DİSK Taksim'de ısrarlı

TAKSİM TALEBİZİM BİR İNAT DEĞİL

Disk Başkanı Çelebi : Bu yıl 1 Mayıs'ın 120. yılı. Bu anlamda bu bedelleri ödeyenlere de bu mücadeleyi verenlere de şükranlarımızı ayrıca sunmak istiyorum. 1 Mayıs 1977 katliamında ölenleri dün yine andık. Yine Kadıköy'de Tarlabaşı'nda bizim şehitlerimizi andık. 1977 1 Mayıs'ından bu sürece gelinceye kadar hep mücadele verdik. bu mücdele Taksim'deki talebimiz bir inatlaşma talebi olmadığını söyledik tam tersine bir inanç mücadelesi sonucu olduğunu söyledik. Oradaki irade bizimde toplumun vicdanının iradesidir. Biz bu anlamda toplumun sesi ve vicdanıyız. Taksim'de olacağımızı ısrarla ifade ettik. Bugün isterdik ki gerçekten diğer emek örgütleriyle birlikte karşınızda olalım isterdik ancak sınıfın bu mücadelesinde zaman zaman ayrışmalar oluyor. Bu bir mücadelenin yaklaşımıdır.

ASLA GERGİNLİĞİN TARAFI OLMAYACAĞIZ

Birlikte ifade etmek isterdik. Ancak işin başında başka adresler olduğu için sapmalar oldu. Bu 1 Mayıs'ın yeri konusunda da zigzaglar oldu bunu zaten bütün kamuoyu biliyor. Bu örgütler yalnız bugün değil bu iradeleri koymuş örgütleriz. Bu dik duruşumuz dün vardı bugün var yarın da olacak. Bu sürecin gerilmemesi adına yaptığımız bütün organizasyonlarda yer aldık. Cumhurbaşkanı ile görüştük, meclis başkanı ile görüştük bütün amacımız Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamaktı. Dilerdik ki 500 binlerin buluştuğu 77 1 Mayıs'ını da aşan bir coşkuyu Taksim'e taşıyalım. İradeler korundu Başbakan iradesini koydu. İnatlaşmanın en net yaklaşımını ortaya koydu. Bugün geldiğimiz noktada biz yarın saat 10'da Pangaltı'nda toplanıyoruz. Makul bir sayı konusunda da toplanmak istiyoruz. Bu makul sayımız diğer örgütlerlen kıyaslanmamalı. Türkiye'nin tüm partileri, başka sendikalar, yazarlar 70' e yakın örgüte hitap eden bir katılımdan bahsediyorum. Son sözüm şu biz asla gerginliğin tarafı olmayacağız. En ufak şiddet içeren bir tutumda olmayacağız. Bu duygularla yarın Taksim'de buluşmak üzere hepinizi selamlıyorum.

Bu iradeye disipline bütün katılımcıların bu duyarlılık içerisinde riayet etmesini rica ediyorum.

KESK Başkanı Evren : Küresel krizin ortaya çıkardığı tahribatı, emekçilerin giderek yoksullaştığı bir ortamda sosyal politikaların acilen uygulanması gerektiğini, gelir dağılımdaki adaletsizliğin son bulması için hazırladığımız sloganlarımızla kutlayacağız. 1 Mayıs'ın tatil olması yıllarca vermiş olduğumuz savaşın kazancıdır. Yoksullar demokrasi güçleri 1 Mayıs'ı coşku ile kutlayacaklar. Taksim tartışması sadece Türkiye'ye özgü bir tartışma olmaktan çıkmış uluslararası bir sorun haline gelmiştir. Taksim duyarlılığımız 77 katliamı ve devletin inatlaşmasından kaynaklanmaktadır. Devlet ben istediğimi yaparım ben döverim zor kullanırım yurttaş benim kurallarıma uyacak diyemez. Devlet sendikaların taleplerini algılamak ve yerine getirmek zorundadır. Sayın Vali, Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı ile yaptığımız görüşmede de demokrasinin altını çizdik. Demokrasi halkın iradesinin yansıması demektir. 1 Mayıs alanı Taksim alanıdır. Bu konuda bu demokratik talebimizin gereği yerine getirilmek durumundadır. 4 Konfederasyon birlikte hareket edebilmiş olsaydık Taksim alanı açılacaktı. Ancak bu birlikteliği sağlayamamanın üzüntüsü içerisindeyiz. 2010 1 Mayıs'ı artık birlikte olmak zorundayız. Demokrasi mücadelesini yükseltmemiz için emek örgütlerinin bir arada mücadele etmek zorundadırlar. Milyonlarca işsizin olduğu bir ülkede ancak birlikte omuz omuza yan yana işçi bayramında bir arada olursak kazanacağımızın bilincindeyiz. Sayın Vali ile iki görüşme yaptık. Bu görüşmede Taksim talebimizi emekçilerin Taksim'de özgürce 1 Mayıs'ı kutlamalarının önünün açılmasını talep ettim. Kimse şiddet uygulamayacak. Geçen yılki görüntülerin ortaya çıkmayacağı konusunda taahhütte bulunduk. Bizde Pangaaltı'nda buluşacağımızı 70 örgütün makuliyetine denk düşen bir kitle ile herhangi bir engelleme olmaksızın meydanda olacağız. Bir esnekliğin olduğunu söyleyebiliriz. Bu duyarlılık devam ederse yarın kürsümüzüde kurarak anmalarımızı çelengimizi koyarak kutlamış olacağız. Bu meselenin bu kadar komik hale getirilmesini de asla anlamış değiliz.

Yarın karanfillerimizin bulunduğu, kimsenin burnunun kanamadığı bütün dünya kamuoyunda Taksim'de olayların olmadığı, kaosun olmadığı, emekçilerin yan yana olduğu bir 1 Mayıs'ı görmek istiyoruz. Bu konuda herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. Burada en büyük görev mülki amirlere düşüyor. Bizim sorumluluğumuz Taksim'de bunu kutlamaktır.