelerine bir takdim yapılacak ve sonra konu Başbakan?a (Recep Tayyip Erdoğan) ve Cumhurbaşkanı?na (Ahmet Necdet Sezer) iletilecek. Şura toplantısında amacımız, Ağustos 2004?e kadar olacak sürede bu hükümet bildiğini okumaya devam ederse, komuta heyetinin, halkında duyacağı bir muhtıra vermek şeklinde bir yetki almak. Kara Kuvvetleri Komutanı?nın (Aytaç Yalman) verdiği akşam yemeğine katıldık. Öğleyin yaptığımız toplantıda artık hepimiz bu işin Genelkurmay Başkanı (Hilmi Özkök) ile gitmeyeceğini, bu adamın kendi menfaatlerini ülke yararı önünde tuttuğunu, korkak ve hükümete yaranma peşinde olduğuna dair fikir birliğine vardık. Bizi takip ettirdiğine de zannediyoruz.
1 Aralık 2003
Bugün ilk defa Genelkurmay Başkanı ile ulusal konuları görüşeceğimiz için önemli bir gün. 14:30 - 14:30 / Genelkurmay Başkanlığı?nda Yaş Hazırlık Toplantısı
(...)
Bugün öğleden sonra Genelkurmay Başkanı (Hilmi Özkök) bize verdiğimiz özel çalışmaya cevap olarak, bir takdim yapacaklardı. Öğleden sonra Genelkurmay?a gittik ve takdimi dinledik. Takdim benim tahminimden daha detaylı hazırlanmıştı. Önemli konular vardı. Biz komutanlar olarak taviz vermez bir tutum içerisine girecektik. Takdimi durdurarak sorularla açtık. Aklımızda hep, uyutuluyor muyduk endişesi vardı. 2. Başkan (Genelkurmay 2. Başkanı İlker Başbuğ) güvenilecek bir general değildi. Kendi yararını ülke yararı üzerinde tutuyordu. Ve bize kesin cevaplar vermiyordu. (...) Son olarak bize söz verdi.
Kara Kuvvetleri Komutanı: (Aytaç Yalman) Ben çok rahatsızım ve devlet elden gidiyor. Bir an önce sıkıyönetim içerisine girilmeli...
Bana söz verildiğinde (Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek) ?Madem ki hepimiz bu hükümetin Anayasa?ya aykırı hareket ettiğine eminiz. O halde 35. madde gereğince Anayasa?yı da korumak bizim görevimizdir. Eğer bir eylem planı yapılacaksa, bu planının ne maksatla yapıldığının bilinmesi lazım. Bu nedenle burada karar vermemiz gerekiyor? dedim.
Genelkurmay Başkanı (Hilmi Özkök) bana dönerek, ?Her ikiniz de açık konuşmadınız ama söylemek istediğiniz şey olamaz ve bize çok zemin kaybettirir. Yapacağımız başka şeyler var? dedi.
Ben de, (Özden Örnek) ?Doğru söylüyorsunuz o telaffuz etmek istediğimiz şeyden başka şeyler de olabilir. Mesela bu hükümete bir alternatif yaratmak gibi, ama onun kararının verilmesi gerekir ki; eylem planı ona göre hazırlansın...?
Bu önerimi kabul etmedi. O zaman boşuna akıntıya kürek çektiğimizi anladım. Niyetleri galiba bize bir şeyler yapıyor gözüküp bizleri oylamaktı.
Benden sonra Org. Şener (Şener Eruygur) ve Fırtına (İbrahim Fırtına) konuştular ve aynı ifadeleri kullandılar. Kararlılık göstermiştik. Genelkurmay Başkanı?nın rahatsız olduğu, yüzünden okunuyordu.
Vakit
