Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Neo-conlar Demokrat partiye sızıyor

Cumhuriyetçi Parti'yi sessiz sedasız terkeden neo-muhafazakârlar, Demokrat Parti?de sosyalist ya da liberal olarak boy göstermeye başladılar bile...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-05-04 01:29:00

Neo-conlar Demokrat partiye sızıyor

Neo-muhafazakâr Dış Politikada Bir Menfaat Sağlandı Mı?

Ivan Eland*

Neo-Conlar/Yeni-muhafazakârlar deniz aşırı ülkelerde güçlü uluslar inşa etme politikalarını uygulamak ve bunun reklâmını yapmak için Cumhuriyetçi Parti?yi bir araç olarak kullandılar. Fakat tıpkı bir parazitin eninde sonunda üzerinde yaşadığı organizmayı öldürmesi gibi, büyük oranda Irak?taki başarısız ulus inşa etme macerasından kaynaklanan, Cumhuriyetçi Parti?nin fiili çöküşü neo-muhafazakârları politik bir yok olmanın eşiğine getirerek itibarlarını zedeledi. Fakat ne yazık ki, neo-muhafazakârlar üzerinde yaşayabilecekleri başka organizmalar bulmakta pek zorlanmazlar.

Amerikan tarihi boyunca siyasal sistemin yapısı aynı anda sadece iki büyük partinin var olabilmesine olanak tanıdı ve bu her zaman Demokratlar ve Cumhuriyetçiler şeklinde olmadı.
Daima Demokratlar ve diğerleri şeklinde olageldi. Diğerleri ilk önce Federalistlerdi, sonra Whigler, İç Savaş?ın hemen öncesinden günümüze kadar da Cumhuriyetçiler oldu.

Cumhuriyetçiler kuzeydoğuda bölgesel bir parti olarak siyasi hayatlarına başladılar. Ülkenin yönetimini Demokratlardan ? İç Savaş sırasındaki tek ulusal partiydi ? almalarının yegâne sebebi Demokratların kölelik konusunda kuzey ve güney diye iki kanada bölünmesiydi. Bu yüzden İç Savaş da aslında Demokrat Parti?deki kopmalardan kaynaklandı. Abraham Lincoln ulusal oyların sadece %39.8?ini alıp, iki Demokrat, bir de küçük parti adayını geçerek 1860 seçimlerini kazandı. Güney eyaletleri, bir Cumhuriyetçinin kölelik konusundaki muhtemel politikalarını az çok tahmin ettiklerinden Lincoln daha resmen göreve başlamadan birlikten ayrılmaya başladılar.

İronik bir şekilde, bir zamanlar ülkedeki çoğunluğun partisi olmayı uman Cumhuriyetçi Parti, bugün George W. Bush?un uçurumdan atlamakla eşdeğer olan politikalarını takip etti ve bir kez daha yaşlı Güney?in ve diğer birkaç muhafazakâr eyaletin bölgesel partisi konumuna düştü. Daha liberal dağlık eyaletlerdeki Demokratlar silah haklarını savundukları müddetçe de tüm bölgedeki eyaletlerin çoğu Demokratik sütunda kalacak. 2008 seçimlerindeki en çarpıcı olay ise Cumhuriyetçi adayın eyaleti olan Arizona?nın Demokrat olmasına çok az kalmasıydı. Eğer Cumhuriyetçi aday eyaletten biri olmasaydı, Demokratlar kesinlikle Arizona?yı kazanırdı.

Cumhuriyetçi Parti?nin Federalistler ya da Whigler gibi siyasi hayatı şimdilik son bulmasa bile uzun bir dönem sadece bölgesel bir parti olarak kalması mümkün. Zira partinin sosyal konulara karşı hoşgörüsüz muhafazakâr bakış açısı diğer birçok Amerikalıyı ürkütüyor. Daha da önemlisi, birçok Cumhuriyetçi muhafazakârın Başkan Bush?tan ayrıldığı konu olan göç, partinin cenaze çanı olabilir. Parti, ülkedeki en hızlı büyüyen azınlık olan Hispanikleri (bunlara daha önceleri Cumhuriyetçilerin en sadık seçmenleri olan bazı Kübalılar da dâhil) göç konusundaki sert tartışmalarla dışladığında, Asyalılar ve Kızılderililer gibi diğer azınlıklar da Cumhuriyetçilerin kurbanı olabileceklerinin farkına vardılar. 1990larda, Cumhuriyetçi Vali Pete Wilson göç konusunda uyguladığı politikalarla California?yı ezici bir çoğunlukla Demokrat yapmayı başardı. Şimdi ise aynı şey ulusal düzeyde yaşandı ve Bush?un son dönemlerindeki göç tartışmalarından sonra da Cumhuriyetçi Parti?nin Hispanikleri tekrar kazanması oldukça zor olacak.

Peki, bu uzun süreli teslim (belki de tükeniş) Cumhuriyetçileri çok zor durumda bırakır mı? Pek değil.
Zira neo-muhafazakârlar Demokrat Parti?de sosyalist ya da liberal olarak boy göstermeye başladılar bile. Zaten ekonomik politikalarda o kadar da muhafazakâr değillerdi ve savaşçı tutumları sadece dış ilişkiler ve savunma politikalarında geçerliydi. Son iki politika konusunda Demokrat Parti hala neo-muhafazakârların kuzenleriyle dolu: Liberal Wilson Müdahalecileri. Her ne kadar Hillary Clinton, Richard Holbrooke ve Madeleine Albright gibi liberal Wilsonlar neo-muhafazakârlardan daha az tek taraflı hareket etseler ve uluslararası organizasyonlara çok daha fazla bağlı olsalar da neo-muhafazakârların silahlı sosyal hizmet (!) ve ulus inşa etme tutkusunu sıkı sıkıya paylaşıyorlar. Ayrıca vahşi doğada yapayalnız at koşarken atınız yorgunluktan ölmek üzereyse, atınızla ilgilenemez ve onu koşturmaya devam edersiniz. Neo-muhafazakârlar da er ya da geç Cumhuriyetçi Parti?nin ölüyor olduğunu görecekler ve kendilerini sağlama almak için kurtarıcı Demokratik gemiyi sessiz sedasız tekrardan istila edecekler. Ve büyük ihtimalle yaşadıkları organizmaya bir kez daha ağır zarar verecekler.

*Amerikalı Savunma Bakanlığı yorumcusu ve yazarlarındandır. Barış ve Özgürlük Merkezi eski başkanıdır.

Bu makale Ersen Akyıldız tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.

 


Haber Ara