Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek?e ait olduğu iddia edilen günlüklerde, dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök?ün Özden?e, ?Öyle bir dinleme ağı kurmuşlar ki her şeyi anı anına takip etmişler (Herhalde hükümeti ve MİT?i kastetti) ve kuvvetlerde bazı hareketler olmuş, bunların hepsi ayrıntıları ile biliniyor, sana teşekkür ederim, bu hareketlerin içinde yer almadın? dediği belirtiliyor.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek?e ait olduğu iddia edilen günlükler de Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer aldı. Metinlerde, 2003 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yaşananlar, dönemin Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur?un hükümete ve Genelkurmay Başkanı?na yönelik çalışmaları, kuvvet komutanlarının birbirleri arasında yaşadıkları tartışmalar yer alıyor.
İşte Eruygur?un Atatürkçü Düşünce Derneği?ndeki genel başkanlık odasından ele geçirilen 7 numaralı CD?nin dökümlerinde yer alan metinlerden bölümler:
Yalman ve Özkök?ün kavgası
20 Ocak 2004
?Denetlemem erken bitti ve helikopter ile Ankara?ya dönerek karargâha gittim. Bir müddet kaldıktan sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı?nda yapılacak kuvvet komutanları toplantısına katıldım. (...) Kara Kuvvetleri Komutanı, Hurşit Tolon?u desteklediği için Genelkurmay Başkanı ile oldukça sert bir şekilde kavga etmişlerdi. Aramız çok bozuk, bunu bilin dedi. Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkan Hurşit?e destek vermemişlerdi. Esasen gazetelerde çok yüklendiği için...?
Terfilerle ilgili şüphesi...
4 Temmuz 2004
?(...)Eğer iddia edildiği gibi iyi tercihler zamanında yapılmış olsaydı bu durumlara düşülmezdi. Bazılarının terfilerinde inanılmaz güçlerin etkili olduğunu sonraları öğrendim. Nitekim bugünlerde soruşturması süren müteahhit Ali Osman Özman?ın ele geçen bazı dokümanlarından kendisinin terfi atamalarda etkili olduğuna dair şüpheler uyandırdı. Şahsi kinlerden ve duygulardan kurtulup bilhassa terfileri yapmak oldukça zor.?
Özkök?ten teşekkür
?04 Ağustos 2004 YAŞ Değerlendirmeleri?
?Sabah oturumunda geri kalan terfiler görüşüldü. (...) Genelkurmay Başkanı bana yaklaştı ve ?Senin albay adaylarından birinin basına haber sızdırdığına dair bir ihbar vardı, ama sesimi çıkarmadım? dedi. Ben de kendisine, ?Bakın bana da bir sürü ihbar geldi ve hatta bunlardan biri hakkında son 15 gün içerisinde bir ihbar geldiği için senelik izine gidemedim. (...) ?Yok önemli değil, zaten merkezi olarak öyle bir dinleme ağı kurmuşlar ki her şeyi anı anına takip etmişler (Herhalde hükümeti ve MİT?i kastetti) ve kuvvetlerde bazı hareketler olmuş, bunların hepsi ayrıntıları ile biliniyor, belki sen de biliyorsun, sana teşekkür ederim, bu hareketlerin içinde yer almadın. Senin hakkındaki kanaatim nötr?dür? dedi...?
Eruygur?un hayal kırıklığı
18 Ağustos 2004
?Şener Eruygur veda etmek için geldi. Hüzün vardı. Oğlu 7 Ağustos 2004?te ağır bir ameliyat geçirmişti. Bu ameliyatın meslekten ayrılmadan önce olduğu için şükür ediyordu. Lafı hemen yarım kalan işine getirdi. Hâlâ içinde sanki satılmış gibi bir his vardı. (...) Kendisini defalarca ikaz etmeme rağmen beni dinlemediğini, başının bu yüzden belaya girdiğini açıkça anlattım. ?Ama hiç değilse Genelkurmay Başkanı?nın değişmesinde rolümüz oldu? dedi. (...) Düşündükleri hareket, TSK?yı parçalayacağı gibi, başarı şansı da yoktu.?
?Bizi de tasfiye edecekmiş?
18 Ağustos 2004
?Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da ziyaretime geldi. Değerli bir dosttan ayrılmanın sıkıntısı içime çökmüştü. Çok sıkıntılı bir yıl geçirdik ve bu uzun yıl içerisinde birçok konuyu beraber paylaştık.(...)
