Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak için siyasete müdahale etmekten çekinmeyen Merkel Almanya'sı ekonomik krizden, 'yandaş medya'nın yayınlarına her taşın altından çıkıyor.
Uluslararası arenada Türkiye ile işbirliği yapıyormuş gibi görünen Almanya'nın ülkemizde el altından yürüttüğü faaliyetler dikkat çekiyor. Almanya, özellikle sağ iktidarları döneminde, Türkiye'yi derinden etkileyecek müdahalelerde bulunuyor. Deniz Feneri dosyasını AK Parti hükümetini zorda bırakmak için muhalefete servis eden Merkel Almanya'sının CHP'nin kapatılmasına neden olacak yardım belgelerini vermemesi samimiyetinin sorgulanmasına neden olurken, istihbarat servisi ve vakıflarla Türkiye'yi istikrarsızlaştıracak müdahalerde bulunması dikkatlerden kaçmıyor.
CHP'YE YARDIMI SAKLADILAR
Kısa adı BND olan Alman İstihbarat örgütünün desteklediği, AK Parti'nin zayıflatılması için çalışan Friedrich Ebert Vakfı, CHP'ye 2005 yılında 85 bin euro yardımda bulundu. Cezası parti kapatma olan sözkonusu yardım iddialarıyla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya inceleme başlattı. Ancak Deniz Feneri dava dosyasını, AK Parti hükümetini köşeye sıkıştırmak için CHP ve Aydın Doğan'a ait gazetelere servis eden Alman adli makamları, usulsüz yardımın belgelerini isteyen Türkiye'yi geri çevirdi.
ERDOĞAN'A KARŞI ATAK
CHP'ye kapatma davası açılacağı için belgeleri veremeyeceklerini açıklayan Almanya, Deniz Feneri ile ilgili dosyaları henüz Adalet Bakanlığı'na göndermeden CHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ali Kılıç'a teslim etti. Kılıç ise 'gazetecilik' başarısı ile elde ettiğini ileri sürdüğü dosyada, Başbakan Recep Erdoğan'ın da Deniz Feneri yolsuzluğuna karıştığını iddia etti. Ancak bu bilginin doğru olmadığı kısa sürede anlaşıldı.
MERKEL, KOHL'ÜN İZİNDE
Deniz Feneri, ekonomik kiriz gibi fırsatları değerlendirerek Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek isteyen Angela Merkel hükümetinin politikaları, kendisi gibi Hıristiyan Demokrat (CDU) olan eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl'ü akıllara getirdi. Kohl Almanyası, Türkiye ekonomisinin alt üst olduğu 1994'teki krizi bankalarını kullanarak tetiklemişti.
Taksim için bile devreye girdiler
AK Parti'ye karşı CHP'yi destekleyerek Türk siyasetini yönlendirmeye çalışan Almanya'nın son icraatı ise 1 Mayıs kutlamalarına müdahale girişimi oldu. Birçoğu Alman istihbaratının desteklediği sivil toplum kuruluşları ile sendika ve partilerin 70 temsilcisinin, 1 Mayıs'ta Taksim'in sendikalara açılması için hükümete baskı yaptığı anlaşıldı. Alman sivil toplum kuruluşları ve sendikalarının Taksim'in açılması için AB parlamenterleri ve kuruluşları aracılığı ile Ankara'yı yönlendirmeye çalıştığı öğrenildi.
Vakıfları deşifre etti, öldürüldü
Alman gizli örgütünün Türkiye'ye ilgisi cinayetler ve Ergenekon örgütüne kadar uzanıyor. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman istihbaratının desteklediği vakıfları deşifre eden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesindeki sır perdesi hala çözülemedi. Ancak cinayette Alman gizli istihbaratının parmağı olduğu iddiası hala en büyük şüphe olarak ortada duruyor. Ergenekon soruşturması kapsamında ortaya çıkan belge ve bağlantılar ise Hablemitoğlu suikastinde Alman istihbaratının rolünü belirginleştirdi. Soruşturmada Alman komutanlarla sık sık biraraya geldiği ortaya çıkan Tuğgeneral Veli Küçük'ün Hablemitoğlu suikastini organize ettiği ileri sürüldü.
HEDEF AB SÜRECİNİ BİTİRMEK
Bir dönem Alman Narkotik İstihbaratı'nda görev yapan Talip Doğan Karlıbel de Alman faşistlerle Ergenekon örgütü arasındaki ilişkiyi deşifre etti. Bu ilişkinin temelini 'ideolojik birliktelik' olarak adlandıran Karlıbel, 'Alman faşistler, Türkiye'nin AB sürecini bloke etmek için Ergenekoncularla birlikte hareket etti. Ergenekoncular da kendi çıkarları çerçevesinde bir devlet yapılanması kurmak için Almanya'daki faşistlerden destek almak istedi' dedi.
Yenişafak