Eruygur?un bizim bildiğimizin dışına çıkarak bazı işler yaptığını ondan öğrendim. Hatta iş o kadar ile gitmişti ki, biz bile tasfiyeye tabiymişiz. Bunlar dehşet verici bilgilerdi. Ama verdiğimiz kararda ne kadar isabetli olduğumuzun delili oluyorlardı.?
Başer emekli edilince Özkök tepki göstermiş: Orduda hizipçilik başlar
Büşra Erdal'ın haberi
Ergenekon davasına ilişkin ek klasörlerde emekli Oramiral Özden Örnek'e ait günlüklerin yayınlanmamış bölümlerinde ilginç bilgiler dikkat çekti. Günlükteki notlar arasında, dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun girişimi sonucu Edip Başer'in yerine Aytaç Yalman'ın Kara Kuvvetleri komutanı yapıldığı, 2002 yılı Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarına komutanların tepkisi de yer aldı. Notlara göre komutanlar, Edip Başer'in yerine Yalman'ın kuvvet komutanı yapılmasına şaşırıyor. Sonradan Genelkurmay başkanı olacak olan Orgeneral Hilmi Özkök ise bu atamanın ordu içinde hizipçiliğe neden olacağı yorumunu yapıyor.
Ergenekon davası sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'dan elde edilen günlükte 3 Ağustos 2002 tarihli bölümde Örnek'in 2002 YAŞ toplantısına ilişkin tespitleri yer alıyor. Örnek'in anlatımlarına göre, ilk kez katıldığı ve heyecanlı olduğu YAŞ toplantısından sonra imza için şûra salonuna gidiyor. Birçok imza atıldıktan sonra çalışanlardan biri zarf içinde şûra kararlarını Örnek'e veriyor. Örnek, zarfı açmadan Edip Başer, Aytaç Yalman, Cumhur Asparuk, İbrahim Fırtına'nın olduğu yan odaya geçiyor. Günlükte, 'odada ölüm sessizliği olduğu' aktarılıyor. Bir süre sonra İbrahim Fırtına, Örnek'e 'Atamaları gördün mü? Edip Paşa'yı Kara Kuvvetleri komutanı yapmamışlar.' diyor. Günlükten aktaralım: 'Tabii bu bir sürprizdi. Teamül olarak en kıdemli ordu komutanının Kara Kuvvetleri komutanı olması gerekirken teamül bozulmuştu. Bu arada Genkur. Bşk. henüz gelmemişti. Hepimiz şok olmuştuk.' Bir süre sonra Hilmi Özkök, komutanların yanına geliyor. Günlüğe göre olan bitenden haberi olmayan Özkök'ün, komutanlara yaptığı konuşma şu şekilde naklediliyor: 'Alçak sesle bize böyle bir atamanın orduda hizipleşmeye ve entrikaya yol açacağını, herkesin hakkı olmasa bile bir başkasının ayağını kaydırmak için uğraşacağını söyledi. Kendi durumunu da bilmiyordu. Ona hiç danışılmadığı gibi, kendisi ile ilgili bir şey de söylenmemişti. Ve bu orgeneral belki de 15-20 gün sonra Genelkurmay başkanı olacaktı.'
Daha sonra dönemin başbakanı Bülent Ecevit'le birlikte Genelkurmay başkanının (Hüseyin Kıvrıkoğlu) geldiği belirtilen günlükte, başbakanın kısa bir süre oturup ayrıldığı ve Genelkurmay başkanının ise yaklaşık bir saatlik konuşma yaptığı belirtiliyor. 'Çok ilginç bir konuşmaydı.' denilen günlüğün devamında, 'Bir insanın seçim meydanına çıkmış politikacılar gibi kendisini bu kadar öven bir konuşma dinlememiştim. En çok kullandığı kelime ben, ben, ben oldu. Hayret ve şaşkınlık içerisinde dinledim.'
Özden Örnek'in günlüklerinde Hilmi Özkök'ün Genelkurmay başkanı olduğu ilk dönemlerdeki tavrına ilişkin de notlar var. 25-29 Kasım 2002 tarihleri arasındaki not şöyle: 'Başarılı birliklere ödül verme töreninden sonra 8 orgeneral/oramiral Genelkurmay başkanının odasına gittik. Konuşmalar sırasında Genelkurmay başkanının itidalli tutumu çok hoşuma gitti. Akılcı ve gerçekçi bir yaklaşımı var.'
Milliyet-Zaman